pazar akşamı 21:00da kuzeni uğurladıktan sonra anca bir duş alabildimki aşkoşun abisi ve yengesi geldi pazartesi onları gezdirmekten ev hoppacık evden vazgeçtim bavul hazırlanacak..sinir yaptım gerildim.bir insanın arkasından şöyledir böyledir bütün kötü özelliklerini sayıpta o kişiyle yüzyüze geldiğinde canım isminin sonuna cim ler eklemeler balım gülüm hiç benim kişiligimle örtüşmediğinden sinir küpü bir vaziyette dolaşıyorum çünkü bana şikayet edildi o vatandaş anlatıldı anlatıldı ama şimdi etrafında pır dönmeler ne yapcagını şaşırmalar şiştimmm.neyse bir vakit buldumda gitmeden paylaşayım dedim..içimde garip bir sıkıntı kasvet hiççç gitmek istemiyorum ben izmir benim memleketim olmasına rğmen ayağım çekmiyorr...
20 Tem 2009
16 Tem 2009
İNSANOĞLU KUŞ MİSALİ BİR VAR BİR YOK:((
çogu zaman gördügüm bazı akrabalar okadar birbirine bağlı ve düşkündürler ki..kimileride çok kalabalık akraba olmalarına ragmen görüşülen kişiler beş elin toplamını geçmez ve yolda görsen kendi dayı,amca teyze çocuğunu tanıyamazsın.böyle bir kopukluk vardır.bizde onca kalabalıkta robenson gibiyiz..büyükler zamanında küsmüş ve çocuklarıda görüştürmemiş anca bir ölümde bir araya gelinir.en son annemim ölümünde bütün akrabalarımı bir arada gördüm havada uçuşan sesler şaşırmalar aaaa sen falancının oğlu kızı... ne acı değil mi!...,
okadar kuzen içinde birbirimizi tanıyamamak tanımak bir yana isimlerini bile bilememek ne acı..
neysee benim davetsiz misafirim erken gitti.ve çocukluktan bu yana görüştüğümüz kuzenim geldi teyze kızı olur kendileri... kızı azrasu offf okadar tatlı ki bi okadarda akıllı bu zamane çocukları nasııll bu kadar akıllı anlamıyorum!.. azra munda teyzesinin denizinde yüzdü deniz benim yalnız:))sudan çıkmak istemiyor ve korkmuyor su kuşu.. geziyoruz ,gezmeye çalışıyoruz vakit nasıl su gibi akıp gidiyor zamanı durdurmak ne mümkün tek başına olsan kör olası vakit geçermi hiç...
kuzenim pazar günü eşinin memleketine gidiyor.bende pazartesi izmir yolcusuyum yaaaa
hiç gitmek istemiyorum hani ayağım çekmiyor derler ya öyle birşey...ama aşkoş annesini yiğenlerini özlemiş ne yapalım..
12 Tem 2009
KADERİNİZ KADER ANLARINIZDA BİÇİMLENİR!..
bence hayat bir nehir gibidir.
çoğu insan bu nehre ,sonunda nereye çıkacağına karar vermeden atlar.
böylece çok geçmeden akıntıya kapılırlar.
günlük olaylar ,günlük korkular ,günlük zorluklar..
nehrin çatal oluşturduğu yerlere vardıklarında ,hangi tarafa gitmek istediklerine bilinçli bir
şekilde karar veremezler.
kendileri için hangi tarafın uygun olduğunu da düşünmezler.
ta ki günün birinde kükreyen suların sesi onları uyandırana kadar.
aşağı düşeceklerdir.bazen bu düşüş duygusal bir düşüştür...
bazen fiziksel bir düşüştür. bazen finansal.
hayatınızda nehrin yukarsındayken verilen iyi kararlarla önlenebilirdi.
kaderiniz kader anlarınızda biçimlenir....
anthony robbins
çoğu insan bu nehre ,sonunda nereye çıkacağına karar vermeden atlar.
böylece çok geçmeden akıntıya kapılırlar.
günlük olaylar ,günlük korkular ,günlük zorluklar..
nehrin çatal oluşturduğu yerlere vardıklarında ,hangi tarafa gitmek istediklerine bilinçli bir
şekilde karar veremezler.
kendileri için hangi tarafın uygun olduğunu da düşünmezler.
ta ki günün birinde kükreyen suların sesi onları uyandırana kadar.
aşağı düşeceklerdir.bazen bu düşüş duygusal bir düşüştür...
bazen fiziksel bir düşüştür. bazen finansal.
hayatınızda nehrin yukarsındayken verilen iyi kararlarla önlenebilirdi.
kaderiniz kader anlarınızda biçimlenir....
anthony robbins
11 Tem 2009
ANTALYA ÇARPA ALIŞVERİŞ ÇILGINLIĞI VARAN1!...
Antalya'ya geldiğimde çok yalnızdım kursta bu 2 zuzuyu tanıyıncaya kadar..
hergünümüz birbirinden olaylı:))
hadi onlar genç sana ne oluyor evli barklı koskoca kadın oldun:))
çarşamba pazarı alışveriş çılgınlıgı onlar kıyafet giyiyor ben resim çekiyorum satıcıda bagırıyor gazeteciler geldi resim çektirmek isteyener buraya:)) internette yakışılı bir resmin olsun .ve samimi olark söylüyorum bizide çek diyenler bile oldu:) resimlerde ben yokum kilo verinceye kadar kaçmaya devam:))
ama, en çok sinirimi bozan kızlar anneniz alıyor 3 er 5 er alın demezler mi!.. hakaret mi iltifat mı? bu lafa kızan Gülem'im (siyah elbiseli) gözlük tak bi annemiz değil yürüyün alışveriş yapmıyoruz burdan demesi ..
Neden yazdım şimdi bunu Pınar zuzumda blog açtı gerçi benim evdeki pcden yayınladık pek acemi bilemiyor gösterdim ögrettim..üstesinden gelecek eminim:)) Pınar çok gezer ölü deniz dawraz ,konserler ,şenlikler nerde ne var bilir ve harika resimler çeker.Objektifine çok güzel kareler yakalar.bu konuda kendini geliştir diyorum.. pazarın diger ayrıntıları
8 Tem 2009
DÜNYA'YI KADINLAR YÖNETSEYDİ:)))
dün bir arkadaşla mailleşirken beni çok uzaklara götürdü...bekarken izmirde çalıştığım dükkanın karşısında havuzlu kahve vardı.burada 55 yaşında zayıf kibar ve nazik doktor lakaplı bir delimiz vardı.doktor olacakmış sevdiği kızı başkasına vermişler aklını yitirmiş..milletin maskotuydu.herkes gırgır şamata makara yapar katılana kadar gülerdi:(( birgün bana ''biliyormusun?kimse kimseyi dinlemiyor dinliyor gibi yapıyor asıl önemli olan kalpten dinlemek''demişti.çogu zaman beni hep güldürür bir okadara düşündürürdü.
hersabah gül'lle gelirdi reyhan'a ve bana ooooo doktor dediklerinde''altında birşey aramayın kadınlar çiçektir çiçeğe çiçekle karşılık vermek gerekir'' derdi.birgün dükkan tıkabasa dolu kalabalık makara yapacaklar ya doktoru çagırdılar.kahkahalar yeri gögü inletiyor.müşterilerden biri dayım senin memleket nere dedi.
sandalyeden ayağa kalktı baktı baktı adam olmadıktan ,insan olmadıktan sonra memleketin ne önemi var deyip gitti..şimdi burada kim akıllı kim deli????kim ne derse desin benim en kral arkadaşımdı beaa...
başlıkla ne alakası var ?? aklıma geldi bunun için ayrı bir post girmek istemedim..
misafirler yarın akşam bende süresini hiççç bilmiyorum ...buralarda olmayacaağım:((
bunlarda biz abarrtık ama kekini kabarrtık gibi bişi yapmışlar hangi akıllı yaptıysa:)))
hersabah gül'lle gelirdi reyhan'a ve bana ooooo doktor dediklerinde''altında birşey aramayın kadınlar çiçektir çiçeğe çiçekle karşılık vermek gerekir'' derdi.birgün dükkan tıkabasa dolu kalabalık makara yapacaklar ya doktoru çagırdılar.kahkahalar yeri gögü inletiyor.müşterilerden biri dayım senin memleket nere dedi.
sandalyeden ayağa kalktı baktı baktı adam olmadıktan ,insan olmadıktan sonra memleketin ne önemi var deyip gitti..şimdi burada kim akıllı kim deli????kim ne derse desin benim en kral arkadaşımdı beaa...
başlıkla ne alakası var ?? aklıma geldi bunun için ayrı bir post girmek istemedim..
misafirler yarın akşam bende süresini hiççç bilmiyorum ...buralarda olmayacaağım:((
bunlarda biz abarrtık ama kekini kabarrtık gibi bişi yapmışlar hangi akıllı yaptıysa:)))
işte buna baıyldımm:)) dudagını ısır
7 Tem 2009
İŞTEE YURDUMUN İNSANINDAN FOTOLAR:))
aşkoşun işleri yogun izin yok. izmirden canım kuzenim gelecekti.evdeki hesap çarşıya uymadı ben gene sinirlendim off off.evleneli 2yıl olacak neredeyse bugüne kadar nasılsınız iyimisiniz demeyip hal hatır sormayan hatır bi kenara tebrik bile etmeyen (yakın akraba) çarşamba müsaitseniz size geleceğiz demiş aşkoşda yaşadığı şaşkınlıkla ne desin müsaitiz demiş.misafiri severim başımın tacıda yaparım ama .sen tebrik bile etme hangi yüzle geleceksen..insanlar nasıl bu kadar hesapcı bu kadar çıkarcı oldular?? ne yapayım şimdi?? aşkoşumun hatırı var:(( sinirle gezerken bunlara çok güldüm...
5 Tem 2009
İNANAMIYORUM!.. ÖĞRETMENE BAKIN !....
asabiyim ,sinirliyim gerginim.....sizlerede olur mu? nerde enteresan garip olay hadise varsa gelir beni bulur.tepkisiz kalamadığımdan mıdır duyarsız olamadıgımdan mı istemedigim armutlar hep gelirde burnumda biter.
bankalarda onca yaşlı maaşını almak için beklerken !.. veznedarlar nerde süslü gösterişli bayan var onlara öncelik tanır..ya da sohbet etmek ister sizinle siz sohbet etmiyorsanız yandınız nedenmi işiniz hal yoluna girmez in aşagı çık yukarılar başlar.( böyle anlarda ben devrede susamam kimse kusura bakmasın)
hastanelerde , postanelerde kuyruklarda onca şey olurda bir allahın kulu ses çıkarmaz..
bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın sendromu!... iki gözüm o yılan sana dokunmuyor belki ama senin en yakınının belkide torununun kırım kongo gibi yapışıp kanını emiyor eritiyor tüketiyor yok ediyor..
ama yokk biz alışmışız toplum olarak olan bitene göz yummaya seyretmeye neme lazımcılık benmi kurtarcam türkiyeyi!...koyun olmaya ,yolunmaya bukadar duyarsız olunmazki..sen rahatlıkla çayını kahveni içerken tvni seyrederken hangi şartlarda ve nasıl gelindi bu konumlara ataların ne savaşlar verdi halkı ,köylüsü askerin ayagında ayakkabısı yoktu öyle yoksullukla zorluklarla alındı bu topraklar..senin tarihinden hiçmi haberin yok?? ya da varda işine böylesimi geliyor!...saygındamı yok kendine!...
gençlik cehalet içinde türkçeyi katletme yolunda abuk subuk cümleler mesajlarda yabancı terimler veeeeee artık bıktığım kanında türk kanı dolaşıyorsa 10kişiye yolla gönderebildiğin kadar gönder.ahh be aptal gençlik türkiye böyle kurtulmaz...
hadi diyorum okumayanı cahil abii okuyanıda zır cahil bu kadar olmaz pess....dagıldım biliyorum konudan konuya geçtim belki ama şaşkınlığıma şaşırmışlığıma verin ..bugün beni çileden çıkaran aşkoşumun teyzoşu var burda ışıklarda ona gittik.orada misafir vardı..eniştenin yakın bi aile dostu ve öğretmen...söylediklerini buaraya aktaramıyacağım çogunuda sinirden unuttum zaten..ama bu kafayla bu düşünceyle çocuklara ne kadar sağlıklı bir eğitim veriyor??? hiç bilemiyorum...üzüldümm hemde çokk .gelecek nesiller onun elinde nasıl bir kuşak olarak çıkar !...inanın düşüncesi bile korkunç yaaa..
aşkoşum bugun bana çok kızdı çünkü susmadım susamadım susturamadılarda.....
herkes şokta benden böyle birşey beklemiyorlardı...bende atatürk ne yapmış diyen 7ceddine küfür eden bir öğretmen beklemiyordum.......
bankalarda onca yaşlı maaşını almak için beklerken !.. veznedarlar nerde süslü gösterişli bayan var onlara öncelik tanır..ya da sohbet etmek ister sizinle siz sohbet etmiyorsanız yandınız nedenmi işiniz hal yoluna girmez in aşagı çık yukarılar başlar.( böyle anlarda ben devrede susamam kimse kusura bakmasın)
hastanelerde , postanelerde kuyruklarda onca şey olurda bir allahın kulu ses çıkarmaz..
bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın sendromu!... iki gözüm o yılan sana dokunmuyor belki ama senin en yakınının belkide torununun kırım kongo gibi yapışıp kanını emiyor eritiyor tüketiyor yok ediyor..
ama yokk biz alışmışız toplum olarak olan bitene göz yummaya seyretmeye neme lazımcılık benmi kurtarcam türkiyeyi!...koyun olmaya ,yolunmaya bukadar duyarsız olunmazki..sen rahatlıkla çayını kahveni içerken tvni seyrederken hangi şartlarda ve nasıl gelindi bu konumlara ataların ne savaşlar verdi halkı ,köylüsü askerin ayagında ayakkabısı yoktu öyle yoksullukla zorluklarla alındı bu topraklar..senin tarihinden hiçmi haberin yok?? ya da varda işine böylesimi geliyor!...saygındamı yok kendine!...
gençlik cehalet içinde türkçeyi katletme yolunda abuk subuk cümleler mesajlarda yabancı terimler veeeeee artık bıktığım kanında türk kanı dolaşıyorsa 10kişiye yolla gönderebildiğin kadar gönder.ahh be aptal gençlik türkiye böyle kurtulmaz...
hadi diyorum okumayanı cahil abii okuyanıda zır cahil bu kadar olmaz pess....dagıldım biliyorum konudan konuya geçtim belki ama şaşkınlığıma şaşırmışlığıma verin ..bugün beni çileden çıkaran aşkoşumun teyzoşu var burda ışıklarda ona gittik.orada misafir vardı..eniştenin yakın bi aile dostu ve öğretmen...söylediklerini buaraya aktaramıyacağım çogunuda sinirden unuttum zaten..ama bu kafayla bu düşünceyle çocuklara ne kadar sağlıklı bir eğitim veriyor??? hiç bilemiyorum...üzüldümm hemde çokk .gelecek nesiller onun elinde nasıl bir kuşak olarak çıkar !...inanın düşüncesi bile korkunç yaaa..
aşkoşum bugun bana çok kızdı çünkü susmadım susamadım susturamadılarda.....
herkes şokta benden böyle birşey beklemiyorlardı...bende atatürk ne yapmış diyen 7ceddine küfür eden bir öğretmen beklemiyordum.......
3 Tem 2009
CENNET VE CEHENNEM!...
Adam ve hayattaki tek arkadaşı olan köpeği bir kazada birlikte ölmüşlerdi.
.. Gökyüzüne çıktıktan sonra bembeyaz bulutların arasında dolaşmaya başladılar. Adam çok susamıştı.. Biraz su bulabilmek ümidiyle yürümeye devam ederken, birden kendilerini muhteşem bir manzaranın karşısında buldular.. Rengarenk çiçeklerle süslü Bir bahçe, altından yapılmış bir bahçe kapısı,ve onları karşılayan beyazlar içinde bir kadın.. Adam köpeğiyle birlikte kadına yaklaştı ve sordu: Affedersiniz.. Burası neresi?''Kadın ona gülümsedi: "Burası Cennet, efendim" Adam bunun üzerine sevinçle "Harika...!!!" dedi."Peki bana biraz su verebilirimsiniz? Gerçekten çok susadım".... Kadın cevap verdi: "Tabi efendim, içeri girin...İçeride dilediğiniz kadar su bulabilirsiniz....." Böylece adam köpeğine döndü, "Hadi oğlum içeri giriyoruz" diyerek kapıya yürüdü... ama kadın onu birden durdurdu: "Üzgünüm efendim, köpeğiniz sizinle gelemez..hayvanları içeri almıyoruz..." Bunun üzerine adam bir an durdu,düşündü ve geri dönüp köpeğiyle birlikte geldikleri yolun tam ters yönünde yürümeye koyuldular.... Bir süre geç tikten sonra kendilerini bu kez tozlu çamurlu bir yolda buldular, ve yolun sonunda karşılarına çiftlik girişini andıran bir kapıyla yırtık pırtık elbiseli bir dede çıktı... Adam sordu: Affedersiniz.... bana biraz su verebilirimsiniz??"
Dede İçeri gel" dedi.. "kapıdan girdikten sonra sağ tarafta bir çeşme var..." Adam sordu: "Peki arkadaşım da benimle gelip oradan içebilir mi?"
Dede " Tabii..."dedi.. "çeşmenin yanında köpeğinin de su içebileceği bir kase bulacaksın..." Bunun üzerine adam kapıdan girdi... biraz yürüdükten sonra sağ tarafta çeşmeyi buldu..Adam çeşmeden köpek de oracıktaki kaseden doya doya içerek susuzluklarını giderdiler....Derken adam geri giderek girişte bekleyen Dedeye sordu: "Su için çok teşekkür ederim... Peki burası neresi..?"
Dede "Burası cennet" dedi. Bunu duyan adam bağırdı
"Ama nasıl olur..? az önce burası gibi kırık dökük olmayan muhteşem bir yere gittik ve orasının da Cennet olduğunu söylediler..." Dede "bu rengarenk çiçeklerle süslü altın kaplı yer mi?" dedi...ama orası Cehennem.."Adam iyice bağırmıştı: "Peki ama orası sizin adınızı kullanarak insanları kandırıyor diye hiç kızmıyor musunuz..??" Dede gülümsedi: "Kızmıyoruz...çünkü onlar kendi çıkarı için en iyi arkadaşlarını yarı yolda bırakanları Cennet'ten uzak tutuyorlar
Dostluk ipini hem güçlendirerek hem de ondan güç
alarak yaşamayı becerebiliyorsak... Dostunu terk etmeyen adamın erdemini içimizde hissedebiliyorsak...
Ne mutlu bize !
.. Gökyüzüne çıktıktan sonra bembeyaz bulutların arasında dolaşmaya başladılar. Adam çok susamıştı.. Biraz su bulabilmek ümidiyle yürümeye devam ederken, birden kendilerini muhteşem bir manzaranın karşısında buldular.. Rengarenk çiçeklerle süslü Bir bahçe, altından yapılmış bir bahçe kapısı,ve onları karşılayan beyazlar içinde bir kadın.. Adam köpeğiyle birlikte kadına yaklaştı ve sordu: Affedersiniz.. Burası neresi?''Kadın ona gülümsedi: "Burası Cennet, efendim" Adam bunun üzerine sevinçle "Harika...!!!" dedi."Peki bana biraz su verebilirimsiniz? Gerçekten çok susadım".... Kadın cevap verdi: "Tabi efendim, içeri girin...İçeride dilediğiniz kadar su bulabilirsiniz....." Böylece adam köpeğine döndü, "Hadi oğlum içeri giriyoruz" diyerek kapıya yürüdü... ama kadın onu birden durdurdu: "Üzgünüm efendim, köpeğiniz sizinle gelemez..hayvanları içeri almıyoruz..." Bunun üzerine adam bir an durdu,düşündü ve geri dönüp köpeğiyle birlikte geldikleri yolun tam ters yönünde yürümeye koyuldular.... Bir süre geç tikten sonra kendilerini bu kez tozlu çamurlu bir yolda buldular, ve yolun sonunda karşılarına çiftlik girişini andıran bir kapıyla yırtık pırtık elbiseli bir dede çıktı... Adam sordu: Affedersiniz.... bana biraz su verebilirimsiniz??"
Dede İçeri gel" dedi.. "kapıdan girdikten sonra sağ tarafta bir çeşme var..." Adam sordu: "Peki arkadaşım da benimle gelip oradan içebilir mi?"
Dede " Tabii..."dedi.. "çeşmenin yanında köpeğinin de su içebileceği bir kase bulacaksın..." Bunun üzerine adam kapıdan girdi... biraz yürüdükten sonra sağ tarafta çeşmeyi buldu..Adam çeşmeden köpek de oracıktaki kaseden doya doya içerek susuzluklarını giderdiler....Derken adam geri giderek girişte bekleyen Dedeye sordu: "Su için çok teşekkür ederim... Peki burası neresi..?"
Dede "Burası cennet" dedi. Bunu duyan adam bağırdı
"Ama nasıl olur..? az önce burası gibi kırık dökük olmayan muhteşem bir yere gittik ve orasının da Cennet olduğunu söylediler..." Dede "bu rengarenk çiçeklerle süslü altın kaplı yer mi?" dedi...ama orası Cehennem.."Adam iyice bağırmıştı: "Peki ama orası sizin adınızı kullanarak insanları kandırıyor diye hiç kızmıyor musunuz..??" Dede gülümsedi: "Kızmıyoruz...çünkü onlar kendi çıkarı için en iyi arkadaşlarını yarı yolda bırakanları Cennet'ten uzak tutuyorlar
Dostluk ipini hem güçlendirerek hem de ondan güç
alarak yaşamayı becerebiliyorsak... Dostunu terk etmeyen adamın erdemini içimizde hissedebiliyorsak...
Ne mutlu bize !
2 Tem 2009
AYNI GÜN KARI KOCANIN ĞÜNLÜKLERİNE YAZDIKLARI:)
sabah erkenden zuzularla denize gittik..denizde oyundu su güreşiydi ve hatta kungfu bile yaptık:))
okadar çok yorgun düşmüşüm ki deniz adamı bu kadarmı yorar?? acıkınca haliyle en yakın benim ev olduğundan solugu bizim evde aldık..dinlenme tesislerimizde açık büfe olup self servistir kendin pişir bende yiyeyim:))
telefonun azizliğine ugrayıp hiç foto çekemedim:((
akşam yemeğinden sonra bir yatmışımki deliksiz kociş yastık koymuş üstümü örtmüş kendi yatağını sermiş ayyy kıyamam yaa.. uyandım bi kendime geldikten sonra soluğu burada aldım..aşkoş eeee yuh yaa gidip yatsana ne var şu blogda?? ne yokki aşkoş ne yokki dadını aldınmı bırakamıyon işte...
gelen bir mail paylaşmak istiyorum...
Kadının Günlüğüne yazdıkları:
Bugün üç yıl bitti.
Onun karşısına gelinlikle çıktığım günkü
kadar mutluyum. Tanrım, onu ne kadar seviyorum.
Mükemmel bir erkek,cazibeli, yakışıklı, anlayışlı,sevecen, her şey var.
Bugün Cumartesi,bıraktım arkadaşlarıyla eğlensin.
En sevdiği yemek olan pastırmalı Kurufasulye ile pilav yapıyorum.
Pişti, demleniyor.
Banyo yaptım, en sevdiği kıyafeti giydim.
Yemekten sonra, şöminenin karşısına bir şişe kırmızı şarapla uzanacağız...
Eve geldi sonunda.
Beni öpüşü biraz soğuktu, aklı başka yerde sanki.
Aman Tanrım, yoksa?
Tüm cilvelerime rağmen, bana yanaşmadı. Arkadaşlarıyla ne
yaptığını sordum,
ağzında birşeyler Geveledi.
Yemekte biraz keyfi yerine gelir gibi oldu, ama hala dalgın,hala uzak,hala kabuğuna
çekilmiş.
Herhalde ÖTEKİNİ düşünüyor.Benden genç mi acaba?
İşyerindeki sarışın pazarlama temsilcisi olmasın?
Şöminenin karşısında şarabımızı yudumlarken, artık dayanamadım 'neyin var?'
diye sordum. Gülümsedi, zoraki bir gülümseme, acı dolu, uzaklık
dolu.. 'Yok birşeyim' diye geçiştirdi.
O gürül gürül yanan aşkın bu kadar çabuk biteceğine inanamıyorum,
daha dün bana ebediyete kadar benimle olmak istediğini söylüyordu.
Bugün aramızda iletişim kopukluğu başladı bile.
Belki de kilo alıyorum. Çok mu vır vır
yapıyorum? Elini tuttum. Elimi okşadı,ama eller hissiz, parmak
uçları soğuk... Stepe başlasam? Çocuk istesem? Yalan, yalan,
yalan.
Kendimi kandırmaktan başka bir şey değil bunlar.
Bitti...Bittti...Bitti. Tanrım, ölmek istiyorum. Kendimi son kez
onun kollarına attım. Ağlaya ağlaya uykuya dalmışım.
Kocanın Günlüğüne yazdıkları :
Öff be, GALATASARAY yine yenildi. Ama, kuru fasülye güzeldi.
okadar çok yorgun düşmüşüm ki deniz adamı bu kadarmı yorar?? acıkınca haliyle en yakın benim ev olduğundan solugu bizim evde aldık..dinlenme tesislerimizde açık büfe olup self servistir kendin pişir bende yiyeyim:))
telefonun azizliğine ugrayıp hiç foto çekemedim:((
akşam yemeğinden sonra bir yatmışımki deliksiz kociş yastık koymuş üstümü örtmüş kendi yatağını sermiş ayyy kıyamam yaa.. uyandım bi kendime geldikten sonra soluğu burada aldım..aşkoş eeee yuh yaa gidip yatsana ne var şu blogda?? ne yokki aşkoş ne yokki dadını aldınmı bırakamıyon işte...
gelen bir mail paylaşmak istiyorum...
Kadının Günlüğüne yazdıkları:
Bugün üç yıl bitti.
Onun karşısına gelinlikle çıktığım günkü
kadar mutluyum. Tanrım, onu ne kadar seviyorum.
Mükemmel bir erkek,cazibeli, yakışıklı, anlayışlı,sevecen, her şey var.
Bugün Cumartesi,bıraktım arkadaşlarıyla eğlensin.
En sevdiği yemek olan pastırmalı Kurufasulye ile pilav yapıyorum.
Pişti, demleniyor.
Banyo yaptım, en sevdiği kıyafeti giydim.
Yemekten sonra, şöminenin karşısına bir şişe kırmızı şarapla uzanacağız...
Eve geldi sonunda.
Beni öpüşü biraz soğuktu, aklı başka yerde sanki.
Aman Tanrım, yoksa?
Tüm cilvelerime rağmen, bana yanaşmadı. Arkadaşlarıyla ne
yaptığını sordum,
ağzında birşeyler Geveledi.
Yemekte biraz keyfi yerine gelir gibi oldu, ama hala dalgın,hala uzak,hala kabuğuna
çekilmiş.
Herhalde ÖTEKİNİ düşünüyor.Benden genç mi acaba?
İşyerindeki sarışın pazarlama temsilcisi olmasın?
Şöminenin karşısında şarabımızı yudumlarken, artık dayanamadım 'neyin var?'
diye sordum. Gülümsedi, zoraki bir gülümseme, acı dolu, uzaklık
dolu.. 'Yok birşeyim' diye geçiştirdi.
O gürül gürül yanan aşkın bu kadar çabuk biteceğine inanamıyorum,
daha dün bana ebediyete kadar benimle olmak istediğini söylüyordu.
Bugün aramızda iletişim kopukluğu başladı bile.
Belki de kilo alıyorum. Çok mu vır vır
yapıyorum? Elini tuttum. Elimi okşadı,ama eller hissiz, parmak
uçları soğuk... Stepe başlasam? Çocuk istesem? Yalan, yalan,
yalan.
Kendimi kandırmaktan başka bir şey değil bunlar.
Bitti...Bittti...Bitti. Tanrım, ölmek istiyorum. Kendimi son kez
onun kollarına attım. Ağlaya ağlaya uykuya dalmışım.
Kocanın Günlüğüne yazdıkları :
Öff be, GALATASARAY yine yenildi. Ama, kuru fasülye güzeldi.
1 Tem 2009
SORULAR VE CEVAPLAR MİM!..
sevgili '''MeLankoLia sLn beni mimlemiş...şaşırdım hayat hep bu şekilde şaşırtsa bizi...
kullandıgım parfüm:
parfüm delisi ben evlenmeden önce stok yapmıştım hepsinden 3'er tane
iyide olmuş.. soft musk, be spontaneous , perceive , far away ,hediye gelen emotion
kremlerde stok ama kullanıyormuyum makyaj komidini boş kalmasın görüntü güzelligi:)) arada bir bu ikisi surrender ,be spontaneous
bazen sözler fazlalık olur.söylenmeden yaşanan anlar vardır.aşk gibi ,sevda gibi.. aşk iki kişiliktir bilinen masallarda.sevda'nın bir başka adı ise yalnızlıktır.binlerce kez haykırmak yalnız değlim diye aşkı yüreğinin kıyısında izlerken ,bilinmezlige dogru tutkuyla uzaklaşmak. özlemle dokumak sevdayı kolay mı?
eski diziler kalmadı süper baba , bir istanbul masalı , asmalı konak favorimdi. şimdi ise beyaz show ,küçük kadınlar ,çok güzel hareketler ,avrupa yakası gaffur varken..
ben kimseye yollamıyorum isteyen herkes..
yazdım 4hafta öncesini gösteriyor tarihde hata yapmışım:) tekrar yayınladım
kullandıgım parfüm:
parfüm delisi ben evlenmeden önce stok yapmıştım hepsinden 3'er tane
iyide olmuş.. soft musk, be spontaneous , perceive , far away ,hediye gelen emotion
kremlerde stok ama kullanıyormuyum makyaj komidini boş kalmasın görüntü güzelligi:)) arada bir bu ikisi surrender ,be spontaneous
bazen sözler fazlalık olur.söylenmeden yaşanan anlar vardır.aşk gibi ,sevda gibi.. aşk iki kişiliktir bilinen masallarda.sevda'nın bir başka adı ise yalnızlıktır.binlerce kez haykırmak yalnız değlim diye aşkı yüreğinin kıyısında izlerken ,bilinmezlige dogru tutkuyla uzaklaşmak. özlemle dokumak sevdayı kolay mı?
eski diziler kalmadı süper baba , bir istanbul masalı , asmalı konak favorimdi. şimdi ise beyaz show ,küçük kadınlar ,çok güzel hareketler ,avrupa yakası gaffur varken..
ben kimseye yollamıyorum isteyen herkes..
yazdım 4hafta öncesini gösteriyor tarihde hata yapmışım:) tekrar yayınladım
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)