Antalya'lı blog yazarları takipçi etkinliğimizden bir gün öncesi salı günü babamız bizi arayıp geç geleceğini bildirdi.Biz oğlumla yemeğimizi yedik ,oyun oynadık ve oğlanı uyuttuktan sonra bende babamızı beklemeye koyuldum. Geç vakitlere kadar çalışırken ben yan gelip yatamıyorum belki aç gelir çay ister ,kahve ister hiç bir şey istemese bile eve girmesini görmeden uyuyamam..
Günler öncesinden ayarlamıştım oğlanı manevi anneannesine bırakacaktım lakin,anneannemizin abisi hastalanınca İstanbul'a gitti..Babamız 04:00 da geldi beraber kahve içtik saat 05 civarlarıydı yattık.
Sabah 7:30 da uyanıp eşime kahvaltı hazırladım etrafı toparladım oğlanın kıyafetlerini vb hazırladım.
Erken uyandığı ve uykusunu alamadığı için olduça mızmızdı alışkın ve aşina olmadığı kalabalık onu hem korkutmuş hemde huysuzlaştırmıştı.Annem otur diyorum ''oturamam,gelemem''diyor ''kaçtım kaçtım'' deyip lobide bulunan büyük içi balık dolu akvaryumun oraya gidiyordu balıklarada kuş diyordu :)
Kahvaltımı yaptım ,çaymı içtim yediğim tatlının içersindeki kremamıydı, labnemiydi ne yediğim ne içtiğimden bir şey anlamadım.
Rana dursun diye elindeki kurabiyeyi verdi kurabiyeyi yere fırlattı aldık tekrar verdik bu sefer daha uzağa fırlattı tekrar verdik bu sefer camdan dışarı atmaya kalktı sinir deposu yüklenmşti paşamın.
2.5 sene düz yalın ayakkabıyla gezip topuklu ayakabımın ve oğlumun bu denli canıma okuyacağını nerden bilebilirdim ki!..
Bir çif göz aradım imdat çığlıkları atan gözlerimle kime ne diyebilirdim ? ya da kimden ne isteyebilirdim siz oğlana bakın ben masalara bir gideyim tanışayım desem herkesin işi başından aşkın hoş zaten oğlanda durmaz.
Herkes oylesine yoğun ve büyülü atmosfere kaptırmıştı ki kendisini ne beni görebilecek bir çift göz vardı ne de sesimi duyacak.Bir çok blog yazarı gelmişti ilk defa katılanlar olmuştu ve ben bunu instagramda gördüm takipçi sandıklarım blog yazarıydı ama,ne bir selam verip ne de kendimi tanıtmadığım için instagramda yorum yapsamda kaideye almadılar.
Her gün yeni bir şey öğreniyorum eğer kendi aramızda bir buluşma piknik vb değilde bir etkinlikse ve çocuğun varsa kırıp dizini evinde oturacakmışsın.
Eve geldiğimizde normalde 45 dk 1 saat ayağımda salladığım paşam üstünü çıkardım eşofmanını giydirdim mutfağa su içmeye gittim içeriye geldiğimde koltukta sızmıştı bende koltuğa uzandım ruhen ve bedenen ne kadar yorulmuşsam kafamı koyduğum gibi uyumuşum babamız 21:00 da onun gelmesi ile uyandık gelmese sabaha kadar uyurmuşuz.
Her şey çok güzeldi hediyeler ,crowne plazanın temaya uygun pastası Gaziantepten Fıstıkçıoğlunun göndermiş olduğu baklava emeği geçenlere bir kez daha teşekkürler.