25 May 2009

BU NASIL PEÇETELİK:))


bunlar peçetelikmiş okadar baktım neresine konacak peçeteler ismi yanlış mı yazılmış acaba? bende onların yalancısıyım:) çok hoş deyilmi nerdemi boyner evde buradan

İNSANLAR ELELE TUTUŞSA BİRLİK OLSA HAYAT BAYRAM OLSAAAA



Bilgisayarın dilinden anlayamamak ne kadar kötü..bugün yeteri kadar moralim sıfırın altında seviyelerde doruklara vurmuşken sayfaları güç bela okumaya çalışırken  sevgili
 içimden geldigi gibi bu arada sanırsam link olayını çözdüm:)) beni mimlemişşş.. şaşırdım  sevindim acaipte mutlu oldum yaw kalbimin ritmi bile degişti:)
bu benim ilk mim seysim hemen cevaplamak istiyorum ..çünkü hayal kurmak beni mutlu edip sinirlerimin gevşemesine
sakinleşmeme neden oluyorr.

.içimde hep var olan hep düşündüğüm
istediğim ve gönlümden geçen hayal listem...

Öncelikle bahçesi olan ve şark köşesi kuracağım bir oda ve geniş ama kendime ait bir ev.

Sihirli bir deynek olsun isterdim. acının,göz yaşının yoksulluğun kol gezdigi yerlerde sihirli dokunuşlarla acıları yok etmek yaraları sarmak,vee akılda beyinde kalan hatırlanan üzüntüleri ,anları hafızalardan silmek isterdim.
(kendi beynimdekileride silerdim)

Kürt ,türk Sag,Sol'un olmadıgı insanların aynı bayrak ve topraklarda yardımlaşma içinde Kardeşce
yaşadıgı

Çocukların öksüz kalmadıgı ,çocukların askerlerin ölmedigi ana ve babaların feryatlarının yükselmedigi
 bilinçli .bencil sadece kendi çıkarlarını düşünen büyüklerimizin olmadığı
bir dünya isterdim...

sihirli deyneğimle  Ulu önder Atatürk'e yeniden hayat verirdim..



24 May 2009

SİLİKON KEK KALIPLARI

hafta sonları evde oturmayız sinema ,tiyatro,alışveriş..bugünde alışveriş için çıktık 40bedenden 44beden çıkınca evdeki kıyafetler olmuyor:(( aşkoş çubuk kraker oldugundan kıyafetler cuk diye oturdu..
bendeniz giyinip soyunmaktan gına gelip giydigim kotlar basenimde kalınca ,bir beden büyüğünü giydiyimde belimde oynayınca..moralim sıfırın altında eksi seviyelere vardı...ve hiiç bir şey almadım.
silikon kek kalıbıda bulamadım..yokk bir şey almadan şurdan şuraya gitmem:)) nemi aldım ??kendime bir yeşil çayyy..
evde silikon kek kalıbı ararken bunları buldum tantitoni'nin mutfagı oldukça renli sadece kalıptan ibaret degil
tencere,tava,akla gelebilecek herşey ve fiyatlarda makul..
kumbara ve gülen kaşıkları favorime ekledim:))
bu arada bilgisayarımda problem var??çok enteresan msn açık nete giriyorum lakin sayfamı açtıgımda kim ne yapmış diye göz atmak istedigimde sayfa açılıyor 1dk sonra explorer bu siteyi açamıyor işlem iptal edildi diyor..kendi sayfamda yapıllan yorumlara cevap yazmak istedigimde aynı sorunla karşılaşıyorum vee birde bazı blog sayfaları eski yazıları görünmesine ragmen sayfaya girdiginde görüyorsun yeni yayınlananı??







DİP:NOT:BU kalıplar 260dereceye kadar ısıya dayanıklı,mikro dalga bulaşık makinesinde yıkanabiliyormuşş http://www.tantitoni.com.tr/ de bakabilirsiniz

23 May 2009

GALVANİZ ÇİÇEKLİKLER


































bahçeli evi olan arkadaşıma hediye almak istiyorum.çiçeklerle ugraşmayı ekmeyi biçmeyi çok seviyor.nette bi turladım ama en çok begendigim bunlar oldu galveniz çiçeklikler kendimede alacagım şahsen:) nerede mi?
garden lifede galveniz çiçekliklerde hamak da ..






























22 May 2009

YAP YAKIŞTIR

dün aşkoşum nöbetçiydi (asansör teknikeri) yemeye bekleme ben geç gelecegim  dedi..ilerleyen vakitlerde hayatım sen uyu beni bekleme benim sabahı bulur gelmem alanyadayım dedi..
şimdi gelde uyu nasıl uyurumki o çalışırken sabahlarken ben nasıll uyurum ...
çok canım sıkıldı..birşeyler yapayım dedim evde malzeme yok ne dügme var boncuklarım var ama boncukları dizmek için ne mumlu telim ne misina,nede naylon tel ....
organze kurdele ve kalın kurdela birde tek kırmızı bi gül gülü koparıp sapını kullandım pattex leyapıştırdım ortaya bu çıktı..
PhotobucketPhotobucket
güzel hafta sonları diliyorumm

19 May 2009

ŞİMDİKİ MODA YAŞLILARI SOKAGA BIRAKMAK MI?


bugün 19 mayıs dolayısıyla aşkoşum evdeydi.hava almak için dışarı çıktık..yolda evli bir çift degilde aşkoş bana askıntı olan bir tip bende başımdan savmaya bakıyorum (hey allahım biz daha büyümemişizki:)
öyle bir kaptırmışız ki çay bahçesinde soluklanmak için mola vericez ben el kol hareketi yaptım sanırım ve sanırsam ses tonumu yükseltmiş olmam lazım.''.ben evli barklı kadınım ne laftan anlamzsın bırak peşimi:)
aşkoşta bi kere he de be diyordu:))
ne oldugunu anlayamadan tontiş bi teyzenin bastonu aşkoşun sırtında patladı...
her ne kadar teyzem biz evliyiz desekte yüzükleri göstersekte kafi gelmedi:))
evlilik cüzdanıda yokki hay allah:))
en son cüzdandaki resimler kurtardı bizi ..tabi bende aldım nasibimi ..
sonra işi tatlıya baglayınca teyzemide aldık oturduk..sanırsam 60 yaşlarında falan ..
hoş bir sohbet başladı aramızda ..
saime teyze konuşmaya hasret kalmış adeta 60 yılı bir çırpıda anlatmak istiyor.kesik ,kesik bölük pörçük
zamanın içinde dolaşıyordu.dolaşırken hüzünleniyor gözleri boncuk boncuk oluyordu..
saime teyzem evlatları varken bir başına bırakılmış  torunu bakıyormuş saime teyzeme..
torunu pazara gitmiş'' uzak yorulursun ,sen burda otur ben çabucak gelirim demiş''
zavallı kız geldiginde deli gibi aranıyordu anneannesini göremeyince korkmuş olmalıydı...
sarılıp nasıl öpüyor çok korktum seni göremeyince çok koktum diye .
bu küçük kız korkmuştu belki ama kocaman dag gibi bir yüregi vardı onun.kendi annesi ve babasına rest çekip anneanesine bakacak kadar büyük bir yürek...
öyle duygulanmış ve içerlemiştim ki bu duruma ...anlatabilmem mümkün degil..
saime teyzemin ellerinden öpüp hayır duamızı alıp bende bütün dualarımı saime teyzem ve bu koca yürek hanife ye bırakıp ordan ayrıldık...
işte türkiyenin dramı var olan gerçekler...artık anne babalar yaşlanınca kocayınca yada koca ,gelin istemeyince sokaklara terk ediliyorlar ..onlar hep genç mi kalıcak? yaşlanmayacaklar mı? hiç mi vicdan yok ?? allahtandamı kokmazlar...
ama er yada geç ilahi adalet hak eden ettigini bulacaktır....

18 May 2009

ŞEKER TADINDA MAGNETLERR

ben bu magnetlere bayıldım yine gezerken buldugum ama acemi oldugum için sizlere ordan yada kaynak diye gösteremiyorum:(( şimdi bu blogda gerekli olan malzemeler ve nasıl yapıldıgını aşama olarak anlatmış devamına bakmak isterseniz http://megibug.blogspot.com/2009/03/chick-magnets.html

İLGİNÇ BULUŞLAR

nette gezinirken rastladım çok ilginç geldi bebeginiz için kol tutacak ,gece sık kalkanlar için ışıklı terlik,mısır tutacagı ve düz kesebilmek için lazerli makas..










17 May 2009

EYVAHLAR OLSUN







ben bekarken kadınların toplanıp hergün bugün ne pişirsem
diye birbirlerine sormalarına acaip sinir olur.sinir olmakla kalmaz
ala ala açarsın dolabını neyin var bakar yaparsın :))diye  kafada tutardım ..
şimdi sabah uyandıgımda gündelik ev telaşesine başlarken
(toz ,bulaşık vs) iş yaparken bir yandan nee pişirsem diye
kara kara düşünüyorum.
bazen düşünmekte yeterli gelmez oluyor ve benden bir iki gömlek üstlere müracat ediyorum..
yada netten bakıyorum. çünkü klasik yemeklerden sıkılan degişik tadlar arayanlardanım bende..
israfı ve atmayı dökmeyi sevmiyorum ben..
benim aşkoşum çubuk kraker formunu koruyor adam :))
bir iki dilim yer bende atılmasın yazık günah diye yaptıgım kek,pasta vs koca tepsiyi tek başıma bitiririm..
1.5 yılda 15 kilo almışım.aman allahım kıyafetlerden anlıyordum kilo aldıgımı lakin 15 kilo oldugunu bilmiyordum:((
artık hamur işi asla yapmıyacagım ??(buna ben bile inanmadım ya)
acilen kilo vermem lazım ..
izmirdeki  bir arkadaşım baya bir kiloluydu bugün msnde web camda görüştük.tıg gibi olmuş şaşırdım sıırını sordum belediyenin ücretsiz pilates kursuna gidiyormuşş.bu sadece izmire mahsus degildir heralde?? netten baktım bulamadım:((
aslında evimin biraz aşagısında yaklaşık (5dk) şarıl şarıl suyun aktıgı yeşilligin bol oldugu spor kompleksi bir parkımız var çok yakın ya peki ben kaç kere gittim yürüyüş yada spor yaptım??
1 kezz evet evet 1kez böyle bir imkana sahipken..başka koşullarda olsa gitmek için kırk takla atarız ama yakınızmızda yanıbaşımzda olunca amann giderim diyede askıya alırız.
şimdi hesaplıyorum boy 1.53 bu kiloyla hamile felan kalırsam mazallah valla topan patlıcan gibi dolaşırım ortadaa
yarından tezi yok başlıyorum rejime kendime başarılar dileyerek:)








not:resimleri netten çaldım:) kendim resim çekmeyi seviyorum ben ama gece oldu böyle oldu ..
bu blogda resim yükleyemiyorum blogger taslak var sorun ondan mı kaynaklanıyor bilmiyorum??
başka bir adres açtım resimleri orda yüklüyor htmlsini alıp buraya kopyalıyorum..
aç kapat zor oluyor böylede



16 May 2009

KOLAY PATİK



ilk bakıldıgında patik oldugu anlaşılmıyor.incik boncukla süsleyecektim vazgeçtim hoşuma gitmedi.
sade kalsın istedim.
54 ilme ile başlanır lastik 2 ters 2 düz bir karıştan biraz fazla ördükten sonra  ikiye katladıgınızda
 kare olacak. daha sonra lacivert yerler haroşa olarak örülür.
her sırada 2 taraftan 12 ilmek  kalıncaya kadar (daha ince isterseniz 10-8) kesilir.
ayak bileginizi saracak kadar örülür.
örme işlemi bitince turunju olan (taban alt kısım) ikiye katlayıp turunju yer bitene kadar dikiyoruz.
üçgen kısımdan başlayıp bilek yerine kadar tıglayıp bitiriyoruz.
çiçek örüp dikiyoruz en son..
ayak bileginizi doladıgında ilik açmayı unutmayın.
ben unuttum:))













15 May 2009

BEBEGİNİZİN BAGIŞIKLIK SİSTEMİNE YOLCULUK



 Milupa,anneleri bilinçlendirmek için sürdürdügü kanpanyalara devam ediyor.
bebegin bagışıklık sisteminin gelişimini,
ve hastalıklardan korunmasındaki önemi
annelere anlatmak için çalışmalarını yogunlaştıran
Milupa Aptamil ,yeni bagışıklı animasyonu ile anneleri bilgilendirmeye devam ediyor.
milupa aptamil bagışıklı animasyonu
BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ

14 May 2009

ANNELERİN BEBİŞİ İÇİN


nette gezinirken çok güzel şeylere rastlıyorum sayfayı kapattıgım an geçmişdende arasam bulamıyorum:)
anne ve bebişleri için kullanışlı bir çanta bezinden kremine kadar..şimdi şurda,burda kaynak diye o sayfaya yönlendirmeyi bilmedigimden:(( size kaynak gösteremiyorum ..

13 May 2009

TNT EXPRES KİTAP TOPLAMA KAMPANYASI


Her yıl Mart ayında Kütüphaneler Haftası ile başlayıp, Eylül ayında İlköğretim Haftası’na kadar devam eden, TNT Ekspres’in Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Zeytinburnu Şubesi ile birlikte gerçekleştirdiği kampanyada TNT, güçlü ve geniş ulaştırma ağını çocukların hizmetine sunuyor.

TNT Ekspres Türkiye kuryeleri 444 0 868 no’lu telefonu arayarak kitap bağışlamak isteyenlerin kitaplarını kapılarından ücretsiz olarak teslim alıyor. Kampanya kapsamında, Milli Eğitim Bakanlığı’nın öngördüğü yayınlar ile gençlik klasikleri, çocuk klasikleri, klasikler, üniversite ve Anadolu liseleri hazırlık kitapları, çocuk hikayeleri, psikoloji kitapları, çocuk romanları ve öğretmen eğitim kitapları toplanıyor. Bu kitaplar daha sonra TNT Ekspres Türkiye çalışanları tarafından gönüllü olarak tasnif ediliyor. Büyük bir titizlikle hazırlanan kitaplar, gidecekleri okulların önceliklerine ve ihtiyaçlarına göre ayrılıyor. TNT Ekspres TIR’larına yüklenen yüzbinlerce kitap yeni sahiplerine teslim edilmek için yola çıkıyor

12 May 2009

KAHVELER BENDEN ÖNERİ FİKİR SİZDEN:))









şimdi hani şu kahve ,çay ekspresso veren makinalar varya? ona benzer bi icat yapılsa biz onu pc ye baglasak burada yaptıgımız yemek,hamurişi,vs ordan adresi yazıp faks gibi eşe dosta göndersek:)) veyahut arkadaş yemek yapıyorum tuz bitmişde bi şimdik tuz gönder ordan:))tam süper olur kanımca
böyle bir lüksümüz yok madem bildik ,bilmedik ,tanıdık ,tanımadık herkese ikramımdır efenim kahve ve turta
kolye ve küpe yaptım ve sabahı bekleyemedim ama küpe içime sinmedi kolyeye pek uymadı...
bu kolyeye nasıl bir küpe gider? fikir ve önerisii olann???çok sevinirim

BİR ŞİİR YAZDIM:)

senelerdir acımı ,sevincimi ,hüznümü yaşanmışlıkları vee kendime ait şiirlerin bulundugu kimselere okutmadıgım bir günlük..şimdi buda bir günlük ama canlı,resimli,sıcacık paylaşımların yorumların ve dostlukların bulundugu bir günlük..
hemenn çok eskilere gidiyorum.küçükken sorulur büyüyünce ne olcaksın? cevaplar klasiktir polis,doktor,ögretmen..
ben taaa o dönemlerde farkımı ortaya koymuşum:))ben avukat olucam ,hemşire olucam şimdi burada obua çalarak koşuyor yok artık biz abarrtık ama sadece kekini kabarttık reklamınının ana tema fikrini benden çalmışlar efenim:))telif hakkımı istiyorumm:)
biraz hava aldım geldim burası yat limanı. çok eglenceli ,şakacı acaipp komik gezmeyi seven bi kocitom var. körün istedigi bir göz allah verdi ikigöz:))hesabıı
manavgat,olimpos,saklı kent,alanya,düden şelalesi,vs gezmedigimiz yer kalmadı.ve çektigim resimler arşiv gibi oldu.
BİR ŞİİR YAZDIM
bir şiir yazdım
içimdeki duyguları kelimelerde yansıtan
sonsuzlukta bir temas gibi,
fısıldar gibi sevgiyi ,rüzgara
bir alevdi sanki güneşin kızıllıgı
mavi gökyüzünde.
arzu dolu bakışları gizler gibi gözlerde.
bir şiir yazdım ,
her bir satırında ihtirasları anlatan
bir tutku gibi,
kurulan bir hayal gibi güzel
tabiatın koynuna sıgınmış
toprak gibi nem kokan.
dag eteklerine gizlenmiş yeşil bir dünya sanki.
bir şiir yazdım,
karanlık geceyi yıldızlarla donatan
ıslak sokakların sessizliginde
uzayan kaldırımlar gibi..
bir şiir yazdım,
güzelliginden ilham aldıgım
gözlerindeki bugulu bakışları silen,
düşen son bir kaç damlada güzel anıları canlandıran
bir şiir yazdım,
güller kokan tenini anlatan
bir rüya gibi uykularda yaşanan
başlangıcı ,sen
 sonu sen
bir sevginin sonucunda
aşkımı anlatan...

aşkoşuma yazdıgım şiir




11 May 2009

ATASÖZLERİNİN ÖNEMİ VE DOGRULUGU

Ben bekarken İzmir de.Abimin çocuklarına baktıgım için gönüllü sınıf annesiydim ,avon temsilcisiydim.okuma bayramları.23nisan çalışmaları,çocukların eksikleri koşuşturma içinde geçerdi günlerim akşama yattıgım yeri begenirdim.toplantılar ,gösteriler,seminerler,bahar günü yapılan kır gezileri,piknikler...
eskiden atassözlerine bir anlam veremezdim  ''ev alma komşu al.''bu ne yaa param varsa niyee komşu alayım onu alıp napıcam :) şimdi param olursa vallahi evden önce komşuu alıcamm.bu apartmanda selam bile vermiyorlarr.2 tane zuzum var onlarda çalıştıgı için göremiyorum:(
çalışmıyorum ,iş güç yok ,çoluk çocukta olmayınca :(( boşş insanın fazla zamanı oluyor zaman geçmek bilmiyor adeta.


5 çayı içecek komşum bile yok :(( bende 5 kahvesi yaptım kendime (amaç fincanlarımı teşhir etmek) :))
blogları geziyordum aman yarabbim yemekler ,tarifler tatlı krizine girdim benn eee adress dogru mutfak












canım kuzum batuhanım okuma bayramımız. kimselere vermedigim çıkarmadıgım kıymetli fincanlarım:)) ve tatlı krizini bastırmak için revanii..

ANNELER VE HAMİLE ANNELER HAYDİ ÜCRETSİZ YOGAYA...

Anneler Günü dolayısıyla, Hindistan'da Yoga Akademi'nin kurucusu Azerbaycanlı yoga üstadı Prof. Dr Akif Manaf, anne ve anne adaylarına bir hafta ücretsiz yoga eğitimi verecek.

Prof. Dr. Manaf, anne ve anne adaylarına ruh ve beden sağlığı için ''yoga'' hakkında ders armağan etmeyi planladıklarını, bu kapsamda İstanbul ve Ankara'daki Yoga Akademi Merkezi'nde uzman kadroları tarafından bir hafta süreli eğitim vereceklerini bildirdi.
Eğitimden yararlanmak isteyenlerin akademiye başvurabileceklerini ifade eden Manaf, ''Hamile bayanlardan her hangi bir belge istemiyoruz. Annelerin ise yanlarında çocuklarının nüfus cüzdanı fotokopisini getirmeleri yeterlidir'' dedi.

''Hamilelik ve Doğum Sonrası Yoga Programının'' gebelik ve loğusa dönemlerinin daha sağlıklı ve huzur içinde geçmesini sağladığını ifade eden Manaf, yoganun huzurlu bir hamilelik ve normal doğum için önemine dikkat çekti.
Yoganın bebeğin fiziksel ve ruhsal gelişimine önemli katkılarının bulunduğunu vurgulayan Manaf, şöyle devam etti:

''Sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek, her hamile kadının arzusudur ve yoga bu konuda onlara çok yardımcı olur. Yoga duruşları, anne adayına daha rahat bir doğum sağlar ve kan akımını artırarak bebeğin daha iyi beslenmesine yardımcı olur. Nefes teknikleri, anne ve bebeğin daha iyi oksijen almasını ve yaşam enerjisi ile dolmasını sağlar. Yogada uygulanan meditasyon ve derin gevşeme ise gebelikte duyulan korku, endişe ve akıl karışıklıklarını gidermede çok etkilidir. Meditasyon, farkındalığı artırarak annenin bebek ile iletişime geçmesini, onun neden hoşlanıp neden hoşlanmadığını anlamasına yardımcı olur.''

Egzersiz programlarında beden ısısının artması, kalp atışlarının hızlanması ve nefes alışın sıklaşmasının önemli olduğunu belirten Manaf, hamilelik ve doğum sonrası yogasında öğrenecekleri duruşların, nefes egzersizleri ve gevşeme tekniklerinin, hamileliğin her döneminde ve doğum sonrasında son derece güvenle uygulanabileceğini kaydetti.

Yoganın, doğum sonrası üreme organları ve salgı bezleri üzerinde güçlü bir etkisi olduğuna işaret eden Manaf, ''Yoga programı ile duruş bozuklukları düzelir, karın kasları ve rahim de hızla eski haline döner. Anne, eski formunu kazanmak için ilk adımları atar'' dedi.

HER ÇIKAN HABER NE KADAR DOGRUDUR??

güne güzel başladım önce bir kahve yaptım kendime ben bu fincanlarda kahve içmeyi çok seviyorum....
6 farklı renkte ve her biri farklı bir ifade...


artan ipler vardı olur mu olmazmı derken başladım ördüm bitirdim
ayakta babet ayakbabı gibi duruyor ..
havalardan mıdır nedir bilmiyorum üzerimde bir kırgınlık var hiç birşey yapmak istemiyorum.yemek yapasım bile yok..
gribim desem ama degil grip başlangıcı gibi ..
bir yandanda korkuyorum domuz giribi antalyada akdeniz üniversitesi tıp fakultesinde domuz gribi şüphesiyle hastaneye yatan 35 yaşındaki hastanın ölümü ..iddaalar..
ama ardından yapılan açıklamalarda bakanlıgın vakayı yalanlaması..
başhekimin de şüphe vaka olasılıgının söz konusu bile olmadıgını
söylemesi..
bazen öyle haberler duyuyor ve bazende yaşıyoruz ki!..
biri var derken biri yok canım ne münasebet diyor.veya bir hastanın durumu ile bilgi alacaksın.dışardaki hemşire hastanın çok iyi oldugunu iyiye gittigini söylerken..içeriye girip hastayı ziyaret ettiginde yada telofonla bilgi almak istedignde durumunda bir degişiklik olmadıgını ciddi tehlikesini korudugunu söylüyor??
peki biz şimdi bu durumda kime inanıcaz iyileşme yönünde diyene mi? hayati tehlikesini koruyor diyene mi? ben bilakis yaşadım bu olayı.bu olaydan sonra gözümle görmeden  ne duyduguma ne okuduguma inanmıyorum


10 May 2009

KÜÇÜK HEDİYE BÜYÜK MUTLULUKLAR

dün süprizlerle dolu bir gündü.... anne degilim aday adayıyım:) aşkoşumuın dogum günümde yaptıgı bilgisayar süprizi ve ardından gelen kurs bu kursta benden yaşca küçük 2 kanadı kırılmış yaralı kuş..nedendir bilmem yalnızlıgın getirdigi duygular mı? yoksa içgüdüsel mi? bu yaralı kuşları bırakmadım ben.onları okadar çok sevdimki yeni başlangıcımda yeni sayfamda hayatımın anlamları oldular.zuzularım oldular..
sabah güllerle dolu bir kahvaltıya uyandım. zuzularım geldi sonra veee ilk anneler günü hediyelerimi aldım..
oldum olası ufacık şeyler hepp mutlu etmiştir beni..en çok duygulandıgım bi okadarda çoook sevinip sevinç gözyaşlarına boguldugum hediye içindeki bir not:
iyi bir dinleyici oldugun için ,dertlerimizi dinleyip çözüm aramaya çalışıp bir kere bile of demeden evini ve  yüregini  açtıgın yanımızda oldugun için seni çok seviyoruzz...
sevilmek ne kadar güzellll ... bende sizi hayatımın anlamları bende sizi...



''MUTLULUK ,MALDAN MÜLKTEN DEGİL ,BİZİM ONLARA VERDİGİMİZ DEĞERDEN GELİR.'

9 May 2009

ÜCRETSİZ MAMOGRAFİ TARAMASI


Meme kanseri konusunda Türkiye'deki en uzun soluklu sosyal sorumluluk projesine imza atan avon,
bu yıl da kadınları ücretsiz Mamoğrafi taramalarına katılıma davet ediyor.
bu zamana kadar 20 ilde 6 bin kadına Mamoğrafi imkanı sunan avon ,meme kanserinde erken teşhisin önemine dikkat çekmek ve kadınları meme kanseri konusunda bilinçlerdirmek için
Rize,Sivas,Konya,Manisa,Kayseri,İstanbul, Ankara ve İzmirde Mamoğrafi taraması düzenliyor.
isteyen 40 yaş üstü kadınların 0 216 454 10 20 numaralı danışma hattını arayıp kayıt olmaları yeterli..

SAGLIKLI YAŞAMI BENİMSEYİN

Saglıklı yaşam üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan
 The Lifeco ,dünyanın ilk sağlıklı yaşam eğitim Portalı
The Lifeco Akademi'yi hayata geçiriyor.
e-learning internet üzerinden yayınlanan ,
sesli görüntülü ve animasyonlu eğitimlerle
 bireyin konuyu kendi kendine öğrenmesi
sistemiyle sağlıklı ve kaliteli yaşamın ipuçlarını öğretiyor.
Detoks ,dengeli beslenme.kilo verme ,organik ürünler,bir çok şeyi bulabileceğiniz bir yer..
bunun için BURADAN  internet adresini tıklamanız yeterli

8 May 2009

''OTİZMİN FARKINDAYIM,ONLARIN YANINDAYIM'...

OTİZMİN FARKINDAYIM
Beyazıt Öztürk'ün sunduğu beyaz Show da küçük kadınlar dizisi oyuncuları;Hande Soral, Burak Sağyaşar ve Birkan Sokullu ,demet Akbağ,Orhan Gencebay,Cem Yılmaz,Mehmet ali Birand,Kubat,Fadik Sevin, Atasoy ,Hülya Avşar,Acun Ilıcalı,Tuğba Büyüküstün,Emel Sayın, pror.dr.recep akdag    (saglık bakanı) cemal hünal ve kavak yelleri oyuncularının katıldıgı programda yardım çıg gibi büyüdü.   3.150.000 Tl  ulaşıldı .bunun yanı sıra okul,özel dersler,spor faaliyetleri, sünnet gibi bir çok şey üstlenildi..darda olan bir annenin çocuğunun eğitimi üstenildi...
Çok şey yazasım var bu duygu seliyle bi o kadar  da uykum...
sevgili Beyaz ilk teşekkür sana gelsin..attığın  bu adımda başlattığın  bu yolda Türk insanının yüreğini göstermeyi başardın...

ANNELER GÜNÜ'NÜN ORTAYA ÇIKIŞ HİKAYESİ

Amerika'nın Philedelphia eyaletinde 9 Mayıs 1966 günü Jarvis isimli bir kızın annesi öldü. Annesini çok seven Jarvis'in üzüntüsü aylarca sürdü. Hayatla kimsesi kalmayan Jarvis ölüm olayına bir türlü alışamadı, yaşama küstü, canlılığını ve yaşama sevincini yitirdi. Yemedi, içmedi bir ara ölmeyi bile düşündü. Jarvis'in bu durumunu yakından izleyen komşusu Jarvis'le arkadaş oldu. Bir gün yaşlı komşu söyleşi sırasında Jarvis'e “İnsanlar doğar, yaşar, ölür. Bu bir doğa kanunudur” dedi. Bu iki cümle, Jarvis'i çok etkiledi. Ölümün de doğmak, yaşamak gibi bir doğa olayı olduğunu düşündü. Ancak bu doğruyu bulmak Jarvis'in annesine olan sevgisini azaltmadı. Aradan geçen süre içinde ölüm sözcüğünün soğukluğu gitti. Yerine anne sevgisinin sıcaklığı geldi. Artık Jarvis annesini gözyaşları ile değil, severek anmaya başladı, acıları azaldı. İçinde arı, duru bir sevgi oluştu. Aradan bir yıl geçti, bu süre içinde Jarvis, hemen her gün annesinin mezarına çiçekler götürdü. Jarvis'in annesinin ölüm yıldönümünde bütün arkadaşları eve geldi. O gün Jarvis arkadaşlarına:


“Geçen bir yıl içinde çektiğim acılar bana şunu öğretti, dünyada anne sevgisinin yerini dolduracak hiçbir sevgi yoktur. Yılın bir gününü annelere ayıralım. O günü annelerimizle ilgili anılarla dolduralım. Böylece annelerimize olan sevgi borcumuzu ödeyelim” dedi.

Arkadaşları Jarvis'in önerisini çok beğendiler. Birlikte hemen kentin belediye başkanına gittiler. Başkan onları dinledi, öneriyi içtenlikle benimsedi. Daha sonra bu öneri gazetelere, yazarlara anlatıldı. Jarvis ve arkadaşlarının çalışmaları kısa sürede sonuç verdi. Amerika Birleşik Devletleri Kongresi Mayıs ayının ikinci pazar gününün Anneler Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı.

Aslında annelerle ilgili kutlamalar, alışılmış Anneler Günü anlamında olmasa da Sümerler’e dek dayandırılabiliyor. Anaerkil düzenin hüküm sürdüğü tarihin ilkçağlarından bu yana birçok yerel ve dönemsel isimlerle annelik, doğurganlık niteliğiyle ön plana çıkmış; doğanın uyandığı, yeniden doğduğu bahar mevsimi ile özdeşleşmiş. 1600'lü yıllarda ise İngilizler arasında 'mothering sunday" adıyla kutlamalar yapılırmış. İçinde bulundukları dönemde zor koşullar altında yaşayan ve çoğu zaman çalıştıkları yerlerde barınan İngilizler bu özel günde izinli sayılır ve tüm günlerini evlerinde anneleri ile geçirirmiş.

Yani bugün milyonlarca kişi tarafından kutlanan bu özel günün aslında yüzlerce yıl önceki toplumlar tarafından başlatıldığı da söylenebilir.

Anneler Günü, ülkemizde 1955 yılından bu yana Mayıs ayının ikinci pazar gününde kutlanıyor.

HER KADIN BİR KAHRAMANDIR..

bagımsız ,zeki ve ileri görüşlü yetişkin kadınlar olabiliriz.ama bu hayatımız boyunca bir sürü hata yapmamıza engel degil.üzerimize oturmayan kıyafetlere verdigimiz paralardan yanlış erkeklerle geçirdigimiz yıllara,her seferinde niyetlendigimiz diyetlerden bir türlü başlayamadıgımız sporlara kadar kendi listemizi çöpe attıgımız zamanlarda olmuştur.
   
  peki başka?hayır'lardan fazla tükettigimiz evet'leri ,uykusuz geçirdigimiz geceleri,bir türlü bırakamadıgımız sigarayıve çocuklarımıza ya da anne-babamıza karşı takındıgımız sabırsızlıkları da es geçmeyelim.yinede bunların hayatımızın en büyük ve en kötü hataları oldugunu söyleyemem.çünkü hiçbiri kendi güçlerimizin farkında olamamamaktan daha beter dedil.benligimizin degerini bilmeden yaşamak,yeteneklerimizi ve benzersizligimizi göz ardı etmek,şüphesiz kendimize yaptıgımız en büyük haksızlık...

  aslında dogdugumuz andan itibaren hepimiz birer kahramanlarız:yetiştiriliş tarzlarımız,alışkanlıklarımız ve dış dünya sahip oldugumuz yeteneklerimizi ve potansiyellerimizi ortaya koymamızı engelliyor.gelin onları yeniden gün yüzüne çıkaralım.her ne olursa olsun aynanın karşısında gördügümüz 'biz'le yüzleşmeyi bilelim.
                                                                                                                               nilüfer pazvantoglu

7 May 2009

YAŞAM VE HAYAT İÇİN NE DEMİŞLER?

''hayat bir bisiklete binmek gibidir.pedalı çevirmeye devam ettiginiz sürece düşmezsini.''
                                                                                                     calude peppeer

''çektiginiz bbütün acılar ,bir boş inaçtan dogar.kendinizi dünyanızın üzerinde yaşamakta oldugunuzu sanıyorsunuz;oysa dünya sizin içinizde yaşıyor.''                             deapak chopra
                                                                                        
 
''bir çok kimselerin medeniyet diye bazen küçümseyerek alay ettikleri şey üzerinde biraz daha esaslı düşünebilmek için;belki bir gün bütün telefonları kapatmak,bütün motorları susturmak,bütün faaliyetleri durdurmak mümkün olsaydı.herhald einsanlar neden yaşadıklarını ve gerçekten istedikleri şeyin ne oldugunu daha iyi anlarlardı.''
                                                                                                j.truslow shaw

''bazen yıllar akıp geçiverir insan için,gerçek anlamda hiç yaşamadan;sonra da bütün bir yaşam sıgıverir tek bir sattin içine.''                                                                           oscar wilde 
                                                                                       
''yaşam bir papuç gibidir,eğer ayagına uydyuramazsan bütün ömrün ahhh !off çekmekle geçer.''
                                                                                                     
''yaşamak ,kendi kendini adam etmektir.zeka ve bilgiyi kullanarak,etinden kemiginden kendi heykelini yapmaktır.''                                                                                  goethe

''insanlar neden ölür gerçekten bilir misiniz?..tembellikten,inançsızlıktan ve yaşamı yaşanmaya deger kılmayı becerememekten.''                                                                                            bernard   shaw

''hayat ondan istediklerinden meydana gelir.bunun farkına vardıgında ,hayatını düşünüp taşınarak yaşayabilirsin.
düşündügün şeyleri,bilerek düşünürsün.söyledigin şeyleri bilerek söylersin.yaptıgın şeyleri bilerek yaparsın.''
                                                                                                        neale donald walsch
  
''dünya terzi dükkanı gibidir ,ölçüyü veren gider.''
                                                                       gandhi 


''hayatın degeri uzun yaşanmasında degil,iyi yaşanmasındadır.''                 montaigne

''uzun bir hayat yeteri kadar iyi olmayabilir,ama iyi bir hayatyeteri kadar uzundur.''   
 benjamin franklin

5 May 2009

TAKI KOLYE KÜPE...
















geri dönüşümleri çok seviyorum herşeyi kolay kolay atmam lazım olur deyip kaldırıyorum bir kenarı ve gerçekten bir gün lazım oluyor..şimdi amatör ruhum devrede :)) takı boncuk ortaya bir şey çıkarmak var etmek bu sadece el işinde degil bütün kadınlar eminim mutfakta degişik lezzet ya da tatlar yarattıgında ortaya çıkardıkları eserden mutlu oluyorlardır.ve bu mutluluk beraberinde yapma istegini getiriyor..ben mutfakta zaman geçirmeyi seviyorum ama yaptıgım her ne olursa olsun tatlı  ,kek ,yemek vs olmadıgında ya da tutturamadıgımda tüm hevesim o an kaçıyor ve mutfaga giresim gelmiyor. bu aralar da mutfakla küsüştük:) şimdi takılar çogalıyo bunlar için kutu yapmak lazım .ama yokk ben o kaplama işine girmem bir kere denemeye kalkltım hepsi birbirine yapıştı..başka bir şey düşeneyim??yarın hıdırellez tüm herkesin ne muradı ve duası varsa rabbim kabul eylesin...

BENDEKİ YALNIZLIK YANKISI:(


yagmur yagmakta ve ben içimdeki yalnızlıgın çıglıklarını dinlemekteyim..
kalabalık bir ortamdan atmosferden sıglıga ıszızlıga...
1.5yıldır antalyadayım bu apartmanda ne kimseleri tanıyorum nede selam verecek birileri yok...
ben her defasında karşılaştıgımda iyi akşamlar ve günaydın demeyi esirgemiyorum..
bir selamı esirgicek hale gelmişiz ne acı...
bu blogu neden açmak istedim konusu ne olcak ??
hayatın dayattıgı zorlukların üstesinden gelmek ormanda kendimi bulma telaşı ..içimdeki enerji kendimi keşfetmenin verdigi haz...
geriye dönüp baktıgımda hep başkalarının sorunlarını dert edinmiş ve bu sırada kendi yaşantımı arka plana itmişim...
yalnızlıgın getirdigi iç sıkıntısıyla konuşacak kahve içicek birileri yokken yazma istedi duymak...
yazmak içimden geldigi gibi ...
taa içimde gördügüm buldugum özgürlükle beraber bir yola çıkma istegi...
hayata tutunmak korkularla yüzleşmek ve kendimi yeniden keşfetrmek...
tek bir hayatım oldugunu unutmadan hayatıma yön verecek kişininde ben oldugunu biliyorum..
sevinçleri ,bildik bilmedik herşeyi paylaşmak ögrenmek ...

3 May 2009

ŞÜKÜR SABIR VE MUTLULUK


1.5 yıl oldu evleneli çiçegim burnumdan düşmemiştir dimii? düşmesinde zaten hiç istemiyorum hep böyle sıcak tutkulu aşk dolu sürsün düzenler bozulmasın istiyorum...
aslında ben evlilikten hep korktum kaçtım.çevremdeki örnekleri gördükçe tanık oldukça korktum.şimdi ise aşkıma sen daha önce nerdeydin beni bunca zaman niye beklettin diye sitem ediyorum:)) oda aç sefil buradaydım antalya'daydım aşkım sen nerdeydin peki diyorr.stesin ,sıkıntının kol gezdigi hergünüm birbirinden beter izmirdeydim aşkım..
şimdi geriye gidip düşünüyorum yolun yarısını yapmışım .zaman öyle kayıp gitmiş ki avuçlarımdan ...biliyorum !..öyle hayatlar ve öyle hikayeler varki benim yaşadıklarım devede kulaktır.herzaman bunu göz önünde bulundurup şükrettim..isyan ettigim günlerde oldu canımı acıtan içimi yakan onca şeye karşın allahım beni neden bu kalp le yarattın neden ben insanlar gibi acımasız olamıyorum, neden acıtamıyorum..nasıl bir zıvanadan çıkmaysa bu. insan kötü olmak için dua edermi !...
bir kasırga çıkar herşeyi yerle bir eder.sen bu enkazın altında dagılan parçalanan vücudunun parçalarını toplar bir araya getirirsin .ama kırılan incinen yerleri onarmak hayli zamanını alır..
 ne yaparsam yapayım geçmişten kesitler,an'lar hepp hatırlanıyor .keşke şu pc gibi bizlerinde bi reset dügmesi olsaydı resetleyebilseydik kötü anları acıtan yanları silip yeni güzellikler yükleyebilseydik...
yanık bir özlem kokusu var odanın dört bir tarafında özlemlerin en korkuncu..bu özlemin ne tarifi mümkün ne şekli...
 
biri 9aylık biri 3yaşında annelerinin bırakıp gitmesiyle abimin çocuklarına baktım 3 yıl.ben daha çocuklukla ergenlik arasında kendim büyümeden bir karmaşanın ortasında buldum kendimi.anne olmadan bu sorumlulugu üstlenip beraber büyüdük. annemim kalp hastası olup kalp krizi geçirmesiyle bu 2 melegi yalnız bırakmamak adına lise sonda devamsızlıktan kaldım..aslaaa pişman degilim yine olsa yine bakarım..çok özledimm onları
çokk bu satırları yazarken iki damla yaş çoktan süzüldü bile gözpınarlarımdan...
ablamın çocukları abimin çocukları ailem yıkılmasın ayakta kalsın diye kendi iç dünyamı göremedim keşfedemedim ne hazin...
 annemi kaybettikten sonra göçmen kuşları gibi ordan oraya sürüklendim.
zaman durmuştu kelimeler anlamını yitirmiş hiç bir şeyin degeri kalmamıştı gözümde .annem neden beni bu yolda tek başıma bıraktın bu kurtlar sofrasında .ben ne yaparım nasıl başa çıkarım bu kadar dertle ...
arkadaşım eşimle tanıştırdı.kaçacak yerim yoktu yolumda kalmamıştı...can havliyle sıgındım .kaderimse çekerim kadercilige boyun eğmiştim...
  
hayata kızgındım çok erken söbelemişti beni..ama alt edememişti...
şükürler olsun ki kanatları eksik bir melekle evliyim...
şükürler olsun ki şükretmenin .sabrın ve dualarımım meyvesini topluyorum...

BİRBİRİNİZİ SEVİN AMA....



biribirinizi sevin,ama sevginin üzerine baglayıcı anlaşmaşar koymayın.
bırakın yüreklerinizin sahilleri arasında gel-git ile çalkalanan bir deniz olsun sevgi.
birbirinizin kadehini onunla doldurun,ama aynı kadehle egilip içmeyin.
ekmeginizi bölüşün,ama aynı lokmayı dişlemeye kalkmayın..
şarkı söyleyin dans edin,eglenin birlikte ama ikinizin de birer yalnız oldugunu unutmayın..
çünkü lavtadan dagılan müzik aynı,ama nagmeleri çıkaran teller ayrıdır.
yüreklerinizi baglayın ama biri ötekinin saklayıcısı olmasın..
çünkü ancak hayatın elidir yüreklerinizi saklayacak olan .
hep yan yana olun,ama birbirinize fazla sokulmayın.
çünkü tapınagı taşıyan sütunlar da birbirinden ayrıdır..
çünkü bir selvi ile meşe birbirinin gölgesinde yetişmez..
                                                halil cibran..

1 May 2009

ARKADAŞLAR ARANIZDA ÜLKER ÇİKOLATALI GOFRET SEVMEYEN VARMI?

şimdi benim bir maruzatım var!..eskiden film ve diziler arasında reklam izlerdik .şimdi reklam arası film ve dizi izliyoruz.haberlerde magazin mi kim, nerede, kiminle ,ne yapıyor saçmalıkları...
-bugün günlerden ne kocacımm
-çeyrekk finalll günü
-bi biskrem versemm
yaa hangi kadın
 evlilik yıldönümünde unutan kocayı bir biskremle affetmekle kalmayıp bide arkadaşlarını içeriye alıp maç izlettirir.
maçın orta yerinde içeri girip bir biskremle salya sümük türk filmi izlenir.
birdaha hiç dermisin?önce sen hayırr sen hiçççççç
en gıcık oldugum yarı çıplak bir kız arabayı siliyor ögretmenim canım benim seni ben ardından smile adsl 19 kuruşa lise arkadaşlarını bul ??
varmı böyle bir şey yaa ne alaka hem sevgili ögretmenlerim siz hiç kızmadınız mı sinir olmadınız mı ?tek ben miyim muzdarip olan bu konudan??




Bumerang - Yazarkafe