bloga girebilmek için kırk takla attık.iş yerinden giremiyorum dns ayarlarını yapsamda giremiyorum pc benim olmadığı için ve kotalı olduğundan birşeyde indiremiyorum..evde ultrasurf yükledim bloga giriyorum ama yazasım gelmiyor..herkes giremiyor çünkü kimi var kimi yok buda bana tad vermiyor..misafirim vardı yine izmir'den canım arkadaşım gelmişti..onunla istediğim gibi ilğilenemedim aslında..ben çalışırken o evdeydi allahtan net varda nette takıldı:)) yoksa yol iz bilmediğinden bir yerede çıkamıyordu..akşamları ve hafta sonları vakit ayırabiliyordum ona .ama iş yerinden arıyordum aklım onda kalıyordu çünkü!..canı bi hayli sıkkındı aklım onda kalıyordu çünkü!..hastaydı..aklım onda kalıyordu çünkü!..benim ona bir faydam olmuyordu buda benim içimi çokk acıtıyordu..aklım onda kalıyordu çünkü!..ne olursa olsun o benim arkadaşımdı....2006 da bir kriz geçirmiş ve o gün bugündür ne iyiye ne kötüye gitmişti..aklım ondan kalıyordu çünkü!..ben onu seviyordum..desteğimide esirğemedim esirğememde..uzun uzun konuştum ama bu konuşmanın ya da ona güzel günleri anımsatmanın bile bir faydası olmadığını gördüm..herkesin işi o kadar zordu ki!..bana verilen görev bile çok zordu..herkes benden medet bekler gibiydi..bıkkınlık,çaresizlik vardı çünkü dört bir taraftan..ama ben asla taraf olmadım...her iki tarafıda anlamaya çalışıyordum!..kim için hagi taraf için zordu???olayı birebir yaşayan kişi mi?? olaylara şahit olan yanında olupta olmayanlar mı??
ya da gerçekten gerçek olan neydi?? kim doğruyu söylüyordu?? onların anlattığı gibi değildi ama hiç bir şey benim 6.hissim gözlemlerim vardı birde ortada!.. haa birde öğrendim ki!..bir kadının kalbi kırıldımı derinlerindeki acıyı oradan çıkarıp almak mümkün değildi ..her neyse!..tüm dualarım ve bütün kalbim onunla iyileşmesi için dua edebilmekten başka bir şey gelmiyor elimden..
yayınlanacakmı onuda bilmiyorum ya havada yağmurlu burda çok sıkıldım sanırsam yazamayıda özlemişim..ve sanırsam ruhaniyetim ağır yaralı onuda başka zaman yazacağım..bu sadece bende mi böyle yoksa tüm kadınlarda mı aynı ??aslında çok merak ediyorum..dedim ya onuda bir dahaki kayda hayde kalın sağlıcakla
18 Mar 2011
3 Mar 2011
www.ultrareach.com BUNU İNDİRİP SORUNSUZ GİREBİLİYORSUNUZ ARKADAŞLAR
arkadaşlar dns ayarlarıyla oynamadan şu linki indirip girebiliyorsunuz..ben bu şekilde girdim http://www.ultrareach.com/
1 Mar 2011
BLOGUMA DOKUNMAA
off off bu kayıt çıkacakmı bilmiyorum ama acaipp moralim bozuldu wordpresi sattlerce düzenlememe ragmen yapamıyorum olmuyor beceremedim pek:(( kumanda paneli tema derken sabahlıcam gibime geldi ve blogları açamıyorum..http://icimdekiyolculukwordpres.com dayım :(((
21 Şub 2011
BU GENÇLİK BEŞPARA ETMEZ ZIKKIMIN DİBİ!..
Çok yorgunum blog, çok asabiyimmm blog ,çok uykusuzum blog,çokk dellendim blog,birilerini dövesim laf sokasım ,kafa hatta uçan tepik atasım hatta ısırasım var blog..Şimdi bazı şeyleri yazıp yazmamak arasında kalıyorum sürekli hani facede eş ,dost akraba herkes buraya düşebilir hesabı var ama , hesaplar beni aştı yaaaa kim okursa okusun umrumda da değil açıkçası..Kötü günümde katkısı olmayan iyi günümde gölge yapmasın misali..sıkıntılı ve dar bi dönemden geçerken bir çok şeyle boğuşurken kimse ne haldesiniz aç mısınız? tok musunuz ? demezken lafa ve akıl vermeye gelince sürüsüne bereket ohhh maşallah...Bana sormadan bişi alma bana danış diyenler mi ararsın!.. niyee bizim aklımız yokmu?? biz salakmıyız!..niyee sen birşey alırken bizemi soruyorsun!..
Yatılı misafirim var aklımı oynatmak üzereyim çalışıyorum işten geliyorum yaa insan bu kadar mı pis olur bu kadar mı akşama kadar yediğini ,içtiğini toparla be evladım..eve geliyorum ev kürt çalar çingen oynar misali haydeee mutfaga pişir ,topla yap et.. kazık kadar kızlar sofradan kalkan hoppp koltuğa bir bardak dahi kaldırmak yok..pc başına haa bide emrederler ''funda abla çayy''zıkkımın pekini iç..vala ben bekarken misafirliğe gittigim evde değil böyle köşeye çekilmek laf söz olacak diye değil..ev halkına yazık günahtır diye bal dök yala yapardım..Şimdiki gençlik 5 para etmez..
Evde tek başına olmak paha biçilemezz yaşasınnn gettülerr:))) ben misafiri de misafire hizmet etmesinide ağırlamasınıda severim..amaa hayatımda ilk defa birileri gitti diye bu kadar sevindim vala bir mezdeke açıp oynamadığım kaldı:)) oynardım da yorgunluktan kalkamadım...
sinirlerim yatışmışken ve uykum gelmişken ben kaçar...kaçmadan buda son yaptığım
11 Şub 2011
BENİM ADIM CAZİBE:))
telefon faciam nedeniyle ve dijitalim olmamasından dolayı resim ekleyemiyorumm bu bana göre feci birşey:) arkadaştan emanet alınan makina ve sıkışık olan işler arasından ve sigarayı bırakmanın verdiği sinir, asabiyet ,gerginlik,öfke kocaman bir boşluk bana bi halley oluyo modundayım:)) bir kahve molasında kaydımı girip kaçacağım..herkese güzell hafta sonları...
27 Oca 2011
BENDE İSTİYORUMM:)))
23 Oca 2011
GECE GECE TACI:)))
yarın pazartesi ve ben hala ayaktayım..gittimi gelmeyen uykuyla baş ediyorum şu uyku düzenimi bir hal yoluna koysam çok bahtiyar olacağım..cumartesi iş yerinde yine bir vukuata imza attım:)) allam ne olcak benim bu hallerim uyur gezer gibiyim, ruh gibiyim saf saf dolanıyorum yaa:)) bir müşterinin hesabı euro üzerinden türk lirasına çevirip yazdırdı patron pazartesi müşteri geldimi kart çektirecek çekersin funda hanım dedi..akıllı ben patronun yazdırdığı gibi bırakmışım genel toplamayı yapmamışım en alta yazan fiatı baza alıyorum buda küllüm zarar toplam hesap la benim baza aldığım hesap arasında dağlar varr..allahtanki hesapları konrtol ediyoruz:))) neysem onu hallettik nüfus fotokopisi çektim kendimle gurur duydum:))) lakin nüfusu cihazın içinde unutmuşum aramadık yer bırakmadık son dakika niyazi abi (patron) orası aklına geldide bulduk..bana ''senin yaşlılığını düşünemiyorum senin geleceğini iyi görmüyorum'' diyor eee haklıda sayılmaz yani.
o 113 sayfalık olayda ben ''abi benim böyle bi elemanım olsa tutarım kolundan doğru kapıya''atarım dedim:)) niyazi abi de ''öyle her hatada kapıya atılmaz sen ozaman asla esnaf olmazsın ''dedi bana.. öğlen yemeklerimizi lütfiye ve bizim elamanlarla beraber yiyoruz tabi dükkanda oldukları zaman cümbür cemat masayıda dışarı atıyoruz..ama hep bana yükleniyorlar lütfiyenin eşi önder ve benim patron bi yemeği pişiremedin ,vb acaip yükleniyorlar yar bana bi eğlence misali oldum haa:)))) amann olsun seviyorum işimide, patronumuda ,komşularımıda..neyse ben ufaktan yol alayım haydin iyi geceler...ha bu arada tacımı beyencenizmi bakalım ben çok beyendim şahsen ama birdaha yapmak istedim böyle olmadı olmuyo valla olmadı:)))
o 113 sayfalık olayda ben ''abi benim böyle bi elemanım olsa tutarım kolundan doğru kapıya''atarım dedim:)) niyazi abi de ''öyle her hatada kapıya atılmaz sen ozaman asla esnaf olmazsın ''dedi bana.. öğlen yemeklerimizi lütfiye ve bizim elamanlarla beraber yiyoruz tabi dükkanda oldukları zaman cümbür cemat masayıda dışarı atıyoruz..ama hep bana yükleniyorlar lütfiyenin eşi önder ve benim patron bi yemeği pişiremedin ,vb acaip yükleniyorlar yar bana bi eğlence misali oldum haa:)))) amann olsun seviyorum işimide, patronumuda ,komşularımıda..neyse ben ufaktan yol alayım haydin iyi geceler...ha bu arada tacımı beyencenizmi bakalım ben çok beyendim şahsen ama birdaha yapmak istedim böyle olmadı olmuyo valla olmadı:)))
17 Oca 2011
BU YIL OĞLAKLARIN YILI OLCAKMIŞ ŞEYTAN BEKLE BENİ KIRACAĞIM BÜTÜN KEMİKLERİNİ:)))
2011 oğlakların yılıymış para,pul aşk kariyer her bişi bizdeymişş..heyyy oğlaklar duydunuz mu?? vala okuyunca şöyle bir gerildim koltuğa havamda keyfimde yerine geldi acaip bi özgüven geldi bana:)) ciddi diyorum..bende karar verdim bu yıl şeytanın bacağını sadece bacağınımı ?? kolunu ,kanadını ağzını burnunu:)) kıracağım hadi kendime bol şans dileyip kaçayım dosyalarımın başına sizinde şansınız bol olsun..
ve sevgili birdemlik sohbetten oda burada
14 Oca 2011
2011 VE BENDEN GEÇ KALMIŞ MERHABA:)))
5 hafta olmuş yazmayalı bu benim için uzun bi süreç..buradaki ortamı ,sıcaklığı arıyo insan..2010 geride kaldı.yeni bir yıla yeni bir yaşla girmişken 2011'in tüm dünya için tüm insanlık için güzel bir yıl olmasını ,kavğaların ,acıların olmadığı mutlu,umutlu güzel ama hep güzelliklerle dolu bir yıl dileyerek hepinize MERHABAA..hayat denen nefes arasında bazen nefessiz kalabiliyor insan böyle anlar ve zamanlarda izdivaya çekilmek istiyor.kırık,yılmış ,gücü tükenmiş hissediyor kendini buna birde maddi manevi sıkıntılar eklenince saç baş dağınık ,ruhu dağınık kireç gibi biryüzle makyajsız salaş bi şekilde dolaşabiliyor insan..unutkanlıklarım tavan yaptı yine anlık hatta saliselik olaylar millet kırılıp geçiyor gülmekten..her akşam bir telefon ve anahtar unutma vukuatım var..iş yerindekiler bile akşam giderken abla anahtar abla tel diye hatırlatıyorlar:))) koyduğum evrağı nereye koyduğumu unutuyorum,defalarca gösterilmesine rağmen fotokopi cihazıyla bir nüfüs fotokopisi bile çekemiyorum yanyana olması gerekirken benimki biri yukarda biri aşağıda oluyor..geçenlerde çıktı almam lazım 7sayfa wordpate kopyalamaya üşendim siteden yazdır deyince aman allahım makine aptallaştı sürekli veriyor durduramıyorum bendeki heyecan doruklarda o sırada patronum geldi olaya el attı..113 sayfa yazacakmış patron gelmese:)) buna rağmen ne kızdı en bişi ama alay konusu oldu günlerce hatta ..ben dışardayım funda hanım şunları bana çıktı al yolla derim bizim kız akşam olur vire çıktı alır ben bekleye durururum:))) seviyorum patronumu hiç bir şeyi kaçırmaz diline düşmeye gör:)))
5 hafta boyunca deliler gibi ördüm sakallı ip klozet takımı kendime değil haa eşe dosta:) taçlar yaptım bi fermuar denedim güzell oldu kanımca..bu arada ben yine evet ya yine telefonumu wc ye düşürdüm :(((( artık aşkoş sana telefon yok dedi:(( moral bozukluğuyla unutmuştum cebimde olduğunu ama :((( sağlık olsun..buralarda olucam güzelll hafta sonlarııı ile şen ve sen kalın:)
6 Ara 2010
BUGÜN KAPALIYIZ!..YARINI BİLMİYORUZ!..
anladımki!... aradan uzunnn yıllar geçsede yaşadıkların hiç bir zaman gitmiyor içinden içinde bir yerlerde yer ediniyorlar ve zaman zaman su yüzüne çıkıyorlar kah bir müzikte,kah bir flimin sahnesinde kah uykuda yakalıyor seni..talihsizliğine .bahtsızlığına ve şansızlığına inandıysan yandın arkadaş seni hiççç yalnız bırakmıyorlar kurtuluşun yok gibi..geriye dönüp bakıyorum ardıma hayat mücadele kavgadan ibaret..
zaman herşeye ilaçtır deniyor?? geçip giden zaman aslında...
susmayı öğrendikçe kendini savunmaktan vazgeçmeye başladığından birilerine artık birşeyleri izah etmek hayırr öyle değil yanlış düşünüyorsun demek gelmiyor içimden..susuyorum yılların yorğunlugu var üzerimde..
anladım ki! sen iyi isen herkes iyi ,sen gülerken çevren çok kalabalık..sen gülerken herkes gülüyor..sen ağladığında herkes yine gülüyor..şaiirin dediği gibi onca kalabalığın içinde ROBENSON GİBİYİM..
kenarı çekilip izlemeye başlıyorsun olan biteni onca kuru kalabalık yapan ağzı sürekli konuşan ama boş konuşan icraata geldimi tık yok!..dara düştüğünde onca hısmın akraban eşin dostun olmasına rağmen gördüklerin seni hayrete düşürüyor.. (beni düşürmüyorda) tek başınasınız.. ne acı ah ne acı bir senfoni bu kulaklarımda çınlayan..
kim dost ,kim düşman görüyorsun!...kimseye söz anlatmaya mecalim yok..herkes istediğini düşünmekte özgür ve kimin ne dediğide artık HİÇÇ UMRUMDA DEĞİL...lafa gelince birçuval dolusu konuşur insanlar bir çok şey yakıştırırlar ama açmısın ,tokmusun diyen olmaz bunların arasında..
aksilikler ,olumsuzluklar bırakmadı yakamızı biz her ne kadar beyan etmesekde gülüp şen şakrak bir tavır içinde olmaya çalıştıksa ne kadar sütü bozuk ,kansız ,yalaka,şerefsiz varsa geldi bizi buldu...ya sabır ya sabır dedikçe..sanırım artık sabrın son demlerindeyiz...
kimseyi görmek ,konuşmak dahi istemiyorum..insan denilen malukattan o derece tiksindim..
canım çok sıkkın olduğundan buradaki paylaşımlarımıda durduruyorum..BUGÜN KAPALIYIZ YARINI HİÇ BİLMİYORUZ!..şimdilik hoşcakalın...
zaman herşeye ilaçtır deniyor?? geçip giden zaman aslında...
susmayı öğrendikçe kendini savunmaktan vazgeçmeye başladığından birilerine artık birşeyleri izah etmek hayırr öyle değil yanlış düşünüyorsun demek gelmiyor içimden..susuyorum yılların yorğunlugu var üzerimde..
anladım ki! sen iyi isen herkes iyi ,sen gülerken çevren çok kalabalık..sen gülerken herkes gülüyor..sen ağladığında herkes yine gülüyor..şaiirin dediği gibi onca kalabalığın içinde ROBENSON GİBİYİM..
kenarı çekilip izlemeye başlıyorsun olan biteni onca kuru kalabalık yapan ağzı sürekli konuşan ama boş konuşan icraata geldimi tık yok!..dara düştüğünde onca hısmın akraban eşin dostun olmasına rağmen gördüklerin seni hayrete düşürüyor.. (beni düşürmüyorda) tek başınasınız.. ne acı ah ne acı bir senfoni bu kulaklarımda çınlayan..
kim dost ,kim düşman görüyorsun!...kimseye söz anlatmaya mecalim yok..herkes istediğini düşünmekte özgür ve kimin ne dediğide artık HİÇÇ UMRUMDA DEĞİL...lafa gelince birçuval dolusu konuşur insanlar bir çok şey yakıştırırlar ama açmısın ,tokmusun diyen olmaz bunların arasında..
aksilikler ,olumsuzluklar bırakmadı yakamızı biz her ne kadar beyan etmesekde gülüp şen şakrak bir tavır içinde olmaya çalıştıksa ne kadar sütü bozuk ,kansız ,yalaka,şerefsiz varsa geldi bizi buldu...ya sabır ya sabır dedikçe..sanırım artık sabrın son demlerindeyiz...
kimseyi görmek ,konuşmak dahi istemiyorum..insan denilen malukattan o derece tiksindim..
canım çok sıkkın olduğundan buradaki paylaşımlarımıda durduruyorum..BUGÜN KAPALIYIZ YARINI HİÇ BİLMİYORUZ!..şimdilik hoşcakalın...
1 Ara 2010
SORDULAR SÖYLEDİM:))
sevgili pandora beni mimlemiş.teşekkür edip soru cevap kısmına geçiyorumm..
1-En sevdiğiniz kelime: .aşkitomm,
2-Nefret ettiğiniz kelime: kelime yokda sözleri uzunca ve yayarak konuşan ve konuşulan şeyleri sevmiyorum.
2-Nefret ettiğiniz kelime: kelime yokda sözleri uzunca ve yayarak konuşan ve konuşulan şeyleri sevmiyorum.
3-Ne sizi heyecanlandırır: arkadaşımın vb sevinci onun verdiği haber,bir çocuğun yüzünün gülmesi ,birşeye ucundan kıyısından dokunabiliyor olmak yardım edebilmek.
4-Heyecanınızı ne öldürür:boşboğaz birinin ayy bunamı seviniyosun ya da bunu mu aldın sana hiç gitmemiş estek köstek..
5-En sevdiğiniz ses: ney sesi ,akan şırıltılı havuz vb su sesi.
6-Nefret ettiğiniz ses/ler: ağustos böceğinin sesi..
7-Hangi mesleği yapmak istemezsiniz: vala hiç düşünmedim.bilemiyorum açıkçası.
8-Hangi doğal yeteneğe sahip olmak isterdiniz: tatlı cadı gibi olmak isterdim elimi şıklatmamla istediğim herşeyi yapabilmek:))
8-Hangi doğal yeteneğe sahip olmak isterdiniz: tatlı cadı gibi olmak isterdim elimi şıklatmamla istediğim herşeyi yapabilmek:))
9-Kendiniz olmasaydınız kim olmak isterdiniz: yoo ben yine ben olmak isterim
10-Nerede yaşamak isterdiniz:yeşilliğin bol olduğu şu manzara kartları var ya hiççç kimsecikler yok doğa güneş mis gibi hava ohhh
11-En önemli kusurunuz:sayfa yetermi bilmem:) bu yaşa geldim hala safişim ,kim ne derse inanıyorum ,güveniyorum..kendimi bildim bileli hepp rejimdeyim ve hep siğarayı bırakıcam:))
12-Size en fazla keyif veren kötü huyunuz: siğaram sanırsam
13-Kahramanınız kim:öyle bir kahramanım yok
14-En çok kullandığınız kötü kelime: cici olanları seçeyim :))hass ...
15-Şu anki ruh haliniz: melankolik bak yazınca bile ağlayasım geldi:))
16-Hayat felsefenizi hangi slogan özetler: seviyorum o halde varım..
17-Mutluluk rüyanız:sanırım birçoğuna sahip oldum
18-Sizce mutsuzluğun tanımı: göreceli birkavram..ruh haliyle bağlantılı bu
19-Nasıl ölmek isterdiniz:..zor bi soru ölüm bu nasılı olur mu?? sevdiğimden önce ölmek isterim.gidenin acısını yaşamak zor katlanmakda.katlanmak zor olur bana aşkitomdan önce:((
20-Öldüğünüz zaman cennete giderseniz Allah’ın size ne söylemesini istersiniz?: zaten cennetteysem hiç birşey söylenmesine hacet yokki bide teşekürmü beklicem hala hala:))
cevaplamak isteyen tüm arkadaşlarıma gönderiyorum..
28 Kas 2010
BAYRAM DÖKÜMANLARI 1..TUZ HAMURU.
bayramda izmir'e gidemeyince adres belli benim zuzuları bilmeyen kalmadı sanırım..pınar ,gülem ve yeliz bazıları zuzu deyince benim çocuğum falan sanmış:)) yook yokk onlar benim antalyadaki yeni hayatımın anlamları..kayıtlarıma baktımda baya bahsetmişim bol eğlenceli bol kahkahalı zaman dilimleri adrenalin, bol kahkaha ,gerilim hepsi bir arada bitirim üçlü
vb..bu bayramda beraberdik önce pınarlara ordan güleme geçtik zaten mazıya çıktık mı biz dönüşümüz olmaz çiçek abla hayatta bırakmaz mutlak orda kalırız ama yanımızda pınar ve annesi olunca gülemide alıp pınarlara indik:)))geceyi orda sabahlayarak geçirdik.sabah güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra çarşıya indik..bayramın 2 günü gidilecek kimse olmadığından temizlik yaparak ve boş zamanımı değerlendirerek geçirdim.güzel şeyler çıktı ortaya bunlardan ilk tuz hamuru yaptım ama olur mu? tutarmı endişesiyle malzemeden çaldım:))) az tuttum malzemeyi bilseymdim aynı ölçekte yapardım..aşkoşda olaya el attı ''hayatım bunlarıda koy'' deyip kolye ucu ve küpeden oluşan ama bir seti koparıp oraya iliştirdi.ben beyenmedim ama senimi kırcam hayatım yaa buda senin istediğin gibi olsun..
24 Kas 2010
BİLGİSAYARINIZ ÇOK MU YAVAŞLADI? KISA YÖNTEMLE RAHATLASIN...
bilgisayarınız çok mu yavaşladı??.internete girerken çok mu bekliyorsunuz.bilgisayarda bir programı açarken bile çok mu yavaş web geçmişinizi ,çerezleri siliyorsunuzdur mutlaka ama internette sörf yaparken her gezdiğiniz yerin kalıntıları kalıyor..ve indirip sildiğiniz ya da kuramadığınız programlar tam olarak kalkmıyor bilgisayardan dosyaları kalıyor bunlar boş ve bozuk dosya olarak depolanıyor ve buda bilgisayarınızı çokk yavaşlatıyor..bunun için bir proğram indirmeye gerek yok çok basit ve etkili bir yolla anlatmaya çalışacağım..masa üstünde bilgisayarıma tıklayıp c sürücüsüne gelelim..oradan araçlar kısmını tıklayalım.ve şimdi denetle seçeneğini seçelim..bozuk olan dosyaları bulup onarır..disk birleştirme de yapın..zamanlamaya göre çalıştır(önerilen) kutusunu işaretlersek otomatik olarak belirtilen tarihler araında otomatik olarak kendisi yapar kolay gelsin..
20 Kas 2010
BU HALIYA ŞAPKA ÇIKARTILIR SİZCE??
bu ipler kilo işi satılıyor biliyorsunuz..bir halı almaya kalsanız elbet makul fiyata halılarda var ama bu el emeği göz nuru dükkanda boş boş oturmaktansa öreyim deyip örüp bitirdiği halısı ben çok beyendim bayıldım..nasıl olmuş siz beyendiniz mi??toplam 90 milyona mal oldu bu halı..
buda benim ördüğüm örnek klozet yukardaki halıdan sonra biliyorum bunun lafı bile olmaz:))))
17 Kas 2010
KORKUYORUM ANNE BENDE Mİ CİN'LERE KARIŞIYORUM:((
bugün çok garip bir şey oldu..bayram ziyaretine eşimin teyzesindeyiz.teyzenin bi eşi var daha önce bahsetim mi? hatırlamıyorum aman allahım yok böyle bişi ansiklopedi gibi adam bilmediği hiçç bir konu yok sağlıktan,politikaya,yemekten ,tatlıya ne nerde yenir hangi ot neye iyi gelir ,çok memleket gezmiş tamirden tutunda daha aklıma gelmeyen bir çok meziyet ben ona kısaca goglee nevzat diyorum:))) kendi bilmiyo bunu canmm aramızda a dan z ye herşeyy..ev kalabalık muhabbetten sıkıldım balkona çıktım yaktım bi siğara otururken bir sıkıntı çöreklendi yüreğimin tam orta yerine kalkıp kendime kahve yaptım..kahveyi yaparken anlam veremediğim bir şey oldu!...evin sessiz uğultusu sanki ev dile gelip konuşmak istiyor benimle..zihnimde canlanıyor daha önce bu evde yaşanmışlıklar kimler geldi geçti bu evden hangi acılara hangi sevinçlere ortak oldu?...bu evde yaşayan kadının yüzünü ,boyunu hayal etmeye çalışıyorum..iç güdüsel mi yoksa başka bir şey mi bilemiyorum..odaları geziyorum ,
annem anlatması zor yazsam yazmasam arasına bocalıyorum şu an!...annem herşeyi bilirdi benim..kalp gözümü ,sezgimi...kendi ifadesiyle ki biz hiç bir zaman inanmayıp alay ederdik.(cin) im var benim derdi.dudaklarının arasından ne çıksa gerçekleşir yangın, deprem, kazaları bilir ,kaybolanı bulur ,karşısındakinin hangi düşünce ile yanına geldiğini bilirdi.ne olaylara tanık olduk ,korkmaya başladık korkmayın derdi zararsız bendeki iyi..
çok merhametliydi hiç tanımasın ben açım param yok deyin yağdırırdı..kiracımız kış soğuk parası yok evde battaniyeye sarılmış oturuyor. gücü yetmez yukarı çıkar odun kömür atar taşıyın bunları derdi..biz onları taşırken bakardık ki torbaları doldurmuş evde ne varsa yiyecek toplamış gelmiş kiracıya verirdi..
çok kişi yemiştir ekmeğini tanıdık tanımadık..annem öldüğünde kiracımız kadir abi aylarca kendine gelemedi..benim anamın yapmadığını yaptı bana derdi...
niye yazdım bunları??? korkuyorum çünkü!...hissettiklerimden ,düşüncelerimden...bazen öyle şeyler yaşıyorum ki!..tarifi imkansız..rüya ile gerçek arasında kalmak?? rüya mıydı gerçekmiydi algılayamıyorum..rüyamda en sevdiğim ya da çok özlediğim biri beni uyandırmak için ismimi söyleyerek dürtüyor.okadar gerçek ki!...son zamanlarda genellikle mutfakta bulaşık yıkarken ,yemek yaparken balkonda sandalyede biri bana bakıyor gibi kafamı çeviriyorum yok..içim ürperiyor KORKUYORUMM.paranoyaklık mı bu?? yoksa annemi bildiğimden bilinç altımda oluşan bi kurgu mu? ahh annem keşke hayatta olsanda ne olduğunu söylesen bana....korkuyorum ...
bugün bayramın 1.günü annemin öldüğü gün :(((((((( mekanın cennet olsun anne...
annem anlatması zor yazsam yazmasam arasına bocalıyorum şu an!...annem herşeyi bilirdi benim..kalp gözümü ,sezgimi...kendi ifadesiyle ki biz hiç bir zaman inanmayıp alay ederdik.(cin) im var benim derdi.dudaklarının arasından ne çıksa gerçekleşir yangın, deprem, kazaları bilir ,kaybolanı bulur ,karşısındakinin hangi düşünce ile yanına geldiğini bilirdi.ne olaylara tanık olduk ,korkmaya başladık korkmayın derdi zararsız bendeki iyi..
çok merhametliydi hiç tanımasın ben açım param yok deyin yağdırırdı..kiracımız kış soğuk parası yok evde battaniyeye sarılmış oturuyor. gücü yetmez yukarı çıkar odun kömür atar taşıyın bunları derdi..biz onları taşırken bakardık ki torbaları doldurmuş evde ne varsa yiyecek toplamış gelmiş kiracıya verirdi..
çok kişi yemiştir ekmeğini tanıdık tanımadık..annem öldüğünde kiracımız kadir abi aylarca kendine gelemedi..benim anamın yapmadığını yaptı bana derdi...
niye yazdım bunları??? korkuyorum çünkü!...hissettiklerimden ,düşüncelerimden...bazen öyle şeyler yaşıyorum ki!..tarifi imkansız..rüya ile gerçek arasında kalmak?? rüya mıydı gerçekmiydi algılayamıyorum..rüyamda en sevdiğim ya da çok özlediğim biri beni uyandırmak için ismimi söyleyerek dürtüyor.okadar gerçek ki!...son zamanlarda genellikle mutfakta bulaşık yıkarken ,yemek yaparken balkonda sandalyede biri bana bakıyor gibi kafamı çeviriyorum yok..içim ürperiyor KORKUYORUMM.paranoyaklık mı bu?? yoksa annemi bildiğimden bilinç altımda oluşan bi kurgu mu? ahh annem keşke hayatta olsanda ne olduğunu söylesen bana....korkuyorum ...
bugün bayramın 1.günü annemin öldüğü gün :(((((((( mekanın cennet olsun anne...
14 Kas 2010
SEVMİYORUM BAYRAMLARI BEN :(((
hiç bir şeye şaşırmıyorum artık.soru ve ünlem işaretleri aaa gibi şaşırma belirtileride göstermiyorum.gülüyorum sadece avazım çıktığı kadar gülüyorum...şansı olacak insanın felek bir kere sana takmaya görsün daha yakanı kurtaramıyorsun..annem yoğun bakımda ihtiyaçları hastaneye götürdüğümde 10dk izin veriyorlar ..sabah kahvaltılarında verilen reçel ,bal ,elma vb şeyleri saklamış yememiş. bana ''al bunları çocuklara (torun abimin çocukları) götür.''diyor.kurban bayramına sayılı günler var annem '' hastaneden çıkamam nasıl çekcem maaşımı bu oğlan beceremez kurban almayı'' ben ''sen düşünme bunları ben hallederim yıldıray abimle (teyzemin oğlu) hallederiz ''diyorum ve beni çıkarıyorlar.ertesi gün daha kötüleşip kimseyi sokmadıkları yoğun bakımda dışardan camdan baksakta göremiyoruz:(( aynı hastanede aynı zamanlarda yeğenim batuhan zatüre başlanğıcı teşhisiyle yatıyor..kurban bayramının 1.günü sabahı abimle yıldıray abim kurban almaya gidiyorlar..ev kalabalık doktorlar artık son demlerini yaşıyor dediği için bütün herkesi arayıp haber verdim..telefon çalıyor hastayı kaybettik başımız sağ olsun.. verilen haberle telefonla yere çakılmam bir oluyor.yıldıray abimi arıyorum abi hemen dönün..
yeğenim raşit ilk 23 nisana katılmıyor abim sağolsun.çocuları alıp ablama gideceğiz..raşitcan hala diyorr efendim halam diyorum ''hala nenem olsaydı ben bayrama katılırdım 23 nisana kıyafetleri giyerdim diyor''evet halacım diyorum saklamaya çalıştığım gözyaşlarımla.biri 9 aylık biri 3 yaşındaydı anneleri bırakıp gittiğinde.abimin her zaman cebinde akrep vardı hiç bir sey almazdı çocuklara.çok özledim tarifi mümkün değil..
herkesin bayramı kutlu olsun sevdikleriyle beraber.
7 Kas 2010
HALIMIN TEMELLERİNİ ATIYORDUM Kİ!...
bana bi halley oluyor herkese bi halley oluyo:))) ben anladım artık bende bi gariplik var bende bi tuhaflık var. ya da mıknatısım çok kuvvetli:))bugüne kadar asla ve asla ne bir insanı küçümsedim ne alay ettim ne de dalga geçtim ben..büyükle büyük ,küçükle küçük oldum..ama ahh bu önyargılar çokk yanlış anlaşılmalara sebep vermişim vermişiz.biz lütfiye ile gülerken zeynep abla ona güldüğümüzü ve onunla alay ettiğimiz sanıp kırılmış..zeynep abla çok iyimser her konuda olay ne olursa olsun hep iyi tarafıyla bakmayı ve bakmamızı istiyor.11 yaşında epilepsi hastası kızı var bayılmış ve bir daha düzelememiş:(( yürüyemiyor ,konuşamıyor,böyle bir insanla nasıl dalga geçerim ben nasıl alay ederim:((lütfiyeyle tartıştılar araya girmek zorunda kaldım banada kırılmış çünkü.öyle birşey olmadığını anlatmaya çalışıp defalarca özür diledim.lütfiyeye de ''ablam boşver git sende gönlünü al konuş kestirip atma yazık zaten derdi başından aşkın onun ''dedim.ortamı yumuşattık ama ne kadar üzüldüğümü anlatamam..bir sayfa dolusu yazsamda nafile:((
halımın temellerini atacaktım ki!..istediğim renkler yok.zehra abla'' boş durma artan ipler var onlardan bize örde örnek olarak koyalım'' dedi.tamamdır deyip sıvadım kolları kendime öreceğim halıda bu renkleri kullanacağım sadece krem olan yer benimkinde şeker pembe olacak..çokda güzel olacak..lütfiyenin ki bitmez üzere bitsin onuda yayınlayacağım..naıl öreceğim??parça parça şerit olan yerleride parça olarak öreceğim böyle güzel durmadı.sonra dikeceğim.
buda irem ve iremin kedi aşkı:))) adımı güzel teleffuz ediyo munda demiyo funda teyze diyor.anneanesi ''başıma iş çıkardın diyor funda teyzem gibi kucanda uyut diyormuş.sabahları baya bi itişiyoruz bana git burdan bizim buyaya gelme diyor feci ve cırt sesle bağırıyor çok değil dk sonra ben dedimm deyip içeri giriyor:)) sonra dakalamaca oynuyoz hadi dakala oynayak:)) sofra kurduğumuzda sen yeme git burdan diyor yine ben başımı öne eğince bakıyor sonra ben şaka yaptımm :))) iremli günler böyle geçiyor...
2 Kas 2010
YÜCE OLAN TEK ŞEY!..SEVEBİLEN YÜREKTİR..
En sevdiğin bile seni anlamıyorsa, senden ve sevdadan uzaksa eğer, üzülme ... Sevmek öylesine güzeldir ki; seveni yüceltir, sevileni değil. Seni anlatamıyorsa sözlerin, gözlerinde anlamsız kalıyorsa renkler, sen yine de sev güzelim. Unutma ki dağlar ve tepeler yüce olmasına yücedir, fakat yüce olan tek sey sevebilen yürektir...
paylaşacak çok şeyim var.şapkalar,bebek,taçlar ooo neler var neler lakin fotolayacak takım edavat yok:( neyse bir müddet idare edicez...
1 Kas 2010
ESNAFLIK BUDUR..VE DÜZELTME ANLATIMLI KOLAY BOLERO...
Esnaflık yaptığımız dönemlerde bizim mahalle her biri farklı sektörler olmasına rağmen bir kıskançlık bir hasetlik ki sormayın gitsin..Biri bakkal ,bir berber biri camcı vb..Bakkal neler yapmamıştı gelen müşterilerin arabalarına mı müdahale etmedi cips tezgahlarıyla duvarmı yapmadı:))) adam burayı kapatayım sabaha kadar açık kalayım içki yeri yapayım diyordu o derece:)) çalıştığım yerde durum çok farklı..insanlar birbirlerine cani gönülden sarılmış bütün esnaf. Biri dükkanı açmadıysa geç kaldıysa telefonla aranıyor yakınsa evine gidilip ziline basılıyor kollayıp gözetiyorlar birbirlerini..Çaylar sofralar kuruluyor.bu mudur!.. budur abii budur işte...
O yüzden mutluyum çok sevinçliyim bu mahalleyi çok sevdim ben..az ilerimizde yüncü zehra ablamız var asıl şenlik orda:)) envai çeşit insan deli olmamak içten değil..kadın nasıl sabrediyor anlamış değilim cidden öyle müşteriler var ki akıllara zarar..tırlatırsın zehra ablanın çıtı çıkmıyor ara sır diş gıcırtısı sesi geliyor :))
Hemen yanımda tüpçümüz var karı koca işletiyorlar..3 yaşında kızları var irem anneannesi bakıyor.anneannesine gitmediyi zamanlar birlikte goka yapıos:))) bana ''hadi gidak parka gidak'' diyo yavrum..ilğileniyorum bakıyoru lütfiye annesi kadının zamanı yok ki evi dükkanın üstünde yok kap getir, yok çamaşır sermeye çık ,yok yemek yap akşama kadar in çık..-Benden küçük Lütfiye sabahları beraber kahvaltı yapıyoruz öglen beraber yiyoruz..başta sevmemiştim cazkır edepsiz bişe bu demiştim:))) ahhh bu ön yarğılarımız şimdi can ciğer kuzu sarmayız:)))
Cumartesi günü İrem elinde sütü benim kucağımda salladım uyudu..baba şokta!..''Abla anne ve anneannesinden başka ölse yatmaz bu çocuk'dedi..demek sevdi beni ne bileyim ya da çocuklara karşı bi şeytan tüyüm var sanırsam:))
Lütfiye elime tutuşturdu şişleri 'abla boş duranı allah sevmez'' diye ördük bakalım.şimdi kırçıllı ipten halı öreceğim kaç senede biter bilmiyom ama:)))
ipimiz ören bayan kroşe 5 yumak(kişiye göre değişir) şişimiz 6.5 ben 50 ilme başladım haroşa ördüm dümdüz atkı gibi kestikten sonra söküntü yaptım dikmedim göstermek için düğme ya da kurdele da yapabilirsiniz.soranlar için anlatabildiğim kadarıyla anlatmaya çalışacağım altaki resim söküntü yapılmadı ve bitmemiş hali şöylede özetleyebilirim şal gibi omzumuza aldıktan sonra koltuk altmıza sıkıştırıp alta kalanları yukarı omuzumuza kaldırıp dikiyoruz..
düzenleme yapayım derken nasıl becerdiysem yükleme yapıp blogun htmlsini değiştirdim yaaa bi yerede kaydetmemişim:((( anca bu kadar oldu ...
23 Eki 2010
KEÇEM BİTTİ SON PARTİ..
itiraf ediyorum iyice facekolik oldum bütün gün esnemekten ve bazen mandal getirin ya gözlerim düşüyo demekten alamazken kendimi.eve gelince o uyku nereye kaçıyosa anlamış değilim.hele birde faceye dalmışsam ne yemek ne uyku ,ne tatlı hiiiç bişi aşkoşun seslendiğini bile hiç bişi görmüyo gözüm:))
saat baya geç oldu uyku geldi bedene allah razı olsun kalkıp gidene:)) lafı fazla uzatmayıp sadede geliyorum.keçelerim bitti ama ilk kesip biçtiğimden olsa gerek çok hoyratça harcamşım.bi torba kırpıntı kaldı atmayada kıyamıyorum ama o parçalardan bişeyde yapamıyorum..durakosun bakalm ilerde lazım olur bu gidişle ev çöplüğe dönmezse tabisi:)) paylaşıma geçiyor okuyamamadığım ziyaret edemediğim arkadaşlarıma pazar günü geleceğim size.diyor ve güzell mutlu hafta sonları...bu arada kalpleri taç mı anahtarlık mı karar veremedim..hangisi daha hoş olur?
gece çekimi ne kadar kötü çıkıyor:((
saat baya geç oldu uyku geldi bedene allah razı olsun kalkıp gidene:)) lafı fazla uzatmayıp sadede geliyorum.keçelerim bitti ama ilk kesip biçtiğimden olsa gerek çok hoyratça harcamşım.bi torba kırpıntı kaldı atmayada kıyamıyorum ama o parçalardan bişeyde yapamıyorum..durakosun bakalm ilerde lazım olur bu gidişle ev çöplüğe dönmezse tabisi:)) paylaşıma geçiyor okuyamamadığım ziyaret edemediğim arkadaşlarıma pazar günü geleceğim size.diyor ve güzell mutlu hafta sonları...bu arada kalpleri taç mı anahtarlık mı karar veremedim..hangisi daha hoş olur?
18 Eki 2010
NAYIR YALAN SÖYLÜYOSUN. GÜLEBİLİRSİNİZ BİZ ÇOK GÜLDÜK HALİMİZE:)))
bir ağız dolusu söylenesim var.avazım çıktığı kadar bağırasım var!...hayır anlamıyorum neden herkes kendi işine bakmaz??olura olmaza herşeye muhalefett..yaa arkadaş biz aç kaldık da gelip kapınıza biz açız harcımız var borcumuz var deyip para mı istedik?siz bize yüklü para verdinizde biz batırdık mı?? da hesap soruyorsunuz!...biz sizin aldınıza verdinize karışıyormuyuz.akıl veren çok şöyle yapın böyle yapın para biriktirin paraları harcamayın orda burda.. duyanda milyar alıyoruz hergece alemdeyiz o bar senin bu bar benim..haa birde o kümesten taşının kadın evime kümes dedi yaaaaaaa...vala ben o kümeste çokkk mutluyum sıcak aşım kaynıyo evimde huzurlumuyum mutlumuyum bana saray geliyo..
sözlerim dilimn ucunda dışarı çıkmak için dişlerime dişlerime vursada ben fermurarı kapatmışım doğru balkona geçtim sigara yaktım bazen kendime hiç olmadığım kadar şaşıyorum.cidden bekar halim olaydı terör estirmiş vurmuş kapıyı çıkmıştım.. ama bazı durumlar var kendini frenlemen gerektiği ,susman gerektiği..bu susma eylemini her ne kadar sevmesem sevemesemde sanırım adapte olup bununla yaşamaya alışmam lazımm:(
neysee bugün çok güldüm..bizim evin halleri bi başkadır gırgır şamata ben muzip aşkoş benden muzip:)) saklambaç oynarız ıslatmaca ,bir video var akıllara zarar:)) ata demirer'in seviyorum de seviyorum yalan söylüyosunun bizce versiyonu:)) 11 civarı uyandım çayı koydum kahvaltı hazırlıyorum bir yandanda nasıl temizlik yapacağım derdindeyim .halıları vermem lazım perdeler vs sv ben öyle dalmışım ki aşkoş uyanmış sen git benim postişi tak mutfağa gel aman allahım koptum resmini çekecektim kaçtı:)) canım hiççç iş yapmak istemiyor bi yer siliyorum kahve koyup oturuyorum..tv de kubat şarkı söylüyor biz karşılıklı oynuyoruz..aşkım diyorum ayy bişe kokuyo ''sinek ilacı sıkıyolar hayatım'' müzik bitti bi oturduk..haha ne sinek ilacı sigara halıya düşmüş halı yanmış:)) halı demişken yine biz böyle oynarken annemin verdiği halıyı yaktım ben.izmire gittiğimizde aşkoş seni anneme söyleyeceğim diyor..''annee sana birşey söyleyeceğim'' ben yaa hayırr ama..''aşkoş anne''annemde demez mi? biliyem ben biliyem!...aşkoş sultan der annesine.''sultanım ne biliyon'' annemin başı öne egik.''biliyem ben biliyem bebeğimiz olacak'' biz gülmekten iptal.sonra anlattık tabi halıyı yaktığımı..birde ceee oyunumuz var ki onuda daha sonra anlatırım:)) güzel haftalarr herkese..2 Eki 2010
SICAK KEÇELERİM VARRR HANIMM:))))
sanırım yazıyorum yazabiliyorum ni kadan mikemmel:)))) işte böyle dizi kolik olup çıktık biz..dizilerle ağladık .dizilerle güldük..çıt kestik etrafta neler oluyor ülke ne halde ,kim aç ki tok görmezden geldik çünkü gözümüz dizilerle körelmiş durumda..neysee geçelim bu konuyu..derin mevzulara giresim yok..
anlayamadığım çözemediğim bi konu var? eskiden ağır tempolu işlerde çalıştım ben..çay molalarında dinlendim.. sabahçı kalırdık yarım saatlik ya da hiç uyumadan ertesi güne dinç, enerjik,zıpkın gibiydim..şimdi işim çokkk hafif bütün gün oturuyorum mesela .masa başı..ama eve geldiğimde pili bitmiş yorulmuş,halsiz ve uykusuz bir funda ile karşılaşıyorum?? oturmak adamı yorar mı?? ben çözemedim bu işi..yaşlanıyorum galiba bunlar bu belirtiler mi ki acep..
buraya pek vakit ayıramıyorum ama aklımda burda değil hani..öyle benimsemişim öyle alışmışım ki ben blogcanlara edindiğim arkadaşlara.. yakın zamanda netim bağlanacak..ozaman süper olacak tabi ozamana kadar
adamlar atmazsa beni:)) 3çekmece bana ait dikiş kutusu ,boncuklar ,makas ,silikon tıbancam efenime sölim keçe ,tutkal ,fırça akrilik boyalarımı bile almışım yahu ne boyuyacaksam:))
ben keçeyi çok sevdimmmmmmm işlemesi ,süslemesi..zamanın farkına bile varmıyorum..
16 Eyl 2010
KADIN OLMAK ZOR İŞ ANACIM:)))
bu aralar lham perimi kaybettim öncelikle geçmiş bayramınız kutlu olsun.bayramların tadı yok artık bende o eski heyecanlar ,alışverişler hazırlıklar ,sarılmalar ,kucaklaşmalar yok artık sadece bende değil ama sanırım gittikçe anlamını yitirmekte..ben şeker bile almadım neden?? bir tanee çocuk dahi gelmiyor:(( ee iki kişi olunca onca çikolata şekeri tüketmek zor oluyor..tatil ,deniz kum güneş bunaltan şapır şapır nemli havalardan mayıştık..
bir çok yer serinledi ama burada durum hala aynı hala sıcak ve yine nem var..
ben ev hanımlığından bastım istifamı terfi ettim:)) artıkın o birrr ofis girl:) pek okuyamıyorum yorum yapamıyorum bu yüzden ev işi yemek derken velhasıl yatış vakti geliyo zor iş kadın olmak anacım:)ofiste tek başımayım ve arta kalan zamanlarım çook oluyor bende pılı pırtı ne varsa topladım çekmeceme yerleştirdim..keçeyle uğraşmayı çok sevdim ahh birde çizebilsem çiçeği bile kopya çekiyorum onları fotolamadım bitsin en kısa zamanda ...turkuaz taş ve boncuk dan oluşan kolyem modeli kopya çekmedim tamamen kendiliğinden oluştu ben şaşırdım bakmadan kopyesiz bir şey yaptım..siz kolyeme baka durun ben kaçar hayde herkeze iyi gecelerrrr:))
29 Ağu 2010
BAŞLIK BULMAK ZOR İŞ HACI:))))
beni bu sıcak havalar mahfetti yalnızca beni mi? hepimizi değil mi.... bırakın işi gücü temizliyi yemek yiyesi bile gelmiyor insanın..yapış yapış sıcaakkkk...hayat ne garip insanlar bir yanda sel felaketiyle herşeylerini kaybettiler.şimdi tek istedikler karınlarını doyurup hayatta kalabilmek..onlar canla başla mücadele ederken havuzlar , denizler ,tatliciler barlar ,diskolar tam gaz devam..antalya'da çıkan yangın sadece aptal bir insan yüzünden onca insan evlerini boşaltmak zorunda kaldı..günlerdir helikopterler ,uçaklar tepemizden su taşıyor hatta denize inip su aldıgınıda gördük..burdura kadar sıçramış :(((
ama doğanın kanunu bu değil mi?? aynı mahallede aynı sokakta bir evde düğün var herkes mutlu sevinçli...diğer evde cenaze var herkezin gözü yaşlı ..doğanın bile kanunu adeletsizzz...
neyse ben fazla derinlere inmeyim sonra çıkması zor oluyor :)))
can sıkıntısından bunları yaptım.bunları ne yaparım nerde kullanırım şimdilik bilemiyorum ama çok hoşuma gitti
21 Ağu 2010
KADINLARI MUTLU ETMENİN YOLLARI?BLA BLA BLA
gelen mailler facebokta artık her yerde görmekten okadar sıkıldım ki!...kadınları mutlu etmenin yolları liste okadarrrr uzun ki erkekleri mutlu etmenin yolları karnını doyur ,tv kumandasını ver önünden çekil hadee bea buna kim inanır cevabına bayatlayan kadir inanırla devam edeceğim:))))
bunu yazan zat-ı muhterem kişi neye dayanarak hani akla ve hangi hakla hizmetle yazdı??soruları dolaşıyor beynimde? muhtemelen diyorum birinden ya da birilerinden esinlendi..tamam kabul ediyorum bir bayan olarak kadınlar süse ,giyime düşkündür bakımlı ve güzel olmayı . sevmeyi sevilmeyi ilğiyi sever hatta nicelerini tanıyorum naz niyaz içinde..ama hiç bu kadar istekleri olana rastlamadım ben..
altını çizerek söylemeliyim ki!..yaradılış olarak çokkk farklıyız...düşünce ,hassasiyet,sevgi anlayışlarımız çok farklı..erkeklerin bir çok konuda düşünemediği akıl edemediği (aile ,akraba ,arkadaş ilişklerinde) denge ve teraziyi aynı dizgide tutamadıklarından kadınlar sağlar bunu..altan alan fedakar olan hep kadındır bu en büyük gerçekkk..
sorunlu akraba olaylarında yıpranan yine kadındır.evi çekip çeviren çocuk derdi ,kaynana ,kayınpeder görümce ,vb derdi çeken yine kadındır..
hem anlamadığım nedir bu rekabet??artık günümüzün kadını her alanda başarıya imza atıyor..bir çiçekle ,bir gülücükle mutlu olanlarda var elbet.bırakın araba şunu bunu istemeyi bir kenara. kadın neler yapabilirim benimde çorbada payım olsun diyor...haksızmıyım??
hasta olduklarında bakan, her daim gözü gibi üzerine titreyen kadın kaprisi nazı niyazı çeken kadın..üzsede ,kırsada , sineye çeken kadın...eee yahu sizin derdiniz ne kuzum???
15 Ağu 2010
"O ELİNDEKİ HERŞEYİ VERDİ;BEN İSE ELİMDEKİNİN BİR KISMINI...
HZ.ALİ'NİN ağabeyi Cafer b. Ebu Talib'in oğlu Abdullah, sıcak bir günde, bir kabilenin hurmalığına inmişti.
Abdullah burada dinlenirken, hurmalıkta çalışan köleye, yemek vakti üç parça ekmek geldiğini gördü.
Köle ekmeklerden birini ağzına götürmek üzereydi ki, birden önünde açlığı her halinden belli bir köpek belirdi.
Köle elindeki ekmeği köpeğin önüne attı. Köpek ekmeği derhal yedi.
Köle ekmeğin ikinci parçasını da attı.Köpek bunu da bir kerede sildi süpürdü.
Köle bunun üzerine üçüncü parçayı da köpeğe verdi.
Kalkıp, yeniden işine dönmek üzereydi ki, olup biteni uzaktan seyreden Abdullah, yaklaşıp sordu: -
"Ey köle, bugünkü yiyeceğin ne kadardı?" Köle sıkılarak cevap verdi: -"İşte bu üç parça ekmek."
-"O halde neden kendine hiç ayırmadın?" -
"Baktım ki, hayvan çok aç. O halde bırakmak istemedim." -
"Peki sen ne yiyeceksin şimdi?" -"Oruç tutacağım.
Bunun üzerine, Abdullah b. Cafer, köleden sahibini, evinin nerede olduğunu sordu.
Sonra da gidip adamdan bu hurmalığı içindeki köleyle birlikte satın aldı. Sonra döndü, köleye bu tarlayı ve onu sahibinden satın aldığını..
" Cömertliğiyle meşhur Abdullah b. Cafer, kendisinden daha cömert birini tanıyıp tanımadığı sorulduğunda, bu olayı anlatır ve eski köleyi över.
"Ama o köpeğe topu topu üç parça ekmek vermiş; sense ona koskoca bir hurmalığı ve hürriyetini vermişsin" dediklerinde, şu karşılığı verdi: -
"O elindeki herşeyi verdi; ben ise elimdekinin bir kısmını...
.(Z.A)
Abdullah burada dinlenirken, hurmalıkta çalışan köleye, yemek vakti üç parça ekmek geldiğini gördü.
Köle ekmeklerden birini ağzına götürmek üzereydi ki, birden önünde açlığı her halinden belli bir köpek belirdi.
Köle elindeki ekmeği köpeğin önüne attı. Köpek ekmeği derhal yedi.
Köle ekmeğin ikinci parçasını da attı.Köpek bunu da bir kerede sildi süpürdü.
Köle bunun üzerine üçüncü parçayı da köpeğe verdi.
Kalkıp, yeniden işine dönmek üzereydi ki, olup biteni uzaktan seyreden Abdullah, yaklaşıp sordu: -
"Ey köle, bugünkü yiyeceğin ne kadardı?" Köle sıkılarak cevap verdi: -"İşte bu üç parça ekmek."
-"O halde neden kendine hiç ayırmadın?" -
"Baktım ki, hayvan çok aç. O halde bırakmak istemedim." -
"Peki sen ne yiyeceksin şimdi?" -"Oruç tutacağım.
Bunun üzerine, Abdullah b. Cafer, köleden sahibini, evinin nerede olduğunu sordu.
Sonra da gidip adamdan bu hurmalığı içindeki köleyle birlikte satın aldı. Sonra döndü, köleye bu tarlayı ve onu sahibinden satın aldığını..
" Cömertliğiyle meşhur Abdullah b. Cafer, kendisinden daha cömert birini tanıyıp tanımadığı sorulduğunda, bu olayı anlatır ve eski köleyi över.
"Ama o köpeğe topu topu üç parça ekmek vermiş; sense ona koskoca bir hurmalığı ve hürriyetini vermişsin" dediklerinde, şu karşılığı verdi: -
"O elindeki herşeyi verdi; ben ise elimdekinin bir kısmını...
.(Z.A)
13 Ağu 2010
ŞİRİN ÇİÇEKLER SENDEMİ İSTİYORSUN?OZAMAN BİR TIK...
ramazan gittikçe yaza geldi..sıcaklar ve bunaltıcı nem rabbim herkesin yardımcısı olsun..sıcaklardan hiç bir şey yapılmıyor.oysa ablamdan öyle ganimetlerle döndüm ki ..pullar boncuklar saten ,tafta ,tül kumaşlar..ama yapılmıyor çekimiyor sıcak..aşkoşumda mini dikiş makinası scarlet kapmış.getirmiş..ben ondan razıyım rabbimde razı olsun degilmi .))ramazan ayı boyunca güzel hikaye ve kıssadan hisseler paylaşacağım..
ama bugün hikayeden önce yaptıklarına severek ve hayranlıkla baktığım arkadaş bu çiçeklerden sizinde olsun demiş..hatta çiçeklerin rengini siz belirleyin demiş...yasemin kale...
12 Ağu 2010
ÇOBAN İLE ELMA AĞACI...
yaşlı çoban, sürüsünü otlatmak için yaylaya çıktığında, tepeye yakın bir elma ağacının altında dinlenir ve eğer mevsimiyse, onunla konuşarak:
-Haydi bakalım evladım, derdi. Bu ihtiyarın elmasını ver artık. Ve bir elma düşerdi en güzelinden, en olgunundan. Yaşlı adam, sedef kakmalı çakısını çıkartarak onu dilimlere ayırır ve küçük bir tas yoğurtla birlikte ekmeğine katık ettikten sonra, babasından kalan Kur’ân’ını okumaya koyulurdu.
Çoban, bu ağacı 20 yıl kadar önce diktiğinde sık sık sular, bunun için de büyükçe bir güğüme doldurduğu abdest suyundan geriye kalanı kullanırdı. Elma ağacının kökleri belki de bu sularla kuvvet bulmuş ve kısa sürede serpilip meyve vermeye başlamıştı. Çoban o zamanlar henüz genç sayıldığından, şöyle bir uzandımı en güzel elmayı şıp diye koparırdı. Fakat aradan geçen bunca yıl içinde beli bükülüp boyu kısalmıştı, ağacınki ise bir çınar gibi büyüyüp göklere yükselmişti. Ama boyu ne olursa olsun, ağaç yinede yavrusu değil miydi?
Onu bir evlad sevgisiyle okşarken:
-Ver yavrum derdi. Gönder bakalım bugünkü kısmetimi. Ve bir elma düşerdi hiç nazlanmadan, yıllar boyu hiçbir gün aksatmadan.
Köylüler uzaktan uzağa gözledikleri bu hadiseyi birbirine anlatıp yaşlı çobanın veli bir zat olduğunu söylerdi. Bu yüzden 'ÇOBAN AĞACI'nın meyvelerini ondan başka kimseye kopartmazlar, el altından kopartanlara da iyi gözle bakmazlardı.
Yaşlı adam, ağacın altında dinlenip namazını kıldığı bir gün yine elmasını istedi. Ancak dallar dolu olmasına rağmen nedense birşey düşmemişti. Sonra bir daha, bir daha tekrarladı isteğini. Beklediği şey bir türlü gelmiyordu. Gözyaşları yeni doğmuş kuzuların tüylerini andıran beyaz sakalını ıslatırken, ağacın altından uzaklaşıp koyunlarının arasına attı kendini.
Yavrusu, meyve verdiği günden bu yana ilk defa reddediyordu onu. İhtiyar çobanın beli bir anda her zamankinden fazla bükülmüş, güçsüz bacakları da vücudunu taşıyamaz olmuştu. Hayvanlarını usulca toplayıp köye doğru yöneldiğinde, aşağıdaki caminin her zamankinden daha nurlu minarelerinden yankılanan ezan sesiyle irkildi birden. Yeniden doğmuştu sanki çoban, bir şey hatırlamıştı. Çocuklar gibi sevinerek ağacın yanına koştu ve ona şefkatle sarılırken:
-Canım, dedi. Hıçkırıp ağlayarak. Benim güzel evladım, mis kokulum. Şu unutkan ihtiyarı üzmeden önce, bugün RAMAZAN'IN ilk günü olduğunu neden söylemedin ki?
8 Ağu 2010
FUNDA AYIP DEĞİLMİ SENİN YAPTIĞIN??
ablam dantel ustasıdır.benim bütün çeyizim elinden çıktı.ee o zamanlar dantel modaymış.ara dantelleri,yorgan kapağı,salon takımı,yatak odası takımı ,fiskos ,masa kırlentler havlu kenarları.var oğlu var.ben hiç birini kullanmadım.hatta kendime okadar kızdım ki!..deli gibi havlu kenarı örmüşüm.60 tanee..haa birde örnek vermez millet:)) "ay aynı modelden başkasında olmasın sevmiyorum ben""iide sende başkasından almadın mı aklından uydurmadın ya..hem aynı evde olacağız sanki.
ama bizden ne istense hayır demeyi bilemedim ben...hiç unutmuyorum şaka gibi..mahallede (bekarken) arkadaşım kıyafet istemeye gelirdi.sıkışık olduklarında annesi para ister.""aman fundam gidilcek başka insan yok ""derdi..
bir gün moralim çok bozuk çıktım onlara doğru gidiyorum.çaylar demlenmiş öyle koyu dalmışlar ki ben mutfak penceresi balkona bakan kısmdayım.beni fark etmediler.way anasını dedim o anda sesli söylemişim.ben çıktım hızlı adımlarla..konu bendim dedikodu yapıyorlardı..arkamdan seslendiler ama dönüp bakmamıştım.
ertesi gün kızı geldi.o yoktu onların içinde..düğünleri var elbise istemeğe gelmiş.bende dışarı çıkıcam hazırlanıyorum.dolabımın iki kapağıda açık."" ben o kıyafeti falancıya verdim yok deyip çok geç kaldım çıkıcam""deyip savdım başımdan.
annesi akşam yolumu kesip ""funda ayıp değilmi senin yaptığın?elbise yok demişsin ama görmüş dolabındaymış""deyip bide hesap sormaz mı? sen nasıl yok dersin ni kadann ayıp fundaa:))topraklar başaan:))
peki bundan ders alıp hayır demeyi öğrendim mi? nerdeee çok çalışmam lazım çok..
ben ne anlatıcaktım.nerelere geldim.ablam başlamış sıkılmış bi kenara atmış. ben tamamladım.
6 Ağu 2010
GAMZELİ ANNEDEN HABER VAR:))
ablam ve çocukları yolculadım..gittiler...itiraf ediyorum evlendigimden bu yana çocuk kavgalarını ,gürültülerini unutmuşum ben..oysa bekarken ablam bize geldiğinde 3 onda 2 de abiminkiler..savaş çıkardı resmen..ev sıcak kalmaz. girerler çkarlar.2 dkikada birbirlerine girerler..abim kızar deli olur..sabah işe gitcek adam..iş bana düşer
alırdım hepsini benim odama sessiz film ,terlik saklamaca kafadan oyun üretir oynardım 0nlarla..sesleri çıkmasın
kavga etmesinler herkes rahat etsin diye .gezdik bolbol yüzdük..
hazırlandık dışarı çıkarken kapı çaldı.postaaaa gamzeli-anne den.teşekkür ederim gamzelim.kutuyada içindekilerede bayıldım.gülen yüzün solmasın.
17 Tem 2010
YOK BÖYLE Bİ HEYECAN YOK BÖYLE BİR KIPIRTII BANA NE OLUYOSA:)))
son dakikada ani alınan bir kararla izmir yollarına düştüm yine..aşkoşumun dayısının oğlunun düğününe..gelin ve damadımıza bir ömür boyu mutluluklar dileyip bol bol oynadık..resim kötü çıktı:((
herkes o kadar dağınık ki izmirde balçova,narlıdere,çiğli ,bozyaka,evka altındağ,bornova herkese gitmek istedim ama yine olmadı yine yarım yamalak bir ziyaret yaptım..çocukları göreceğim sevinciyle ben coşarken onlar konya yollarını çoktan tutmuşlar hemde benim indiğim sabahın akşamı :(( şansıma tüküresim geldi..koca bir ağrı saplandı miğdeme..
inanılması güç bir şey yaşadığım!...izmir'de çocukluğumdan bu yana yaşayan ben!..her bir sokağında her bir köşesinde hatıralarımla dolu olan bu şehir..okadar itici okadar yabani yabancı ki bana...hiç bir yaşanmışlık yok gibi..sağır edercesine bir sessizlik üzerime üzerime gelen yollar ,evler ,ağaçlar..kovalarcasına sanki!..hiç bilinmedik bir şehirde kaybolurcasına kayboldum bende tüm sokalarında...
evimi özledim aşkoşumu özledimm...yol bitmek bilmedi zaman durdu sanki..allam bende bir heyecan bir heyecan sanki antalya'ya ilk defa geliyorum ve ilk defa tanışacağız...bir yarışmaya katıldın ,bir sınav heyecanı kalbime seyyal taner ve nurhan damcıoğlu kaçmış:))) öyle bi raks ediyorlar..kalbimde bir kuş allam pır pır..ellerim titriyor..kendi kendime konuşmaya başlıyorum ''hoppp kızım kendine gel allasen ne bu eller kalp ritim felan noluyo manyakmısın kendine gel bi relax sakin '' ben bunları düşünürken yanımdaki yan yan bana bakıyor ben kendimle konuşurken yüzüm şekilden şekile giriyormuş...kaşımı kaldırıyor kızgın bakıyor sonra gülümsüyormuşum..kadıncağız tırstı sanırsam ayy ben bi deliyle felan oturuyorum aman allahım dedi heral:))
bunları bana aymira (ablamın kızı) söyledi..haa bu arada ablamla döndüm 3 senedir bugün yarın eniştenin anca keyfi oldu..olsun buda bişeydir:)) şimdi ben 3 tane yaramazla beraberim..onlara doyasıya bir tatil yaşatacağım..çok ağladılar gelmek için babalarının hakkından geldiler ablam tek kelime etmedi vala..yeminlen ben o lafları edemem aklıma gellmez...bu zamane çocukları çok feci çok:)) enişte teslim bayrağını çekti ya...
2 Tem 2010
İKİ ORTA Bİ SADE HADE BANA MÜSADE:))
aylar önce bir yazımda sevdiğim birinin bana fundiş dediğini yazmıştım.
o gün bugündür blog arkadaşım tarçınlı kek bana fundiş diye hitap ediyor..msnde görüşüyoruz aslında antalya'lı ama samsun'daydı kendisi..
hep geleceğim diyordu bense hep bekliyordum..hamile olduğunu ben en başından biliyordum.randevulaştık devlet hastanesinin önünde buluşacaktık.ben etrafa bakarken karşıdan bana el salladı..tanıdı beni ben aaa ''çok değişmişsin''sanki daha önce görüştük görmüşümde ilahi ben:)))
seni tanımak güzeldi tatlı kız..
iki orta bi sade hade bana müsade:)
o gün bugündür blog arkadaşım tarçınlı kek bana fundiş diye hitap ediyor..msnde görüşüyoruz aslında antalya'lı ama samsun'daydı kendisi..
hep geleceğim diyordu bense hep bekliyordum..hamile olduğunu ben en başından biliyordum.randevulaştık devlet hastanesinin önünde buluşacaktık.ben etrafa bakarken karşıdan bana el salladı..tanıdı beni ben aaa ''çok değişmişsin''sanki daha önce görüştük görmüşümde ilahi ben:)))
kendisi artık pek yazmıyor bloguna ama güzel yazıları ve paylaşımlarıyla gelecektir..
güzel hoş sohbetlerdi.. ne kadar garip hiç tanımadığın bir insanla tanışıyorsun ama sanki senden biri sanki daha öncelerden gibi yabancılamıyorsun.blog güzel şey vesselam..seni tanımak güzeldi tatlı kız..
iki orta bi sade hade bana müsade:)
30 Haz 2010
ENGELSİZ DÜNYAM'A TEŞEKKÜRLERİMLE
sevgili no engel arkadaşımdan aylarr önce resmimi çizermi diye bir mail atmıştım.çok çabuk cevap gelmişti.pc de hiç resim yoktu ozamanlar. resimden cep teliyle çekip göndermiştim kendisine. kısa sürede göndermişti bana ben resmi altıktan 2 gün sonra izmir'deydim..telefon almıştım teyzemden..''funda annenin mezarı kaybolmuş kızım'' demişti..uzun süre abimin keyfini bekledikten sonra annemin mezarını buldum..ve tek başıma abimden hiç bir para yardımı almadan yaptırmıştım..allahtan ki eşim dostum çok beni yalnız bırakmayan mezara tek başıma gitmeye müsade etmeyen ,benimle birlikte koşusturan gönül dostlarıma kan bağı olmasada gerçekten abilik yapan abilerime..onların borcu nasıl ödenir bilmem.. anlatasım var dolu dolu ama biliyorum ki ne kadar yazsam çizsem içimde dağ gibi büyüyen çocukların özlemini asla bastıramayacağım..eve geldiğimde pc virüs girmiş yedeklemediğim için bütün resimlerim gitmişti..yaptığı çalışmaları sakladığı için tekrar yolladı resmimi bu gecikme için çok özür diliyorum kendisinden..çok teşekkür ederim arkadaşım..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)