10 Ara 2012

blogger ablaları ,teyzeleri.abileri oğluşum size el salladı birde selam yolladı:)

şimdi nereden başlamalıyım?? kendimi en iyi en doğru nasıl ifade edip anlatabilirim!..anlattıklarım gerçek anlamda duygu olarak size geçer mi? ya da kaç kişi beni gerçekten anlar anlayabilir?? benim için kolay olmayan bir süreçti..
.AMA MEVLAM NEYLER!..NEYLERSE GÜZEL EYLER..

izmir'den döndüğümde evime ve eşime kavuşmanın sıcaklığını yaşarken..bir şüphe üzerine aldığım teste pozitif çıkmıştı!..işte bu kısmı nasıl anlatacağımı bilmiyorum ya:(( ne sevinçten dört köşe olup sevinç çığlıkları atabiliyorsunuz  ne de ağlayabiliyorsunuz..
olduğunuz yerde kalmak ,donmak tüm duyguların üşüştüğü ama sizin hangi eylemi gerçekleştireceğinizi bile bilmediğiniz yoğun ve karmaşık duygular..daha ilk bebeğimi kaybetmenin acısı ve şokunu atamamışken..bu neyin nesiydi şimdi? vakit erkendi henüz. ama ya bunuda kaybedersem?? etrafımdaki sevenlerimle çabuk toparlandım.birde yapımdan kaynaklanan güçlü olmanın verdiği etkenler.beni çabuk döndürdü ama bu 2.kaldıramam.bu kadarda güçlü değilim.hani bu sefer gerçekten dibe vururum:(( enkazımı kim nasıl toplar hiç bilmiyorum..çünkü ben artık toplayamam bunu biliyorum...
2 ye bölünmüşsünüz bir yanınız sevinç çalkantılarıyla kıpırdarken!..bir diğer yanınız soru ağları örmüş soruların cevaplarını alamayınca endişe,korku,panik ve tüm bunların sende yarattığı  ruh hali..


emin olmak için gidilen dr da sıra bana geldiğinde ölecektim neredeyse..kalbim çok hızla çarpmaya ,ellerim terlemeye başladı ve yüzümü bir ateş sardı..ayaklarımın bağı çözüldü oracıkta yığılıp kalacaktım..bunu farkeden dr beni bir sandalyeye oturtup sakinleşmem için bekledi..tansiyon 16/11.. evet hamileydim..ama çok erken değilmiydi? ve sağlıklımıydı? ama sorduğum sorulara kısa ve kestirme cevaplar alıp eve döndüm
ama içimdeki korku ve endişe asla peşimi bırakmıyordu.. her gittiğimde dr bebeğin ölmüş diyecek sanıyorum ve bu yüzden pisikiyatriye ordan pisikolağa çıktım:(((

1 hafta sonra devlet hastanesine gittiğimde dr trans vajinal us istemiş ve istem kağıdının altına missed abortus yazıp 3 soru işareti koymuş..(
 bakınız)   bozulmuş gebelik     işte kortuğum başıma gelmişti:(( hastaneye benimle gülem zuzum gelmişti.onun bu sıralar üzülmemesi lazım şu 6 ayı üzülmeden geçirmesi lazım..kendimi toparladım hadi funda'cım yaparsın gülem için yap dedim ve çıktım odadan.zavallım rengi falan atmış telaş içersinde beni bekliyor bu yüzündeki her mimik ve ifadeden o kadar belli ki..'' canım ultasonografiye gircez'' dedim.gün falan almadık dr ufacık bir kağıda bastığı kaşeyle dışarıki bekleme salonunda beklemeye başladık..sıra numarası verildi..durumun aciliyeti çok önemli ki gün falan almadan direk gireceğim.

ahh ben ne talihsizim ağlamak istiyorum hıçkırarak avazım çıktığı kadar bağırarak..ama bunu bastırmak bir damla akmasın diye o kadar çok kasıyorum ki kendimi.ben bitmiş olabilirim ama yanımda daha 23 yaşında gencecik bir kız var ve onu etkilemeden üzmeden bu işin üstesinden gelmeliyim..yapabilrsin funda..
15 -20 dk sonra içerki kısıma girdik bekleme orada başladı..neyse 5 kişi alındık içeriye..sıra bana geldiğinde bebek ölmüş tahliye diyecek bu belli istem kağıdında o yazıyor. ama gülem'e durumu çaktırmadan buradan çıkmanın planlarını tasarlıyorum kafamda..ben bunları düşünürken

dr ''funda hanım dr tanısı değil kalbi atan canlı bir bebek var''dedi ben şaşkınlık ve şokla sesim baya yüksek çıkmış:) dr da güldü..ama dur dedi!..hatta ikiz embrio var deyince bacaklarım titremeye başladı.işte o an bıraktım kendimi ağladım...lakin tek kese içersinde biri 6 hafta 6 günlük biri 8 hafta 4 günlük?? avrupada böyle bir olay yaşanmış kadın kocasından hamile kalmış ve bir zaman sonra tecavüze uğramış ondanda hamile kalmış?? dr telefon açıp kadın doğum uzmanını çağırdı..kadın doğum uzmanına gösterdi..kadın doğum uzmanı başka bir dr aradı 3 dr başımda izliyorlar ve kendi aralarında yorum yapıyorlar..dediklerine göre''küçük olan küçülür yok olur gider büyük olan devam eder ya da her ikiside devam eder.bana açıklama yapan yok!.. tam 55 dk içerdeyim ve beni not aldılar seni takip edeceğiz  dediler..

dışarıya çıktığımda içerde uzun kaldığımdan bayağı korkmuş ve telaşlanmış olan gülem elleri titriyordu yavrum.dedim ''ikizmiş'' o esnada gülem'in annesi çiçek annem aradı.anlattık durumu ama benim sesim tedirğin ve endişeli gelmiş anama..siz durun ben sizi arayacağım deyip kapadı telefonu..15 dk sonra yüzüncü yılda bir dr  ismi ve adresi verip bizim oraya gitmemizi söyledi.koştur koştur gittik..durumdan dr bahsettik
yaptığı incelemede öyle bir şey olmadığını bir tek bebek olduğunu söyledi. hatta kendimiz bile gördük..o kadar bariz ve netti ki görüntü..ve dr bu kadar mı tatlı olur kadının yüzüne bak sakinleş..uzun bir sohbett ettik o kadar iyi gelmişti ki bana..konuşması ,sakinleştirmesi  aynı zamanda bilinçlendirmesi..dışarıya çıktığımızda gülem'de aynı enerjiyi almış dr dan..telefon ısrarla çalmakta..antalya'ya geldiğinde durumdan haberi olan ve espiri kaynağımız olan''3ay önce bizde sıkıntılar vardı sen hamileydin.bizde yine sıkıntılar ve sen yine hamilesin değişen bir şey yok''diyen

gülen aramaktaydı..haklı 1:30daydi randevumuz ama saat 5'i geçmişti..bir solukta anlattım olan biteni..


doktordan çok memnun kalıp çok mutlu sakinleşmiş olarak ayrıldığımdan.. dr tercimimi yapmış oldum...cinsiyetinide öğrendik erkek..şimdilik herşey yolunda gidiyor..bebişimizi sağ sağlim kucağımıza almayı nasip etsin rabbim.sizlerde dua edin olur mu?

teyzeleri,ablaları oğluşum size el salladı ve selam yolladı..

dev akvaryum..

dünyanın en büyük 5.akvaryumu.131 metrelik uzunluğa 3 metre karelik genişliği ve su altı tüneline sahip.özel uçakla getirilen köpek balıkları ve mürenlerin bulunduğu 5 bin balık yer alıyor.ayrıca yaralı balık ve carettaların tedavisi için balık hastanesi bulunuyor.
antalya'nın 40 deree sıcağında  1500 merte karelik alanı ile çocuk bahçesi ve göleti olan -5 dereceli kar oadasında  balık sevmek ve dalmak mümkün burada..

geçen hafta hani bana bırak bu boş beleş işleri diyen ve hiç bir şeyden memnun ve mutlu olmayan kanka veli ben ve aşkoş akvaryuma gittik.benim birşeyleri unutmak ve kaybetmek üzerine o kadar çok hikayem var ki..markete alışverişe girerim anlık cüzdanı kaybederim:)) bankada ,pazarda cüzdan kaybetme vukatım çok..fotoğraf makinamı evde unutmuşum ben..resimleri veli çekti. ..arkadaş 37 tane fotodan ancak bunlar var:(( diğerleri kaymış yüzümüz gözümüz belli değil. bir tane fotomuz olaydı eyiydi:( vasat..zaten çok sinirliyim
doğru düzgün fotomuz yok birde yeterince gezemedim veli varken bu mümkün mü ne işimiz varmış burda işte bildiğin balık hiçmi görmemişiz?? boşu boşuna gitmiş para vs vs:)) aman neyse biz kızlarla 3 müz geleceğiz o zaman tüm ayrıntı ve detayları çekeceğim özellikle kar odasını.şimdilik olanla idare edelim.sevgi ile kalın..


















8 Ara 2012

tişört kedilemece:))) fikirlerinize ihtiyacım var..

yok yok yanlış yazmadım.tişört yenilemece değil kedilemece:)) küçüklere yapttığım badilerden sonra kendime yaptım bunlarıda..severek giyeceğim kesin..bu saatte ne işim var burada öyle ya? neredeyse sabah olmak üzere..beni uyutmayan sebep o kahrolası baş ağrısı..migren atakları..ilaç kullanamıyorum ,ilaç alamıyorum:((
nasıl bir ızdırap olduğunu siz düşünün artık.sıcak ve ardından soğuk şoku yaptım.biraz hafifledi.


2.resimdeki kediler keçe değil vinleks aslında ben onlarla saat yapmak istedim.lakin saati ne ile hazırlayacağım.karton kesip kaplasam mı? ahşap mı bulsam nasıl olur ki!.. ne ile olabilir? gelgitleri yaşadığımdan yapamadım.ama painnte aklımda olan saati tasarladım.,
tabi tişörtün üstünden kestiğim için kare halinde oldu.:)) ama siz anladınız nasıl olduğunu..bu konuda fikir verebileceklere ihtiyacım var.saat yapmış ya da nasıl olabileceğine dair fikrinizi beyan ederseniz sevinirim..
 ne ile yapacağımı bilir ve karar verirsem bir saat yapacağım ama..güzel.umutlu ve mutlu pazarlar...



7 Ara 2012

kapı süsü ve ben abla denmesine alışamadım:(

yine mi evet yine kapı süsü.:) biri arkadaşa diğeri annesine.bana ''kaça yapıyorsun funda abla'' dedi..ben çalıştığım dönemlerde bu insanların yardımını çok gördüm.güler yüzünü bana olan desteklerini..ekmeklerini yedim..paraylamı yapacağım.sen nasıl bir şey istediğini söyle ben yaparım dedim.''.ben bilmem ki abla sen iyi bilirsin '' dedi hamile oğlu olacak.bene böyle bir şey yaptım..bu arada abla kelimesine ne kadar çok takılıyorum..bir zamanlar ben herkese abla derken,abla diye yaklaşırken..zaman ne çabuk aktı gitti de ben abla oldum yahu:(( içim bir hoş oluyor..bana abla denmesine alışamadım..kolay kolayda alışacağa benzemiyorum..bazen kendimi başka bir şeyle teselli ediyorum.kızlarla alışverişe çarşıya çıktığımzıda beni genelde annesi sanıyorlardı:)) tabi yanında dal gibi incecik 2 kız ve sen yaş ve kilodan anne gibi gösteriyorsun:)) benden çok kızlar sinir olup alışveriş etmezler o dükandan böylede sevilirim işte:) işte diyorum abla dedi ya teyze anne deseydi:)) sağlıcakla kalın..



6 Ara 2012

açlık oyunları 1.kitap!..

eskiden ne kitap okurdum.şimdi ise okuma hevesimi mi kaybettim bilmiyorum.bir türlü adapte olamıyorum,sıkılıyorum ya da okuduğumdan bir şey anlamıyorum.kafanda kırk tilki dolaşıyorsa kitap okuman mümkün olmuyor işte.biraz kitaplardan bahsedecek olursam.
ısırgan otlarım hüzün gülüm; kısa öykülerden oluşuyor.kah gülüyorsunuz,kah hüzünleniyor.kah kendinizi ağlarken buluyorsunuz.bazen okuduğum kitaplar beni öyle çok etkiler ki günlerce hafızamdan çıkmaz.hep beynimim içinde tekrarlanıp durur.hüzün gülüm'ü okuduğumda bir kaç hikayede saatlerce ağladığımı biliyorum.

nefes nefese; adı gibi bir solukta okuyacağınız bir kitap..ahmet altan'ı ilk defa okudum.en uzun gece beni gerçekten derinden etkiledi.güzel bir anlatım ve sürükleyici sıkılmıyorsunuz..ve kitap bittiğinde geç kalmanın sevdiğine seni seviyorum diyememenin ne denli acı ve ızdırap verici olduğunu  zaman kavrayabiliyorsunuz.. açlık oyunları: başta ilk 17 sayfaya kadar çok sıkıldım.hatta kitabı okumayı bıraktım.sonra elime aldığımda ilk gün 175 sayfa okumuşum:) 2 günde bitti kitap.şimdi devamı kızlarda okusunlar bekliyorum. şimdi kitabı okuduğuma göre flmini seyredebilrim.ama genelde filimlerde hayal kırıklığına uğruyorum.kitaptaki gibi akıcı sürükleyici ve o tetikleyen heyecan olmuyor..mesela alacakaranlık serisinde kitap o kadar güzeldi ki.. heyecan gerilim kitapla birlikte her türlü duygu ve hissi yaşayabiliyorsunuz.ama flminde öyle değildi.. ben beğenmemiştim.açlık oyunlarını tavsiye ederim..

30 Kas 2012

keçe oyuncak yapımı

evet yımırta hanım kendileri diyor ki; 7/24 facedesin yetmezmiş gibi birde şu işler çıktı başıma birazda benimle ilgilen.vermemm ipi vermem mırkk:)) ben masamın başında birşeyler yaparken geldi ayağıma dolandı. bende bir an önce bitirme sevdasından bakmadım bile ona. hopss masanın üstüne çıktı ve iğne ipliğe el attı:)) sonra başladı elimi ,yüzümü yalamaya hırıltı yani sevgi belirtisini göstererek iyice sokuldu yamacıma..gelde sevme şimdi bunu.sevgi ,ilgi,alaka işimiz bitince o uyudu ben işlerime devam ettim..

şimdi şayet bunlara oyuncak denirse eğer oyuncak yaptım:) çocuklara göndermek için.bir bilene danışacağım.olmaz derlerse o vakit çocuğu olan birilerine giderken götürürüm..(çözümüde ürettik mi)) peki olmuş mu??



29 Kas 2012

bırak bu boş beleş işleri dedi birileri:)) ama gitarlarım güzel oldu..

bu gitarlar daha düzgün oldu..taçları özel istek üzerine yaptım,lavanta keseleri biraz kocaman oldu ama hepsi çoktan yerlerini aldı bile:)) bir gitar şimdilik boşta..ehh oda sahibini bulur zamanla..olmuş mu?ben yaparken çok zevk alıyorum.hele birşey bittiğinde ona bakıp seyretmek ben yaptım demesi daha bir hoş:)) hoş gerçi odanın hali perişan ben perişan bir vaziyetteyiz.ben mi çok dağınık çalışıyorum yosam dağınıklık ruhumda mı var çözemedim:)) kestiğim bir obje kaybolur yeniden keserim hele iğne kaybetmesinde üstüme yok..hatta eşimin arkadaşı bizim evin esas oğlanı veli ne zaman bize gelse çocuğun ruhu daralıyor..ve ''haftaya bu odayı toplamaya gelecem'' diyor:)))) ona göre bunlar boş beleş işler.gerçi sadece bu değil ona herşey boş beleş:)) çocuğun hayatı siyah beyaz hiç renk ,ahenk yok hiç bir şey beğenmez ,hiç birşeyden mennun olmaz.  ne ev beğenir ,ne kız vs vs.. kendisi bekar arkadaşlar kız bulma faslında dedikleri  kız kolay kızı tavlarız ama veliyi kim tavlayacak:))  ağır abi trafiğin ortasında frene  basıp kızlarla beni dökülün diye atan biri:)) ama her halinle seviyoruz biz onu..mert,dürüst yalanı ,dolanı olmayan en zor zamanlarımızda hep yanımızda olan.bu zamanda böyleleri az bulunuyor.o yüzden bizim kıymetlimiz.bu pazar temizliğe gelecekmiş özellikle bu dikip kesitiğim odayı toplayacakmış masanın üstündekileri çuvala doldurup hepsini atacakmış:)) gelsin bakalım el mi yaman bey mi yaman:)))kalın sağlıcakla...

26 Kas 2012

jingle bells jingle bells jingle all the way...

hiç havamda değilim hele yeni yıl havasında..doğum günümün yaklaşıyor olması bir yaş daha yaşlanacak olmak..facebookta bir guraba dahil edilmişim.oradaki paylaşımlardan etkilenmiş olsam ki!..gün ortasında elimde kahve dilmde jingle bells jingle bells jingle all the way şarkısıyla dolaşıyorum.sonra diyorum kendime kız ne çabuk havaya giriyorsun moda giriyorsun:))girdik mi şimdi yeni yıl havasına hadi bakalım..bu yıl tüm güzellikleriyle gelsin bakalımm..

23 Kas 2012

kaftan & baykuş & gitar

   öncelikle  tüm öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlu olsun..

 evde vakit geçmiyor.boş durmayı zaten hiç sevmiyorum.bu aralar kitap okuyasım,örgü öresim yok.keçelerle mutlu ,mesudum şimdilik.baykuşlar olmadı biliyorum:) zaten satış amaçlı değil hiç bir yaptığım..eşe ,dosta gitar mesela gitar çalan nihal'imize..kaftanlar buzdolaplarına insanların yüzündeki gülümsemeyi sevinci görmek beni fazlasıyla mutlu ediyor..gönül aslında çokk şeyler istiyor!..sokak hayvanlarını kurtarmak,kimsesiz çocuklar,yardıma muhtaç insanlar..gönül istiyor da!..işte her yere yetişmek mümkün olmuyor..

21 Kas 2012

üzerlik & nazarlık...

eşimin teyzesi üzerlik verdi elime sen yaparsın bunu halledersin dedi..aldım geldim.. masanın üstünde epey bir durdu.ne yapacağımı bilemediğim üzerliğin ufacık tanelerini ayıkladım.bir çoğu kırıldı, dağıldı.moralini bozma kırılanı ,döküleni boşver kalan sağlar bizimdir dedim:)) işte yaptım birşeyler..benim adım hıdır elimden gelen budur:))


19 Kas 2012

badi süsleme işini çok sevdim ben....

çalıştığım dönemlerde esnaf komşularım vardı ya!..ara ,ara bahsetmiştim ordaki dostluğu,esnaflığı  burada..yan komşum olan lütfiye ile sakallı iplerle bozmuştuk kafayı:))   şurada alıp başladığımız paspas olacak,yolluk olcak diye başlanılan tüm herşey çek yat altında sadece benimkiler değil ama lütfiye'ninkilerde :) ehh bi zaman alırız elimize...lütfiye geçen kış doğum yaptı.dünya tatlısı bir kızı daha oldu.irem kıskandı:(  onun yanında bebeği hiç sevmedim.çünkü irem sevdiği kişiler direk bebeği sevince küsüyor,kovalıyor..beril -doğa o kadar tatlı ki maviş ,maviş gözleri var tam bir bitirim..artık 1 yaşına girdi kuzucuk ve irem ablası kreşe gidiyor ve eskisi gibi kıskançlık yok..beril'e doğum gününde badi yaptım ama bin tembihledim irem görmesin.
onada yapacağım badi alayım..birde canım kuzenimin kızına yaptım..çam sakızı çoban armağanı bu küçük hediyeler beni çok mutlu ediyor..tütü etek yapmak istiyorum ama becerememekten korkuyorum:)) geçenlerde ne yaptıysam elimde patladı..silikonla elimi yaktım,iğne kırıldı,tüller ziyan oldu..kalk kızım biraz dolaş,hava al dedim kendime:)  sevgiyle kalın...

12 Kas 2012

herkes baksın!.. yoksa keserim kediyi!...

sıkıldım,bunaldım....trenin vagonlarından sadece biri çıktı..o vagona ulaşmak için ne taklalalar atsam da..yakalamak mümkün değil..


Aynaya baktığım zaman, kendi yüzümü görebiliyorum. Maskem yok, kimseye ikiyüzlü davranmayacak kadar ruhuma sadık olduğumu da biliyorum. Bütün fotoğraflarımda gülerek poz veriyorum. Ruhum da neşeli.Giydiğimi yakıştırıyorum üzerime.Rahmetle ve sevgiyle andığım ölülerim de var, başım sıkıştığı zaman beni bağrına basacak dostlarım da. Bazı sorularımın cevabını veremesem de, olacak o kadar. Düşünüyorum da...Varsın bazı şeyler eksik olsun hayatımda.Emir ve komuta bende.
 "Eller yukarı hayat! Ben seni sevdiğim kadar yaşıyorum. Yaşadığım kadar seviyorum..." 
                                                                                                                                   (alıntı)


 yorum yapın yoksa keserim kediyi:)))))))

10 Kas 2012

iki badi yaptım şifayıda kaptım:)

iki badi daha süsledim betül'ün harfleri pek muntazam olmadı.ama olsun bir dahakine olur:)) Efe ve betül'e yaptıklarım paketlenip İzmir'e gidecek..çam sakızı çoban armağanı her yanım ağrımakta grip olmak istemiyorum:(( ilaç içememek gibi bir sorunum var çünkü..c vitamini takviyesi yaptım bol bol..fazlasıda iyi değil midemi bulandırdı:((  kimseler kapmasın şu grip denen illeti..zira aşkım fena halde.yastığımı ,battaniyemi alıp salona taşınıyorum..bu sefer ona bakamayacağım ,yanına fazla yaklaşmıyorum mazaretim var asabiyim ben:))


saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz

ATA'MIZI SAYGIYLA ANIYORUZ.

DERS KİTAPLARINDAN ÇIKARMAYA ÇALIŞSALAR DA SENİ,KİMSE KALBİMİZDEN,AKLIMIZDAN SİLEMEZ.
BİZ YAŞADIKÇA YENİ NESİLLERE SENİ HEP ANLATACAĞIZ.
SENİN İLKELERİN BİZE YOL GÖSTEREN IŞIĞIMIZDIR.

MUSTAFA KEMAL'İN ASKERLERİYİZ!


7 Kas 2012

damla sakızlı, vanilyalı,kakule sizin kahveniz nasıl olsun?

yıllar öncesi annem sokakta düşüp bayılan zehra nineyi eve alıp müdahale etmiş karnını doyurmuş nerde oturduğunu ,kimi kimsesini sorup onu himayesi altına almıştı.her akşam zehra nineyi yoklar  ona yemek götürürdüm.zehra ninenin istanbul'da kızı ve torunu varmış.bizden çok bahsetmiş onlara.bir gün kapımız çalındı.zehra ninenin kızı ve torunu teşekkür için bizdeydi.sonrasımı?? uzun yıllara dayanan bir dostluk..selma ablam zehra ninenin torunuydu.öyle seviyordum ki onu... onunla saatler su gibi akıp giderdi.sabah gözünü açar açmaz türk kahvesi içmeden kendine gelmezdi.ondan  kazandığım bu alışkanlık bende uzun bir süre devam etti.

annemden daha yakın geliyordu bana derdimi,sırrımı paylaştığım ilk insandı..
bizi İstanbul'a evine götürmüş aylarca istanbul kazan biz kepçe misali gezmedik yer bırakmamıştık.en çok gülhane parkındaki konserleri çok severdim.ilk direksiyona geçişim ,ilk heveslerim hep selma ablamdan gelmişti..

Almanya'da oğlu şirinyer'de kızı vardı.kızı kocaya kaçtığından görüşmüyordu.belkide bende kızında yaşamamadıklarını yaşıyordu..kocası hayırsızın alkolüğün tekiymiş çok zulmetmiş:( çocuklar büyüyünce ayrılmış eşinden..liseden bu yana tuttuğum günlüğümün geçenlerde şöyle bir okudum da selma ablamla doluymuş.az buz değil 14 yıl bir dostluk..2004 'te en son bizde kalmıştı.sabah içtiğimiz kahve ve gülüşlerimiz kaldı hafızamda.. ne gülmüştük karnımız ağrımıştı gülmekten...

2005'te  annem vefat edince dertler çorap söküğü gibi birbirini kovalayınca  arayıp soramadım..onunda kendine göre sıkıntıları vardı..ve zaman bizim için işledi...zehra nine ve nermin teyze hayata gözlerini yummuş.haber alabileceğim bir kaynak kalmamıştı.İstanbul'da abisi, kız kardeşi var ama isimlerini bile hatırlamıyorum ki:(  uzun uğraşlar sonucu İstanbul'dan taşınıp Antalya'ya taşındığını öğrendim.hemde yanıbaşıma hemde bu kadar yakınıma..ama elimde açık adres bile yok ama pes etmek de yok ..onu bulacağımm...

şimdi nerden çıktı bu öyle ya değil mi?? ışıklarda en çok sevdiğim mekan osmanlı kahvesici burada her türlü kahveyi bulmak mümkün.vanilyalı,kakule,mırra  ,köy kahvesi,efe kahvesi,fındık aromalı, menengiç kahvesi  bu tarafa geldiysem mutlaka burada soluklanırım..soluklanmış ve kahvemi içerken aklıma selma ablam geldi işte:((

bizim uğrak yerimiz.. sizin kahveniz nasıl olsun??





4 Kas 2012

güterman tekstil yapıştırıcısı

son olarak efe'nin kapı süsünüde bitirmiş bulunmaktayım.ne mutlu oldum anlatamam.ama itirfa edeyim çapa,dümen yapamadım:))
burada malzeme bulmak oldukça güç.vardır elbet ama ben bilmiyorum.kapalı yolda Ali özkan diye bir mağaza var burada herşey var.çeyiz eşyasından tutunda ,hobi malzemelerine kadar.daha önce nette araştırma yapmadan bakmadan gidip güterman tekstil yapıştırıcısı aldım.2 defa sordum.''evet ablacım bu diye verdiler elime.eve gelip yaptığım badileri tamamlayım dedim.sabun gibi köpürdü ve badinin altına geçince bende araya kağıt koydum.kurur diye bekledim ama ne mümkün kurumadı ve yapışmaktan eser yok.ve araya koyduğum kagıt tükenmez kalemle çizilmiş fark etmemiştim.tükenmez olduğu gibi badiye geçmiş:((
kendimden ziyade satıcı bayana çok kızdım..



Bumerang - Yazarkafe