21 May 2012

bugün ne giysem!..giyecek hiç bir şeyim yok:)))

bizim pınar eskiden sessiz ,kendi halinde bir kızdı.üniversiteyi kazandı ve ünili oldu.bir açıldı kabak çiçeği gibi derler ya o misal:)) kokoş bir şey oldu çıktı ortaya evdeki kıyafetleri dolabına sığmayınca annesinin dolabının bir gözünü aldı.
van depremi için kıyafet seçerken abartmıyorum 38 tane kot saydık.
elbiseleri,badi ,ayakkabı ve çantaları saymıyorum.buna rağmen bir yere gidecek olduğumuzda ''bugün ne giysem giyecek hiç bir şeyim yok'' der:)) bizde gülem'le birbirimize bakıp bununda giyecek birşeyi yoksa biz ölek :)) deriz..
ama nurgül annemi (pınarın annesi) tanıdıkça onun kokoşluğunun kimden geldiğini anlıyorum.nurgül annem evde salaş saç baş dağınık  bir yere gidiyoruz çay içmeye ,okey oynamaya,pikniğe vb dendiğinde içeri gider.içerden sanki bir sihirli değnek değmiş gibi o salaş hatun gitmiş 18' lik çıtır gelmiş..vala biz gençleri arka cebinden çıkarır.eee işte atasözünün en güzel örneklerinden biri anasına bak kızını al..

pınar'a kapı süsü yapmamıştım..bir hayli söylenip durdu aman dilinden kurtulayım dedim yaptım bir tane tabi onu anlatan kokoş bir şey oldu bu biz çok sevdik:)))

herkese güzel hatfalar..

18 May 2012

bu kadar tüy dökmesi normalmi?? birde şikayetçiyim bu zilloştan!..

aslında yazasım yok!..ikiye bölünmüş benliğim.. bir yanım içim içime sığmazken ,bir yanım sönük bölük pörçük.kızıyorum kendime evet itifaf etmeliyim!..kocişten arakladığım sigaraları gündüz niyetine içiyorum:((
kimi kandırıyorum şimdi ben? yok yok bu gidişata dur demeliyim!..
gecenin bir yarısı pasta düştü aklıma daha neler düşmüyor ki:)) bu gidişatla arkadaşımın deyimiyle boyda yok hakikatten topan patlıcan olurum ben :))))
birde şikayetçiyim ben bu zilliden. yaramaz bir çocuktan beter hobi kutusunun içine girmiş içerden ne var ne yok çıkarmış,  antrrede ne yolluk kalmış ne bişi hopps toplamış hepsini orta yere titiz kız canım temizlik yapayım diye yardım etmiş fenamı:)) birde off diyorum fena feci bir şekilde tüy döküyor onları toplasam koca bir yumak sarardım.ne yapmalıyım şimdi ben? bu normalmidir? en iyisi traş ettir diyorlar doğrumudur?



buda hallettiği koltuklarım:(( kapı sürekli kapalı olmasına rağmen çay ,wc için kapıyı açtığımızda anında içerde ve kaşla göz arası hallediyor yakalayıpo dışarı çıkarmak ne mümkün.

hepsinde darp izi var artık kapıyı kapatmıyorum 


buda kızların yüzüsü  onuda araklayacaktım lakin benim eller tombik,topik olurmu olmaz tabisi ama anlamam ben bana göre olanından o yüzük buraya gelecek:))

13 May 2012

anneler gününde aldığım en güzel hediye hoş geldin minik!...

nereden başlasam?? neleri atlasam? içinde bulunduğum beni çok üzen olayları es mi geçsem? ben es geçsem de ortada bir gerçek var ama. haksızlığa kendi paranla rezil olmaya ve bu adalet dedikleri aslında hiçte adil olmayan adelete isyanım var!..yaşadığım hiç bir şeyden gocunmuyorum ,herkesin başından geçeceğine inandığım ,ve tüm zorluklarına ve tüm olumsuzluklara rağmen eşime ''buda geçer ,buda geçecek''tesellileriyle destek olmak..çünkü beni tek üzen nokta onun suratındaki ifadeyi görmek ,onun nasıl çabaladığını ve üzüldüğünü görmek..

bunca zaman hayat tüm olasılıklarını sıralamasına karşın bizi yıpratsada beraber ,yanyana ,elele olmamızı engelleyemedi.bu yüzden güçlü hissediyorum kendimi bu yüzden yenilmedik ,kazanan biziz diyorum..eşim 3 aydır maaş alamıyor. şirketin durumu iyi aslında ama işlerine öyle geliyor.patron ''maaş alıyormuşsunuz gibi çalışın'' bugün ,yarın ,haftaya halledicez sözleriyle vaad içersindeler.yalnız maaaşı alamayan sadece teknik servis yani asıl işi yapan şirkete para kazandıran işciler.masa başında yan gelip yatanlar ,oje sürüp ruj tazeleyenler ,pcde oyun oynayanlar maaşlarını alıyor..işte en can sıkıcı noktada bu ya..teknik servis gece dememiş ,gündüz dememiş hatta sabaha karşı geldikleri olmuş işten. içerdeki mesailerden zaten vaz geçmişler.3 arkadaş şikayete gitmişler o ona göndermiş, bu buna hiç birinde noter vb masrafını ödeyecek mebla olmadığından küfrederek geri dönmüşler:((( telefonda olayı anlatan murat sinirden küplere binmiş. garibim..neyseeee

dr randevusu olduğu için gülen gelmişti.ben atölyede olduğumdan akşamları iştirak edebiliyordum.ev işi ,yemek herşey gülen'deydi ama artık takıntı yapmıyordum bunu çünkü o bu evde misafir değil ki!.. sohbet ediyorduk gülen'e şikayetlerimi anlattım..''kalk kalk gidiyoruz '' demesiyle kendimizi gecenin 1.5 da yollarda bulduk.şimdi kısaca özetleyecek olursam 5 yıllık evliyiz bende ve eşimde hiç bir sağlık problemi olmamasına karşın hamile kalamıyordum.yaptığım testlerin haddi hesabı yok. her defasında negatif görmek beni çok üzüyordu tarifi mümkün değil:((  son 1 senedir çok düzensiz bir periyot söz konusuydu.25 -30 gün gecikme görmüş kesin gözüyle soluksuz koşup aldığım testlerdede hüsran yaşamıştım..nöbetçi eczane bulup yola düştüğümüzde içimden ''ah gülen'im ah bilsen benim hüsranlarımı buda onlardan biri ama senin gönlün hoş olsun''diye geçirdim..
eve geldiğimizde testi yaptım sonuçtan emin olduğum için umarsız ve umutsuz bir köşede ben ayna karşısında yüzümü yıkadım ,saçımı ıslattım.teste döndüğümde oda ne çifti.ne olduğunu bildiğim halde şaşkın ve şokta ''gülen bu ne anlama geliyor''diye içeri girdim.gecenin bir yarısı uykudan gülen ve hakan abim tarafından uyandırılan ufuk mutfakta testin başında baba oluyorsun söylemleriyle aykılamadı.bana sarılıp öpmedi bile olayın şokunda:))

ertesi gün iş yerindeyim ama hala olayın şokundayım ve bunun gerçek olduğunu ispatlayacak işler peşindeyim.
ama çok istediğim o çok beklediğim haberi bile buruk yaşadım..ehh be hayat bari bunda elini eteğini çekeydin bizden:(( zuzulara haber verdim.akşam eve geldiğimde kızlar  o kadar sevinmişler ki yanımda olmak istemişler ufuk abileriyle telefonlaşıp plan projeyi yapmışlar.yemekten sonra önce dershaneden pınar'ı aldık sonra mazı'ya çıkıp gülem'i ordan nihal'i  sonra bizim eve döndük..gülen kızlarla tanıştı..evde bir şenlik havası benden çok sevindiler ,benden  çok mutluydular.etrafımı öyle bir sardılar ki hüzünlenmeye bile vakit bulamadım.

karmaşık,tuhaf duygular yoğundu bende halada öyle ama bir kez daha şükrettim.beni benden çok sevenim var.sanki gerçek kardeşleriyim teyze oluyoruz nidalarıyla hoplayıp zıpladılar..onların varlığı,onların sevinci bana güç verdi ,kendimi güçlü hissettim.iyiki hayatımdalar ,iyiki her daim yanımdalar.yoksa bu sıkıntılar içinde ben beni yerdim:(((
 ilk aklıma gelen ve ilk söylediğim söz yımırta ne olacak?? barınağa bırakmam ya da
sokağa terk edemem:((  onu öyle seviyorum ki ben nasıl terk ederim ,nasıl bırakırım yazarken bile ciğerim sızlıyor.dua ediyorum beni zorlayan bir durum olmasın olmasın ki oda benimle kalsın..çok dikkat ederim, elimden geleni yaparım.tek hayvan besleyen ben değilim ya bu durumda?

perşembe günü gülen hakan abiyle hastaneye gitmişti.eve geldiler daha ayağının tozuyla taksi çevirip acilde bulduk kendimizi .beta alındı  sonucu bekledik.sonuç çıkınca dr odasındayım.dr ''kese var ama embriyo yok ,ikiz ,üçüz,dördüze benziyo kaybettim ,sağlıklı bir gebelik olduğunu düşünmüyorum ,sağlıklı bir gebelik değil,yok yok kalp atımını duydum'' dedi ben içerden sallan yuvarlan çıktım..iyide tohtur showun alemi yok demi..beni nasıl korkuttuğunu bilse...

ertesi gün gittiğimiz dr'a acildeki dr söylediklerini dedim.ismini sordu ''ciddi bir dr o şaka yapmış olsa gerek ya da çok uykusuz kalmış'' dedi. bir problem yok ve 7 hafta 4 günlük dedi..dışarıda beni bekleyen grup yüzümdeki ifadeden anlamış olsa gerek mutlu mesut yaklaştılar yanıma..

şimdi herşeyi bir yana atıp kendime ve bende var olana dikkat etmem gerek.üzülmemem ,kendimi üzmemem gerek..içinde bulunduğumuz şartlar beni her ne kadar üzsede bunun üstesinden gelmem gerek.sigarayı bırakmam gerek,bu yıl anneler gününde aldığım en güzel hediye bu..değerini bilmem gerek..
seninle zorlu bir yolculuğa çıkıyoruz minik umarım herşey yolunda gider ,umarım bizi üzen tüm aksilikler yoluna girer...seni çok bekledim ,çok bekledik.. tüm olumsuzluklara rağmen senin için sağlam basmam gerek.allah(c.c) yanımızda yar ve yardımcımız olsun.....
 tüm anne ve anne adaylarının anneler günü kutlu olsun!..

HOŞ GELDİN MİNİK....

6 May 2012

antalya gençlik festivali..

çok yoğun ve yorgunum..3 ,4 saatlik uykuyla güne merhaba deyip devam ettim.zordu ayakta sallandım ,başım sürekli düştü ,otobüslerde uyudum..ama bu yorgunluk ve uykusuzluğa değerdi..sevdiklerinle beraber olmak ,gülmek,sabahlamak,her zaman dile getirdim bunu yine tekrarlıyorum onlar olmasa bu hayat veANTALYA asla çekilmez olurdu benim için.ANTALYA cam piramitte her yıl olduğu gibi bu yılda gençlik festivali vardı.gerçi benim tarzım değil rock ama sırf kızlarla beraber olabilmek onlarla vakit geçirebilmek için koştur koştur gittim,eşim ankara'daydı iş için evde tek başıma kalmakta içime sinmiyordu.hayır tek olduğum zaman korkmuyorum ama insan alıştığı evde eşinin olmaması tuhaf geliyor çay demlemiyorsun mesela en basitinden yemek yerken acaba yemek yedimi diye düşünüyorsun.uyurken tek başına olmanın verdiği huzursuzlukla   uyumakla uyumamak arası tedirgin ,tavşan uykusumu derler hani en ufak bir tıkırtıda gözlerini açmak.

ev sessiz bir kasvet çöküyor..ve hep dua ediyorum kimseyi tek başına yalnız bırakmasın.ve o an  eşini kaybeden bayanlar düşüyor aklıma..yaşı ne olursa olsun genç yaşlı hayat arkadaşı gitmiş ,çoluk çoçuğunun elinde bir orda bir burda. tabi evlatlarda hayırlıysa birde hayırlı değilse kimse yanına almak istemeyip huzur evine yerleştirme derdinde.kimileride ne acıdır ki ölsünde para, pulu mirası bölüşelim derdinde:((

bu düşünceler sarınca beni oturup ağlıyorum..dua ediyorum evlatları yüzünden darda kalmasınlar ,evlatları tarafından örselenmesinler..

bak dağıldım yine ne anlatacaktım nereye geldim..
eşim olmadığı için konserden sonra kızlarda kaldım.konserler 5 gün sürdü hatta hiç bilmediğim isimler vardı.direc-t ama adam elindeki gitarı konuşturdu yere yatıp yüzü koyun yerde çaldı direct-t birde saz çalan vardı onu anlatmak olmaz ki görmeniz lazım surat ifadesini o saza her vuruşunda kendinden geçişini ,saz ile arasındaki bağı ,sırtında,bacağında her türlü çalışını fevkaladaydi. tnk ,new .model,zakkum ,pentagram
vardı.ama pentegram'ın solisti hasta olduğundan o iptal edilmiş..


29 Nis 2012

annemin oğlu...her damla göz yaşımın hesabı sorulsun senden!..

Abimle olan diyaloğumuzdan ben abi sevgisini hep dışarda aradım.hatta kıskandığım arkadaşlarım bile olurdu Sinemaya giderler,top oynarlar güle oynaya,güreşirler ,hep yan yanadırlar iyi günde kötü günde..oysa biz öylemiydik abimle? bunca yıl  bereber yaşadık ama ben bir kere bile ismimi duymadım ondan bir kere bile Funda demedi bana.çok içine kapanık,ağresif,sürekli arıza çıkaran.hiç bir şeyden hoşnut olmayan ve etrafında ki insanlara da hayatı zehir eden biriydi.sadece bana değildi konuşmamazlığı dışarıya  karşıda öyleydi. Ne annem'e anne ne babam'a baba dediğini duymadım .çok garip bir kişilikti.bir şey olacağında mektup yazar toplu iğneyle ucuna para iliştirir bunu ya yastığımın üstüne ya da odamın kapısına asardı. şu para bunun için bunu yatır,şunu öde vs vs senelerce böyle iletişim kurduk biz abimle..ne acıydı benim için .bu anlatılamaz ki!..nasıl anlatabilirim.ama ben her seferinde konuşur yanağından makas alır,saçını bozardım.

BURADA DA BİR VERYANSINIM VAR ABİME 3 kardeştik biz 2 kız bir oğlan her ne kadar kabul etmese de annem oğlancıydı..oğlum der başka bir şey demezdi.ortaokul dönemlerinde bu ayırıma içerlemiş oturmuş bir şiir yazmışım

benim hep dost olduğum,onunsa düşman olduğu
benim hep sevdiğim ,onunsa hiç sevmediği.
bir an gelir öyle severim ki kalbime sığmaz sevgisi
bir an gelir nefretle dolarım.bu son derim her şey bitti
fakat yine konuşan ben olurum.

ne varlığı bellidir,ne yokluğu,bozuk eski bir televizyon gibidir.
bir gün ses vardır ,bir gün görüntü.bu hep böyledir kısır döngü
her şey onun için sorundur mutlu olmayı hayatta bilmez
dünyasına küsmüş bir o kadar da olumsuzluk örneği
akrep burcudur burcunun tüm özelliklerini taşır

ne kokar,ne bulaşır.bir konuşur tam konuşur adamı çiviler yerine
gezmeyi ,eğlenmeyi sevmez ,eşi dostu da sayılıdır.
yaşamaktan zevk almayan otun allahıdır.
benim yakınımdır!..
kim olduğunu merak mı ediyorsunuz??
o kendini iyi bilir.
ama biraz ipucu vereyim
annem ve ablama çok yakındır!..
bildiniz değil mi??
evet evet
 O ANNEMİN OĞLUDUR

o yaşlarda iyi yazmışım ne eksik ne fazla tamm abimi anlatan bir şiir:))
en son yaptıkları bardağı taşıran son damla boyutundaydı..bunu yazması bile içimi acıtıyor benim. bende kapanması mümkün olmayan çok derin yaralar bıraktı abim:(( annemin o çok sevdiği oğlusu üstüne toz kondurmadığı oğlusu mezarını bile yaptırmadı:(

teyzem telefon açmış ''Funda annenin mezarı kaybolmuş'' levhayı hırsızlar çalmışlar yeri yurdu belli değil. benim iznim yok kızlara söyle teyze demiş. terbiyesiz nasıl iznin yok sen kime martaval okuyorsun.aradım hemen ''senin nasıl iznin yok sen herkesi kandırırsın ama beni kandırmazsın '' suratıma kapattı telefonu .öfkeden deliye döndüm. telefon normal çalıyor açan yok kesin fişi çekmiştir.her zaman yaptığı şey başı sıkıştığında hep sıvışmayı tercih eder.o akşam İZMİR yollarına düştüm tam 1ay İZMİR'de kaldım elini cebine atmadı.ben kendi imkanlarımla yaptırıp evime döndüm.
bir gün ana avrat küfrediyor kiracıya bekarım.kadının üstüne yürüdü kadın polis çağırdı polis arabasını gören aslan parçası bir ayağına siyah bir ayağına kahverengi çorap giyip korkudan el ayak titremekte surat küle dönmüş arka kapıdan kaçtı:)) hep böyleydi artistlik yapar ortadan  sıvışır ceremesini biz çekerdik.çok kollayıp dayak yemesini önledim. yani anlayacağınız ondan daha erkektim ben.kavgada kaçmaz ,kendimi öne atar onun yanına kimseyi yaklaştırmazdım.bayan olduğum için bana dokunamazlardı.''sıkıyorsa bir tokat at bak karakol dibimizde''deyip onun yanına yaklaşmalarına izin vermezdim .(keşke bıraksaydım ağzını burnunu kırsaydlar)


Yine bir gün artistlik yapmış yağmış ,gürlemiş 10 dk sonra bahçeye gelen şahı gören sevgili abim yine arazi olmuştu.şahış aşağıdan küfrediyor yıkıyor ortalığı elimde kahvemle: ''ne diyorsun sen'' diye aşağı indim geldiğimi görünce içeri girip kapıyı kapatmaya çalıştı ben yükleniyorum ,o yükleniyor erkek kuvveti tabi kapıyı kapattı.''seninde senin gibi erkeklerinde ne biçim erkeksiniz siz ''diye cama geçirdim.5 dk sonra soluğu karakolda aldık tabi ben şikayetçiyim onlar şikayetçi.aradan bir yarım saat geçti benim parmak zonkluyor o ana kadar hiç ne acı hissettim nede elimi görmüştüm.polis eşliğinde hastaneye gittik.sağ elimin baş parmağını cam kesmiş derin bir yarık açmış damarlar görünüyor.8 dikiş atıldı.ifadelerden sonra eve döndük..
parmağımda hala iz var abimin eserlerinden :(


 Ablam ve ben anne evi olan eve giremiyoruz.tanrı misafirine bile yapılmayacak şeyler yapmışlar.ablam BUCA'ya gittiğinde gelin hanım ablamı gördüğünde muftagın kapısını ,odaların kapısını kitlemiş ve yatak odasına girmiş çıkmamış..ablam beni aradı.kızdım saydırdım ablama sana müstehak sen hak ediyorsun diye.sana defalarca yalvardım abla gel imza ver mahkemeye verelim diye ağladı .
ayhh kardeşim kardeşcezim kıyamam diye..o kıyamadığın kardeşcezin yağmurda çoluk çocuğunla saatlerce bekletti seni üç kuruş için ki sen kira hakkını almaya gitmiştin borç para sadaka istemeye değil:
oğlun askere gitti giderken bir dayı olarak ne geldi ne uğurladı bir kere telefon bile açmadı :(( sen hala kardeşcezim diyorsun..
ben kirada almıyordum olan hakkımıda ablama veriyorum çünkü onun benden çok ihtiyacı var diye.

çok öfkeliyim çok  sabahlara kadar yazsam bu öfkem dinmez..

sokaklardan yağmurun getirdiği kumları ,çakılları taşırdı annem. ben genç kızlık dönemlerimde utanırdım:((
ama kalp hastasıydı annem içimde dayanmazdı gider alırdım elindeki kovaları utana sıkıla:( rahmetli babam o bahçeye ne emekler verdi.ekti ,biçti bahçenin duvarlarını bile biz kendimiz ördük taşlarla camlarla.

karın terk etti gitti 4 sene senin çocuklarına ben baktım.hastalandılar hastane köşelerinde sabahladım.senin için ben okul hayatımı ve kendi hayatımı askıya aldım erteledim.çocukları çok özlüyorum:((((o kadar çok özlüyorum ki!.. bir kerede ne bayram dediler ne seyran bir telefon bile açtırmadılar çocuklara. ama büyük olan raşitcan'ım her fırsatta buluyor beni netten''hala seni çok özledim ama annem ,babam göndermiyor ben diyorum batuhan'da diyor biz  halama gideceğiz.
 yeter çok özledik.orda kalalım biraz.
halam bize herşey alıyodu siz ne alıyorsunuz bi oyuncak bile almadınız'' öyle içime oturuyor ki bu sözleri ''üzülme halacım bende sizi çok özledim ne istiyorsan bana söyle ben alırım sanada batuşa da  '' diyorum.''hala hiç bir şey istemiyorum sen gel
yine parka gidelim oyun salonlarına gidelim'' diyor sonra pat netten çıkıyor birileri geldi kesin diyorum.
şu satırları yazarken bile ne haldeyim görmeyin:( 
kendi çocuklarına ,kıyafet ,oyuncak bile almayan bir babadan daha ne beklenir ki;!..altında son model araba bankada 3 ev alacak parası varken...

içim çok acıyor çok.anne ocağı tütsün istiyorum ben:(( ama el kızı gelsin sefa sürsün ablamı eve sokmasın ,kapıları kitlesin.sen kimsin ki paçavra sana bu hakkı kim veriyor.ama hatanın büyüğü bende ben ona gelin gibi davranmadım hiç bir zaman. hep onu savundum onu korudum ,kolladım kendime ne aldıysam ona da aldım,ikizler gibi giyinirdik.ama başındaki koca değil ki adam kardeşlerine sahip çıkmıyor el kızı da bundan pay biçiyor işte kendine..biçin bakalım biçin..


annemi görüyorum sürekli rüyamda :(( BUCA'daki evdeyiz bana ''bunlara güvenme ,inanma'' diye abimle gelini gösteriyor.''biri akrep ,biri yengeç sokarlar kolla kendini '' diyor.

yasal işleme tek başıma ablam olmadan çıkıyorum.yok paraya gideceğini bildiğim halde :((  beni geceler boyu hüngür hüngür ağlattığın için,gurbet ellerde biçare bıraktığın için, canımı,ciğerimi yaktığın için.el oğluna karşı beni savunmasız bıraktığın için ,akıttığım her damla göz yaşımın hesabı sorulsun senden.
ahım yerde kalmasın:(( 

26 Nis 2012

minik öğrencilerim ve ben:)))

hayır ben kursa başlamadım..1 ay önce internette ahşap boyama atölyesine bize çalışmalarımızda yardım edecek bayan diye bir ilan görmüştüm.aradım hemen bayanla sohbet tarzında bir konuşmadan sonra ''elaman aldık ama deneme sürecinde ben sizden yoğun elektirik aldım numaranızı kaydediyorum dönerim inşallah'' demişti.ve 1 ay sonra telefon geldi uçaraktan gittim:)) yapmayı çok istiyordum can atıyordum..anlaştığı oteller ,firmalar vs oralara sipariş çalışıyorlar.ve bende bu siparişlere yardım edeceğim,boyayacağım gerekirse bir objeyi tek başıma tamamlayacağım vee birde üstüne para alacağım süperr ötesi bir teklifti bu hiç düşünmeden kabul ettim.ilk günler sadece astar ve zımpara yaptım herşeye merakla bakıyor bir çatlatma ya da bir teknik uygulandığında dibinde bitiyorum.ve artık objeyi tek başına tatamlama aşamasındayım  .narları bugün bitirdim dükkanda vitrine koyduk tepsiler bir müşterimizin..

kursiyerlerimiz var belirli günleri yok canları ne zaman isterse o gün geliyorlar.her gelen bir şeyler getiriyor kek,pasta ,kurabiye çaylar demleniyor.hoş sohbetlerle işler yapılıyor.boşa çıktığımda onlara da yardım ediyorum.en yoğun günümüz çarşamba günü pazar var işi olanda olmayanda orada oluyor.o gün boya yapmıyoruz ,yapamıyoruz zaten müşterilerle ilgileniyorum çaydı , kahveydi acıktık bir şeyler hazırlamaktı bunlar benim işim değil ama olsun elimemi yapışacak.zaten kim boştaysa çay ,kahveleri hallediyor..

bugün dekupaj yapılmış sehpaları soydum çok enteresan bir şey ama zedelememek gerekli soyarken. ıslak olduğu için dikkat istiyor.sonra bir anahtarlığa eskitme yaptım.

minik kursiyerlerimizde var 10 -11 - 12 yaşlarda sabahları dükkanı ben açıyorum.nihal hanm (aynı zamanda hocamız) öğlen geliyor.miniklerde sabah 9.30da geldiklerinden onlarla ben ilgileniyorum onlarda benim öğrencim:)) anneler günü geliyor ya simay annesine takı kutusu elif nazda tepsi yapıyor.
ilerleyen vakitlerde kendime tepsi,ekmeklik,takı kutusu, nar ve kedişler yapıcam aldığım parayı burda bırakırım artık:)) amann olsun ben işi öğreneyim teknikleri öğreneyim yeter..

23 Nis 2012

heyooo yupppi daha ne kadar sevinç nidası varsa yaptım sonunda:)))

çok sevinçliyim çok mutluyum ..hani bu kadar denk gelir bu kadar olur..o çokk istediğim can attığım işi yapıyorum artık ben..ama çok yorgunum resimlerimi paylaşıp kaçıcam detayları daha sonra anlatırım..





20 Nis 2012

İZMİR,DEN boyozlarım yollara düşer:)) ve yepyeni güzellikler...

İZMİR'de manevi abilerim var benim.hoş gerçi öz mü öz abim de var lakin!..o apayrı bir konu..bi iki cümleyle geçiştirilemeyecek büyüklükte...manevi abilerim bekarlıktan bu yana hep destek olmuşlardır bana her konuda.geçenlerde konuşurken ''izmir'e gelmiyormusun'' demişti..bende gelemediğimi ,özlemlerimden falan bahsetmiştim.
sabah uyandığımda 30 cevapsız arama utana,sıkıla döndüm ne oldu ki merakıyla ''funda adresi söyle kök saldım burda'' dedi.nasıl utandım hiç mi duymaz insan bir 1 değil 2 değil..adres bilgilerimi teyit ettikten sonra ''konuştuğumuzda özlediğim ve istediğim bir kaç şey vardı.onların hepsini vee 1 tepsi boyozumun antal'ya yoluna düştüklerini öğrendim:))) bendeki sevinci anlatamam ki!..hopluyorum,zıplıyorum... benim öz abim varken ve bu öz abi özlük derecesinden  şüphe ettirecek acaba evlatlık mıydı? kendi bunu biliyordu da bize bundan dolayımı hainlik yapıyor du ? bize bu yüzden mi böyle davranıyor sorularını sormamıza kadar geliyordu. öz abi ali cengiz oyunlarını oynar.. ona söylediğim kansız lafı bile çok hafif kalır.onu yüksek vicdanıyla şimdilik ama sadece şimdilik işlerimi yoluna koyuncaya kadar başbaşa bırakıyorum..gün olur devran döner hesap döner sap döner. dimi  gülen'im

çok sevindim çok..ardından çok sevinçli bir  haber daha aldım. allahım dedim bu bir şaka kamera şakası birazdan bu mutluluğun tadını kaçıracak bir şeyler yaşayacağım..genelde hep öyle olur ya çok mutlusundur ama bir telefon ,bir mesaj yada birileri o mutluluğa gölge düşürür.yokk öyle olmadı bende şaşırdım var bunda bir terslik:))

yepyeni  güzelliklerle  ,yepyeni projelerle geleceğim ... bekleyin beni anacım:)) fındılım fıstılımla hepinize güzel sevdiklerinizle beraber hafta sonları..ve herşey gönlünüzce olsun...


19 Nis 2012

belediye otobüsü ve arabesk günler:))

kendimi belediye otobüsü gibi hissediyorum. duraklarda yolcu alıp yolcu indiriyorum.öyle yolculara tanık oluyorum ki!..kah üzülüyorum,kah seviniyorum..kimi yolcular  her düzergahta bana eşlik eden bir yolcu olurken kimi yolcular bu otobüs serüveni boyunca seni hiç bırakmayacağım hissi veriyor lakin yarı yolda iniyor.bir çoğuna sadece  korna çalmak ya da kuru bir el sallamaktan öteye geçemiyorum.hafızama kazınmış isimleri,yüzleri anımsıyorum kimileri yüzümde gülümsemeye,tebessüme dönerken ,kimileri de  zehir zemberek bir acı tat bırakıyor damağımda..çoğunun ismini dahi hatırlamakta zorluk çekiyorum..bunca yıl kimler hangi durakta indi ?? kimler bu serüvene eşlik etti?? düşünürken bilinç altı otomatik devreye girip bana kimler geldi kimler geçti şarkısını mırıldatıyor...

kimlerin arkasından el sallamadım,kimlerin arkasından ağıtlar yakmadım,kimlerin hayatıma girip ona alıştıktan sonra hiç istemediğim halde  çıkıp gidişine isyan bayrağı çekmedim ki!..saydığımda oldu benim ,sövdüğümde
arabesk yanım her daim ,her koşulda ön plandaydı benim..
''ben ki asi boyun eğmez,
ben ki çılgın söz dinlemez
senin için hemde kaç kez
yaşlar döktüm inanmadın''.


ey şimdi o kıyı şehirde kalanlar
duyun.anlayın,haykırın çığlık,çığlık
böyle bir anı bir daha yaşanmaz artık..

şu balık için bile ne ağlamıştım ben...kendimi tıpkı onun gibi hissediyorum..sudan çıkmış ve nefessiz kalmış.

bazı gidenler yerleri asla dolmayacak yerler bırakıp giderken!... bazı gidenlerde bir alevin ortasında bırakıp deprem yaratıp ,yıkılan duvarların altında kalan beni hiç bir zaman göremeden bilemeden gittiler..
onlar çekip gidiyor ama depremin yarattığı artıçlar  bende devam ediyor...yıkılan duvarların altından kalmak, dağılan bedeni yerden toplayıp onları bir araya getirmek zaman alıyor zaman...
vücudunda iz kalmıyor yara izi yok belki ama ruhun aldığı yara hiç bir zaman kapanmıyor..ve her gün bir yenisi ekleniyor bu yaralara...

bugünde arabesk günümdeyim sanırım:)) orhan baba batsın bu dünya ,müslüm baba unutamadım,ferdi baba bu şehrin geceleri,cengiz baba ağladım bugün..

16 Nis 2012

paintte header yapalım!..

Headerimi ben kendim yaptım paintte. aslında daha kolay yöntemleride var ama ben uğraşmayı seviyorum.Diyelim ki bir header istiyorsunuz nasıl yapacaksınız? 2 ayrı paint açın biri header alanınız header alanınız yoksa benimkini kopyalayıp silgiyle silin :)) paintte istediğimiz resmi açıyoruz resmimiz çok büyük olduğu için resim sekmesinde yeniden boyutlandır /eğ kısmını tıklıyoruz.

açılan pencerede sadece yukarıda yatay dikey olan kısmı değiştiriyoruz 50 ,50 80 ,80 90 ,90 gibi değerler giriyoruz resmimiz istediğimiz boyuta gelinceye kadar.
resmimiz küçülünce yukarıdaki kare butona tıklayıp resmi çevresinden işaretleyerek seçiyoruz.kopyala diyoruz .bu şekilde asla kaydet yapmayın resminiz bu şekilde kalır farklı kaydet ile kaydediyoruz.


header alanımıza gelip yukarıda ki kareye basıp yapıştır diyoruz.beğenmezsek düzen geri al.


A  harfine tıklayıp yazımızı nereye yazacaksak oraya tıklıyoruz bir kaç kelime yazıp yazının üstüne sağ tık yaptığımızda karakter metni çıkar.buradan yazı stilini boyutunu seçiyoruz.yazımızı işaretleyip yukardan renkler bölümünden istediğimiz rengi veriyoruz.dip not : ben sıkıntıya gelemem ,uğraşamamm derseniz ben yaparım isteyin yeter:))

11 Nis 2012

sakallı ipi fazla abarrtım kekide bir güzel kabarttım:))

sakallı ipi fazla abarttım biliyorum.lakin zehra abla dükkanı devrederken ipleri bir hayli ucuza denk getirmiştik.alıp kenarı koymuştum ama ne yapacağıma dair en ufak bir fikrim yoktu.belde biten kısa fermuarlı bir mont yapayım dedim.zehra abla ''funda'cım bu ipi tek örersen süner yakası ,bacası bir yana döner sen buna çile ipi al karıştır.'' dedi çile ipimizi aldık ince olan sakallı ipimizle birleştirdik.başladım lakin ip çok olduğundan mont değilde daha uzun bir şey yapmaya karar verdim.verdim vermesinede cep istiyorum,yırtmaç istiyorum bunlar bilmediğim şeyler:))

cep kısmınıda çözdük manevi anacum çiçek annem ''sen oraya kadar ör cepleri ben yaparım.'' dedi
3haftada bitirdim.aylar oldu ama hala düğme alacağım:)) çok şık ve zarif duruyor giyince ve hiç kimse inanmıyor tabisi benim ördüğüme :)) eşimin teyzesi beni kandırıyorsun bu hazır dedi gayet emin:)) yok yok ben kesin kararımı verdim.milletin gözünde bir şey beceremez imajı var bende..

9 Nis 2012

durakta düşen grup hastanelik oldu!...

yalnızım üstelik yagmur yağıyor.sersem gibiyim uyumakla uyanıklık arası bir şey.gülen gitti.
evin birden tıp oynaması hiç güzel değil:(
gece sohbetleri ,çevrilen geyikler,hakan abinin espirileri  akşam yemeği diye yapılan çorbanın bir kaseden birşey olmaz deyip dibini bulması:)) ama çorbada bu kadan güzel yapılmaz ki!.. 


uzun ve yorucu bir yürüyüşün ardından ayaklarımıza kara sular inmiş inmekle kalmamış ayaklarda patlacıklar oluşmuş:)) kararlaştırılan yerde hakan abi ve yıldıray amcayla buluşma noktasına vardığımızda baba oğul durakta arkaları dönük yol haritasına bakıp plan proje çiziyorlardı.arkalarında epey durduk dinledik.oturalım bakalım bizi farkedecekler mi dedik? demez olaydım... 
daha oturmamla  düşmem bir oldu:))  oturduğum yerin her duraktaki gibi sıfır kapalı olduğunu sanan ben boş olunca arkaya doğruu yıkıldım..ama ne düşüş panik yaptım gözüm karardı can havliyle hakan abinin bacaklara yapışmışım sadece ona mı diğer kolumlada gülen'i yıkmışım gülen'de ufugu domino taşları gibi devrildik:)) ama iyi durduk.
 yoksa soluğu kan revan içinde acilde alırdık orası kesin..
ama ne güldüler ,ama ne güldüler.hakan abinin cüzdanına  dalmışım yankesici ya da sapık sandı beni:)) hatta manşet bile attılar.


  antalya'da durakta düşen kız düşmemek için yanında tutunduğu kişileride devirdi. cama çarpan grup cam tarafından yırtıldı:)) olaydan sonra eve yaklaşmak üzereyken soluklanmak için durakladığımız yerde hakan abinin tek bir hareketiyle gülen'in göğsündeki gözlüğü kırması büyük başarıydı:)) tek parça halinde eve gideydik iyiydi:)))
dünya evren sevgi içimizde:))



f -gülen hadi titanik çekelim.
                                     g- titanik'de bir erkek ,bir kadın olur yıkıl karşımdan:))

bende atlamak istiyom bende ama bilmiyom:))

mutfakta sadece bulaşık makinasını yerleştirmekten başka bir şey yapmadım ben.
yemekler gülen'dendi ne güsel böyle misafire can kurban :)))      
ekmekleride gülen yaptı ben baktım. hatta eşim olan ismi lazım değil baş harfi ufuk bakta öğren dedi bak şimdi böyle oldumu   benim asfalyalarım tavan yapıyor.
yediklerini ,içtiklerini ne tez unutuyor bunlar.
senin bütün zamanın mutfakta geçsin oyalayıcı ve yorucu yemekler yap unutulsun.hepsi nankör anacım bunların. mutfaga sen geç bakalım deyip istifa ediyorum. ama biliyorum ki yumurta ,melemen melemen ,yumurta olarak 1 hafta böyle döner :))      
haha ben denizde marifetlerimi sergileyeceğim hadi ıspanaklı kek yapayım dedim.
zaten neyi güzel yapıyorum şöyle oluyor böyle oluyor desem biri varken o fıs oluyor:)) kırıldımı parça parça elle değilde kaşıkla yenen dağınık kek :)) parçaları birleştirdim krem şantiyle durumu kurtardım :))
                         

mis gibi türüm türüm kokan sıcacık ekmek kokusu...sabah uyandığımda gittiğinizi unutup çay bırakayım da bakayım kimler uyanmış diye girdiğim odaları bomboş görünce kötü oluyor insan..ama üzülmüyorum kısa bir süreç sonra yine buluşacağımızı biliyor olmak sevindiriyor beni...

5 Nis 2012

tüm hastalara acil şifa dileklerimle dosyam neredee:)))

insanları anlamıyorummm,çözemiyorum!..çok garip şimdi a,b,c,d kişileri birbirlerini tanıyorlardır.a ve b kişileri aralarında bir münasabetten dolayı küsmüşlerdir.b kişisi c yide yanına alıp a ve d kişisine küser.iyide olayla uzaktan yakından ilgisi olmayan d kişisi sana ne yaptı ki?? tavuğunamı kış dedi :))) şahışların küsmesi beni alakadar etmez ki ..şayet sen benim arkadaşımsan ve  a kişisiyle konuşuyorum diye bana tavır alıyorsan banada küsüyorsan yolun açık olsun kardişşş..bana bir adım gelene ben hepp 3 adımla giderim.ama artık olay beni aşmaya başladı hepp ben soracağım,arayacağım,hal hatır soracağım,7-24 biteceğim?? herkesin kendine göre sıkıntısı var değil mi? ben aramıyor ,mekanınıza gelmiyorsam,mesaj bile atmıyorsam orada bir düşüneksin ya bu kız gelir gider arar sorardı.ne oldu bir sıkıntısımı var? deyip telefona sen sarılacaksın herşeyde devletten beklenilmezki:)) haksızmıyım??


biz evdeyiz hakan abim uyuyor akşam nöbeti alacak. gülen'im hastanede babasının yanında. yarın taburcu olacak.bak şimdi ne güsell gülen ev sahibi gibi akşam yemeklerini yapıyor ben deniz yemek yapmaktan yırtıyordum:)))) çok iyi şimdilik yıldıray babamız hastanede odadan gülen'e telefon açıp dosyasını istemiş dosyam nerdee:)))) gülen yazmıyordu yazma isteği ,şevki yoktu biraz körükledim..gece cidden dosyayı imha etmeyi düşünüyoruz:))
gülen ;şablonunu beğenmedim devamını oku..okumadan çıkarım ki ben dedi:)) isteği üzerine hemen düzelttim..
hastaneye insan sağlam gidiyor ama o koku o pisikololji insanı hasta etmeye yetiyor.benim annemin başında refaketçi kaldığım sel sefir günler ,acılar,hüzünler geliyor aklıma:(( .


tüm hastalara acil şifalar versin.kimseyi elden ayaktan çekilip kimseye muhtaç etmesin.güzel haberlerle dönmek ümidiyle......

2 Nis 2012

ne badireler atlattık kızımla:)) çok özlediğim gel artık...

taşındığımda yeni bina ,yeni ev ufak tefek sorunlar yaşadım.mutfak lavabosu su kaçırmış ufak bir göl deryası oldu.banyo klozet tekrar derzlendi, wc çeşme bataryası değişti vb.ben bunlarla uğraşırken yımırtanın bu kadar büyüdüğünün farkında bile değildim.veterinerimiz  kısırlaştır mayalım onun yerine hap ve iğne var yaparız demişti.bende ne bileyim sonuçta veteriner böyle dedi ..bekarken bizim hayvanımız çoktu ama bakımlarıyla annem ilgilenirdi.hem o zamanlar veteriner mi vardı?? ilk defa bir şeylere yakınen tanık oldum.15 gün arayla 2 kez kızgınlık dönemine girdi veterinerin verdiği ilaç pehh bi halta yaramadı.hayvanın kasım kasım kasıldığını,krampları gözümüzle görüyor lakin hiç bir şey yapamıyorduk en kötüsü de bu zaten bir şey yapamamak.eşimin etrafından ayrılmıyor ,eşime bir sevgi gösterisi artık o kadar çok acıdık ki haline eşim ya ben gidip dışarıdan erkek kedi bakayım bile dedi:))) o derece.bu süreç içersin de sakinleştirici verdim sakinleştirici  bir nebze olsun rahatlamasını ve uyumasını sağlıyor sadece.ilacın etkisi geçince yine başlıyor.

2.kez firar etti ne yapsın hayvan oda haklı doğanın kanunu bu..
 çok üzülmedim ,ağlamadım da nasılsa gelecek ,gelir artık her türlü kabulümdü yani hamile bile olsa.. cam açık  ben sürekli gözetliyorum bir ses bir kedi kavgası ya da çığlığı duysam kalbim nasıl pır pır atıyor hemen cama koşuyorum..yine o derme çatma sundurma çatıda gördüm..yanında siyah bir kedi ama kediyi yanına yaklaştırmıyor.ayağa kalkınca topalladığını gördüm:((
elimdekileri bırakıp dışarıya nasıl fırladım bilmiyorum  alıp eve getirdim ama çok huysuz elletmiyor,baktırmıyor taşıma çantasına koyamıyorum..ama arka bacağında sıyrık ve kan var ve topallıyor:((
köpek ısırmış olabilir? düşmüş olabilir kendi kendime teori yürütüyorum kırık olsa hayvan acıdan duramaz bağırır ,inler bu sadece bir burkulma ,incinme ama  kötü düşmüş olabilir?? bu düşüş iç kanama yapabilir?? her an her şey olabilir.eşim gelince kucağıma alıp arabaya bindik veterinere gittik..veterinerde korkulacak bir şeyi olmadığını söyleyince gönül rahatlığıyla eve geldik.lakin  eczaneden şunu öğrendim kediler için kızgınlık önleyici ilaç varmış:((

eve alışmış,sokak tecrübesi olmayan bir kedinin dışarıda yapamayacağı ,o ortama alışıncaya kadar başına gelmedik olay kalmayacağını anlamış olduk.(ben zaten hepp bu tezimi savunmuştum:)
şimdi ayagıda iyileşti çok iyiyiz ben nerde o orda yanımda yatmayı çok seviyor bende onu mıncıklamayı..oyun oynuyoruz evde eşim cevizi bana atıyor ben eşime oda aramızda cevizi yakalamak için koşturup duruyor:))) garip sesler çıkartıyor..çok enteresan şekillerde yatıyorr yatışına kurbannn:)))şimdilik gidiyorum yarın çokk özlediğimmmm  bir can geliyorr çohh heyecanlı ve mutluyumm..sabahlar olmaz artık bana...

Ailece Tatilin Keyfi Sony Projeksiyonlu Handycam'le Çıkar!

Projeksiyon özelliği sayesinde Sony Handycam; ailece geçirdiğiniz o değerli anları, istediğiniz yerde tekrar tekrar izleyebileceğiniz ölümsüz anılara dönüştürüyor!

Ailece gidilen tatillerde, anılarımızı kaydetmek ve sevdiklerimizle paylaşmak için mutlaka yanımızda bir kamera götürürüz. Peki bu kamera aynı zamanda kaydettiğimiz videoları duvara yansıtabilseydi? Videoları sevdiklerimizle birlikte geniş bir alanda izlemek için bilgisayar veya televizyona muhtaç olmasaydık? Üstelik onları dilediğimiz zaman dilediğimiz yerde izleyebilseydik? Sony’nin yeni projeksiyonlu kamerası ile tüm bunlar artık mümkün!

Projeksiyon özelliğine sahip olan Sony Handycam, içindeki videoları istediğiniz yüzeye yansıtmanızı ve dilediğiniz an izlemenizi sağlıyor. Böylece hem ailenizle beraber yaşadığınız o değerli anları ölümsüzleştirebiliyor hem de onları sevdiklerinize de izleterek paylaşabiliyorsunuz. Artık anılarınız her zaman ve her yerde sizinle!




Bir bumads advertorial içeriğidir.

1 Nis 2012

3 kafadar kapı süsü:))

öğrencimiz var bizim gülem zuzumun kuzeni çokda seviyorum kendisini yanındayken kahkaha krizine boğulursunuz nerden ne espiri yaratır ,nerden ne çıkarır bilinmez.isteği üzerine ona kapı süsü yaptım.öğrenciye yakışır birşey olsun dedim.  evde bulamayanlar için bir not şeysi aslında onun yanına birde kalem iliştirmek var onuda yapayım dur ben:))şu foto işini çözmem lazım nikon mu alsam canon mu?? karar veremiyorum..



30 Mar 2012

pasaklı hatun senii:))

evde oturmuş her yer her yerde, bulaşıklar bile lavobanın üzerindeyken bendeki isteksizlik hat safhada amann yap yap nereye kadar diyip odaya girip aşkla çalışıyorken!..telefon çalar ''funda'cım müsaitmisin biz geliyoruz'' ben şeyy demeye kalmadan ''tmm sen çayı koy biz 1 saate ordayız..hiiii...

                                        şimdi ben dağıttığım bu odayımı yoksa mutfağımı halledeyim.


süpürgemi tutayım ,viledamı yapayım,ikramlık bir şeylermi hazırlayım girdimi iki ayağım bir papuca.neyi nereye teptim,neyi nereye tıktım hiçç bilmiyorum arasam bulamayacağım:)))

1saatin içinde koca ev bal dök yala yaptım..ve ikramlık hazırladım..özene bezene yaptığım ama hiç bir zaman tutturamadığım saray lokumu acele ya birde dua ede ede yaparken ayhh sardım çok güzel :))) tarifini buradan  aldım.çokda sevildi..bundan kelli bir karar aldım:)).ilkin ev toparlanacak ,dağınık çalışılmayacak buna canı gönülden inanarak tepip ,tıktıklarımı çıkarıp düzenleyeyim pasaklı hatun  seni:)))

28 Mar 2012

sende katıl projesi...

antalya büyük şehir belediyesi mustafa akaydın'ın ve  eşi günseli akaydın'ın faaileye geçirdiği kybella bebek projesi  dar gelirli ailelerin kadınlarına yönelik istihdam projesidir.ekonomik yönden ihtiyaç sahibi ,geliri olmayan kadınların üretim yapabilecekleri iş imkanı tanımak için hayata geçirilmiş bir projedir.

üretime dönük eğitimler vererek sertifika almalarını sağlamak.çeşitli seminerlere katılımını sağlamak.atölye çalışmalarına katılan kadınların  3 -6 yaş çocuklarına ise,çocuk gelişim uzmanı tarafından çocuk odasında okul öncesi eğitici faaliyetler vermek.
projenin geliri ile üniversite öğrencilerine destek sağlamak.
 Kibele; doğayı, canlılığı ve verimliliği simgeleyen ana tanrıçadır.
antalya büyük şehir belediyesi  antalya gönüllüleri derneği engelliler birliğinin düzenlediği ortak projede
çeşitli yaşlardan bedensel ve zihinsel 63 engelli haşim işcan kültür merkezi'ndeki antalya  devlet opera ve balesi'nin sahnesinde yer aldı ve tutku engel tanımaz dediler.



ENGELSİZSİNİZ ile BUYUKSEHIRANTALYA

şimdi antalya gönüllüleri derneğinin sende katıl projesi var.gelecek biziz ekibi çocuklar arasında paylaşım  ,birlikte hareket etme,sosyalleşme duygusunu ve çocukların yeteneklerini geliştirmek amacıyla başlatılıan bu projede evlerde fazlalık durumunda ve kullanabilir düzeyde olan küçük tamiratlarla kullanılabilir duruma gelecek oyuncak ve kitap toplanması hedefleniyor..kitap ve oyuncak toplama noktaları

Antalya Gönüllüleri Derneği Ofisi
Büyükşehir Belediyesi ABİM ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı
Haşim İşcan Aile Danışma Merkezi
Alış-veriş merkezlerinde oluşturulacak toplama kutuları

ayrıca antalya büyükşehir belediyesi gıda,giysi ve ev eşyası olmak üzere sizin paylaştıklarınızı ihtiyaç sahiplerine teslim ediyorlar.senin eskin başkasnın yenisi olsun..evinize yeni eşya aldınız sehpanız koltuklarınız vb  fazlalık atılacak mı?? atmayın..
 yanlış yazılmış bir numaradan uzun uğraşlar sonucu  6.numaradan sonra ulaştığım yardım telefonu 0242 326 57 84 ali bey..her türlü yardım giyecek,gıda ,ev eşyası vb hatta oyuncak ve kitap da burada toplanıyor siz arayın yeter alıp teslim etmesi onların işi..
Bumerang - Yazarkafe