süper babaanne seni çok seviyoruzz:))

pişik geçmeyince soluğu sağlık ocağında aldık.aile hekimimizden de fırçamızı yedik:) otobüs ,dolmuş derdi  yok iki adımlık yer bu çocuk böyle oluncaya kadar nerdeydin be kadın?? pişik malesef mantara çevirmiş:(
ben balık etli bir hatunum yazın Antalya'nın sıcağı ve neminde  kot giydiysem mutlak pişik olurum.o ne acıdır  ben bile dayanamazken bu acıya bu sabim nasıl durdu??neyseki kullandığımız trosyd 2 günde anında etki yaptı..pişik olduğunda çoğu bezi değiştir demişti ve bende öyle yapmıştım.ama bu yanlışmış.bezi değiştirmeyecekmişiz..

annem (kayınvalidem)  hasta olmasına belinde 4 ayrı yerde fıtık olmasına rağmen durmuyor dolanıyor iş yapıyor.eski toprak alışkın kadın ne yapsın.balkonlar sayesinde gün yüzü gördü tencereler tencere olalı böyle yemekler görmedi:)) eve arkadaşlarımız geldiğinde gençler özel bişe konuşacaktır deyip odadan dışarı çıkmaz.gündüzleri oturup ufugu yani kendi oğlunu çekiştiririz hatta yerden yere vurduğumuz da olur:))
yaşanmış hayat hikayeleriyle beni çok güldürüyor bazen de hüzünlendiriyor.

eşi çok hasta midesinden ameliyat olmuş.ama anneye eziyet ediyor hastalığından  dolayı..kadın peşinde dolanmaktan yorgun düşmüş sızmış uyumuş kalmış .sabah uyandığında yastığının yanında su bardağı görmüş.
gece sesini duyuramayan eşi fırlatmış bardağı.bu esnada kendi annesi de hasta hastane de yatıyor.
taburcu olacağı gün hastaneye gitmiş.orada da kızkardeşinin gazabına çemkirmesine uğramış.
neyse annem,kızkardeşi sedyede annesi asansöre binmişler.
annem asansörde kızkardeşine ''sevim bunlar kim''demiş:)))
ne hikayeler var annemde kolu komşu ,mahallenin delileri..envayi çeşit deli varmış..
babaannesi oğluşuma örgüler örmüş biraz büyükler ama olsun:) şimdi bir tane daha başladı.bana anlattı gösterdi ama ben çözemedim kafam basmadı:)

hastane çantası yükten başka birşey değil..birde geçmeyen pişik:(

hastane çantası dedikleri!.. ve benim haftalar öncesinden hazırladığım biraz netten biraz eş dosttan öğrenip hazırladım ne telaşeydi..lakin o çanta koca bir yükten başka bir şey değil. cicili ,bicili pijama takımları aldım
iç çamaşırları,emzirme sütyenleri,lohusa külotları,hırka ,çorap vs vs..ne pijama takımlarımı giyebildim ,ne iç çamaşırları nede başka bir şey..o kocaman çantadan tek kullandığım terlik ve ıslak mendiller oldu..
bebek çantamızda burun aspiratörüne kadar vardı.bebek çantamızda en çok ihtiyaç zıbın takımları oldu.altını her açtığımızda işediği için:) bolca atl üst ve zıbın takımı şart..
sonda takılacağından gecelik istendi.hadi buyur burdan yak gecelik almamıştım ki ben!..bir koşuşturma neyse gecelik tedarik edildi. heyecanla beklemeye koyulduk.beni sedyeyle aşşağıya götürmeye geldiklerinde zangır zangır titriyordum.bacaklarımı durdurmak ne mümkün takır takır titriyorlardı.aşağıda sakin olmam istendi.ama yapamıyordum bütün vücudum oynuyordu resmen..bir iğne yapıldı amilyat için hazırlandım.sonra bir hemşire elinde maske abla buraya konuş diyerek sohbet ediyordu benimle. nerden geldin falan filan derken maskenin ağzıma kapandığını hatırlıyorum sadece..

bir kaç gün sonra 1 aylık olacağız.evde babaannemiz var.bizde oğluşu yıkamak olay oldu:)) manevi annelerim ve babaannemiz arasında ittifak sağlanamadı biri  perşembe çocuk yıkanmaz diyor babaannemiz cuma yıkanmaz perşembe yıkanır diyor.tuzlanır ,tuzlanmaz derken çocuğum kokacaktı kirden valla:))
neyse el birliği ile yıkadılar şükürr..

bez olarak prima pampers almıştım lakin bizde pişik yaptı:(( pişiğide geçti deriler soyuldu:( bephantol ,çinko oksit ,hametan bir işe yaramadı.bezimizi değiştirdik biraz has zeytinyağı ,biraz çinko oksitle bephantolü karıştırıp sürdüm.biraz iyileşir gibi oldu.babaannemiz ''ben biliyorum pişiktir'' diyor:)) ''anne diyorum bak kaç gün oldu geçmedi ve deriler soyulmuş.enfeksiyon kapmış olabilir bu mantar olabilir dr görmesi şart cevap şu ''ben biliyorum ben biliyorum pişiktir kız'':)))
uykusuz geceler bebiş kucağındayken gözünün kapanıp kafanın düşmesi:)) ama o mis kokusu dünyalara bedel.rabbim tüm bebek bekleyenlere ve isteyenlere yaşatsın bu duyguyu..
 geceleri bunu mu yapsam acep:)) sevgi ile kalın

5 minik yavruyla döktüğüm gözyaşı istanbula köprü olur misalinden:((

19 nisan cuma sela vakti oğluşumla buluştuk.bu tarifi zor olan bir duygu. onu ilk kollarımın arasına verdiklerinde ağladığımı anımsıyorum sonrası kesik kesik..şimdilik bir sıkıntımız yok çok şükür uykusuz geceler dışında..
beni üzen zorlayan olayların zincirindeyim!...

anneanne olduğumu yazmıştım 5 minik yavru..
 annem kayınvalidem geldi.annenin astımı ve alerjisi olduğundan kızımı ve yavrularını aşşağı indirmek zorunda kaldım.su saatlerinin olduğu küçük bir alan.gece ,gündüz her daim iniyorum.temizliyorum ,yavruları seviyorum anne çok hırçınlaştı sokaktaki kedilerle kavga ediyor ve beni her gördüğünde yalvaran bir ses tonuyla bacaklarımda gezinip benimle yukarı çıkıyor.nasıl içim sızlıyor anlatamam:(((

ev sahibim  olacak şerefsiz şerefsiz diyeceğim kimse kusura bakmasın bize evi bulan eşimin teyzesine bizi şikayet etmiş.kedileri aşağı bırakmışız hiçç bakmıyormuşuz kediler sıçıyormuş adam temizliyormuş.asansörde sigara içiyormuşuz. balkondan sigara izmaritlerini atıyormuşuz adam topluyormuş .
kan beynime çıktı.1 kattayım ve asansörü kullanmıyorum bile  6-7 merdiven var zaten..ve kedilerin temizliğini de ben yapıyorum..

hastaneden çıktığım gün bile onca acım ve ağrım olmasına rağmen inleye topallaya inip baktım su ve yemlerini verdim o haldeyken bile..
çaresiz zamanlar ve anlar yaşadım lakin hiç bu kadar çaresiz kaldığımı hatırlamıyorum.nasıl üzüldüğümü içimin nasıl ezildiğini bir ben birde allah biliyor.ne ağladımm:((( ne yapacağımı hiç bilmiyorum anne 40 mız çıkana kadar burda..ne yapacağım,nasıl yapacağım..ve en kötüsü anne artık yavrularla ilgilenmiyor:((
benimle yukarı gelme sevdasında sürekli kapıya gelip bağırıyor:((

bugünde sabahın 8'de telefon çaldı arayan ev sahibi kedi onların kapısının önüne sıçmış artık ne dedi eşime bilmiyorum ama rengi beti benzi atmıştı.yine bir ağlama krizine girdim.ben susmak istiyorum ağlamak istemiyorum ama susturamıyorum ki kendimi dışarı çıktım.daha önce bahsetmiştim karşı apt hem kendi kedisi olup sokataki kedi ve köpeklei besleyen Arife abla ''funda neden elin gözün şiş neden ağlıyorsun''deyince hepten koyuverdim kendimi.
Arife abla nasıl sinirlendi nasıl celallendi.''al gel hepsini bizim buraya koy ben bakarım onlara zaten büyümüşler birşey olmaz üzülme ,ağlama sütün çekilir hayvan sevgisi olmayan insandan insanlık bekleme''
iyiki mahallemde Arife abla var.
alıp oraya yerleştirdik.ama bizim apartmana giren çıkan olunca geliyor ve kapıda bağırıyor:(((
mutfak camından bakınca görüyorum.onlar orada ama içim hiç rahat değil..

sehpa bitti!.9 ay 10 gün olmasa da sürüveni yarın tamamlıyoruz:)

evett alnımın akıyla bir boyama işleminin sonucuna ulaşmış bulunmaktayım:))  sonuçtan gayet mennunum.sprey vernik geçtim umarım sağlıklı olur.haliyle biraz zorlandım eğilip kalkması zor oldu bu göbişle:)) ama hiç bir işim yarım kalmadı bütün işlerimi bitirdim.kapı süsüydü,badi süslemeydi zaman ne çabuk geçti.gerçi benim için zorlu bir süreçti.kusmalar hala devam ediyor.mide yanmalarından geceleri yatamadım çoğu zaman sandalyede uyudum:) bacağıma giren müthiş kramplar son zamanlarda iki elim uyuştu bir bıçak bile tutamadım.yürümekte zorlandım bu nasıl tarif edilir bilemiyorum ki ama bir benzetme yapacak olursam bir bıçak darbesi , ya da bir vida burma vb gibi yürürken saplantı sol yanıma nefesim kesildi.
hatta eşime dedim ''senin bu oğlun takım takavatla geziyor içerde bi çivi çakıyo,bir matkapla deliyo'':))
bunları yaşamak ve şahit olmak da ayrı güzeldi.
hani denir ya yüzdün yüzdün kuyruğuna geldin.hah işte bende o kuyruk kısmındayım..heyecan korku ,panik 3 bir arada:)) aslında 2 mayıstı tarihimiz ama amniyon sıvısı azalmış olduğundan dr'um bu zamanı uygun gördü.
yarın bu yakışıklıyla randevum var..hayır dualarınızı esirğemeyin olur mu!..

Tabletteki Hürriyet değil, tablete özel Hürriyet

Hürriyet, Türkiye’nin en çok okunan gazete uygulaması Hürriyet E-Gazete’den sonra Hürriyet Tablet uygulamasını da hayata geçirdi. “Tabletteki Hürriyet değil, tablete özel Hürriyet” sloganıyla tanıtılan ve Apple Store’da 1 numaraya yerleşen bu yeni uygulama kullanıcılar tarafından oldukça beğeniliyor.

2011 yılının Mart ayında hayata geçirilen Hürriyet E-gazete uygulaması bugün, Türkiye’nin en çok okunan tablet gazetesi olmayı başarmış durumda. Toplamda ücret ödeyen abone sayısı 16 bine ulaşarak, ücretsiz rakiplerinin ulaştığı rakamları geride bırakırken; Hürriyet okurları, E-Gazete uygulamasını günlük 50 bin, haftalık 350 bin kez ziyaret ediyor.

Tablet okurunun beklentisinin farklılaşması ve ilgi alanlarının değişmesiyle, okurlar artık okuduğu haberin videosunu da izlemek, farklı spor dalları hakkında analizler okumak, dünyadan ilginç fotoğraflar görmek, içeriği 'parmağının ucunda' hissetmek istiyor. Hürriyet Tablet uygulaması tam da bu beklenti ve ihtiyacı karşılamaya yönelik hazırlanmış bir uygulama.

Bir haftadır Apple Store’da en çok indirilen uygulamalar arasında 1 numarada yer alan Hürriyet Tablet’te, Manşet, Güncel, Ekonomi, Spor, Kelebek, Seyahat bölümlerinin yanı sıra Cumartesi ve Pazar eklerinin bambaşka yorumları yer alıyor. Günün videosu ve foto galeriler oldukça beğenilirken, HTML5 tabanlı bir uygulama olduğu için reklamverenler için de oldukça cazip.


 Tablet bilgisayarların tüm olanaklarını kullanan yeni Hürriyet Tablet uygulaması, App Store ve Android Market’te, ücretsiz.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

anne kedi delirdi:))

her iş tamam bir sehpa eksikti:)) hadi buna da bir el atayım dedim. gerçi bu ilk evre tamamen boyadım.ama mat oldu.boya aldığım yerde sprey vernik kalmamıştı.su bazlı vernik vereyim dedi abi yok dedim.önce bir bir sorup öğreneyim  ondan sonra...bakalım akibeti ne olacak!..
şayet sonuçtan memnun kalırsam sandalyeler ,vitrin var aklımda.
benim miniklerin gözleri açıldı.çok komikler süt emme yarışı var.bir tanesi var fena önüne geleni pataklayıp asla vermiyor yakaladığı memeyi cak cak çekiyor:)) atılğan olsun onun adı
bir tanesi gene meme bulamıyor anasının kıçına giriyor sürekli:)) oda şapşi olsun..diğerlerinide izleyip gözlemleyip öyle koyarım adını.
anaları sıkıldı heralde bekar günlerimi geldi aklına:)) aç kapıyı gidecem diyor yalvarıyor resmen.bende ciddi ciddi konuşuyorum onunla bebeler ne olacak sen gidersen ,nereye gidiyorsun bakim :))
sonra kucağıma alıp odaya getiriyorum hemen onların yanına koşuyor.anlamadım ben!..
bir an unutuyor mu ? ya da çok sıkıldı azcık hava alim gelim  mi diyor? 
herkese mutlu pazarlar neşeniz ,mutluluğunuz daim olsun..

1 değil 3 değil 5 yavrumuz var!..ve yardıma ihtiyacım olabilir

bugün eşimle dip bucak temizlik yaptık.yaptık derken ben sadece viladayı sıkıp verdim:)) geri kalan bütün işlemi aşkitom yaptı.hani erkek ne anlar temizlikten ya!.. öyle değil en ince detaya kadar  atlamıyor.benden daha güzel temizlik yaptığı kesin:)) yoruldu bende yoruldum ne yaptıysam.biraz kestirdik.yemekten sonra çay demleyip müzik açmıştık.oda nee!..bir ses odaya doğru koştuk!..evet doğum başlamış bizim kız doğuruyordu.hemde koltuğun üzerinde:(( ona o kadar yer yaptım ama oraya gitmemiş:( 2 bebe gelince bende bir panik bir telaş ne yapacağımı şaşırdım.hayatımda ilk defa bir kedinin doğum anını canlı olarak iştirak ediyorum.3 bebek de gelince bizim kız uyudu ama bebeğin kordonunu kesmedi.ne yapacağımı şaşırdım bir panikle bir bilene  telefon açtım.sağolsun telefon başında bizi yönlendirdi.ben diyorum kesemem eşim diyor kesemem sonra garibim eline eldiven giydi ben hazırım dedi.o esnada gülen makası kolonya ile temizlememizi söyledi. cahillikten mi panikten mi nereye diye soruyorum belki kordona sürülecektir:))) ne bileyim ben kaç defa doğurturdum.

odaya girdiğimizde gerek kalmadı.baya yorgun görünüyor ama yanındayım başını okşuyorum ve bebeleri alıp meme emsinler diye anneye veriyorum.ayağını kaldırıyor yavruyu alayım diye..neyse biraz rahat bırakıp çay molası verdik.çaydan sonra 4 ve 5. geldi..o doğurdu ama ben çok yoruldum..neredeyse bende doğuracaktım nisan 1 şakası gibi:))) su verdim içmedi.yumurtayı çırpıp yanına götürdüm öyle bir yedi ki kıyamam..şimdi yavrularını kanatlarının altına aldı uyuyorlar.

ben şimdi ne yapacağım 5 yavru... ve gelenlerim olacak ablam ,kayınvalidem,abiler ki onlar hiçç sevmez kediyi birde 5 yavruyu görünce ooo sen tantanaya bak :(( ne yapacağım hiç bilmiyorum hemde hiç..
kedi bakan ve bu konuda tecrübesi olanların yardımlarına ihtiyacım olabilir.

ne yaptığımı bende bilmiyorum:))

ne yaptım şimdi ben?? inanın bende bilmiyorum:)) zıbın takımı kutusu içindekileri yıkayıp ütüleyince kutu çöpe atılmaya gidiyordu ki!.. kapıdan geri döndük:) bu biblolarda vitrinde en arkada görünmeyecek şekilde kamufle bir durumdaydı.haydi dedim görücüye çıksınlar..saçmalardan seçmeler mi oldu ne? kalsın mı bozup atayım mı bilemedim:))

hastane çantası!..sakla samanı gelir zamanı...

34 hafta olduk ve artık zorlanmaya başladım.yavaş yavaş eksikleri bitirmekle uğraşıyorum ama acemilik başa bela işte..hastane çantası hazırlamak için nette şöyle bir gezindim yazılanların çoğu fazla abartılı geldi bana mesela makyaj çantası,ruj ,parfüm gibi..ablamın doğumlarında ben refakat ettim. sonra gelin hanımda ve ailesi gurbette olan bir arkadaşıma yaşadıklarıma ve gördüklerime dayanarak nasıl acı çektiklerini narkozun etksisinden gözlerini açamadıklarını bırakın ruj sürmeyi ayağa kalkıp azıcık dolaşmaya şükrediyorlar..

aldığımız bütün kıyafetleri yıkadım ütüledim.deterjanda dalin'in sıvı deterjanını tercih ettim.çokda memnun kaldım yumuşacık ve pudramsı çok hoş bir kokusu var.

bekarken ben uzun yıllar tekstilde çalıştım. son kalitedeydim görevimiz sürekli mesai ve sabahçı kalmayı getirirdi.o dönemler makina öğrenme sevdam vardı.gece kimse olmadığı için belli bir saatten sonra usta başlarıda sızardı bir yerlerde:)) bende overlok ,reçme geçerdim ya da düz dikiş yapmaya çalışırdım. bunlarıda o dönemler yapmıştım.amannn ne olacak bunlar deyip atacakken arkadaşım elimden alıp 'kumaşlar ıldır ıldır yumuşak yarın bir gün bebeğin olur ağız mendili yaparsın sırtına koyarsın lazım olur''deyip sandığa geri atmıştı.

hastane çıkışı 3lü 5 li 12 li vs vs ama ben içlerinden en çok bunu sevdim..ve dayanamayıp bunuda aldım:)

ama oğluşum biraz zayıfmış:((  benden ötürü:( sağlıklı olsunda zayıf olsun ne yapayım.doğunca toparlar kilo alır değil mi?

telgrafın tellerine kuşlar mı konar:))

mutlu,umutlu,sevinçli,bol kazançlı güzel bir hafta başlangıcı olsun.boş durmayı hiç ama hiç sevmiyorum.bir şeyler yapmadığımda ya kitap okuyorum ya da film izliyorum.dün bilgisayarda eşim olduğundan bir sıkıldım ki anlatamam evin içinde dört dönüyorum ne yapsam diye yapacak obje arıyorum bir tane küçük hiç sevmediğim sarı tepsiyi alıp geldim.dedim ''bana bunun ortasını del saat yapacağım'' fikir mühendisi ''düz değil bu akrep yelkovan takılır olmaz''dedi.belkide takılmaz dı ama inanmaktan başka birşey yapmayıp başka şeyler aramaya başladım:)) birşey bulamayınca kendime çay koymaya mutfaga gittim.kapı önünde atılmak üzere hazırladığım poşete ilişti gözüm bu küçük bir sepet içinde saksı tarzı yapma çiçek eneeee dedim dur ben bununla birşey yapayım:) aldım başladım parçalama işlemine ama okadar heveslenmişim ki orjinal halini çekmeyi unuttum.önce sepetin sapını çıkardım sonra çiçekleri bir kaç yaprak yoldum.çiçeklerin orta göbeklerini çıkarıp içiçe geçirip yapıştırdım.sonra sapa monte ettim.sonra iki kuş kondurdum.eh bu hali eskisinden pekk bi güzel oldu.

pet şişeden abajur,lambader!..

Yatamıyorum otururken hiç bir şey yok ama ne zaman yattım uzandım midem bir yanıyor yatmak ne mümkün..Gece film izliyordum film pek hoşuma gitmedi kapattım ne yapayım ,ne seyredeyim derken 10 ltlik damacana şişesi boşalmıştı.aldım elime kestim tepesinden biraz deldim sonra elimde olan malzemelerle başladım donatmaya aslında daha güzel malzemelerle güzel kurdelalar,ponponlar,boncuklar vs daha güzel objeler çıkar meydana ama, ben gece kalkıştığım için gece vakti bulabildiklerim bunlardı Şimdi bunu tavan lambası yapacağım  elektrik kısmını eşim yapacak duy alıp takacak allahtan tamir tadilat işleri geliyor elinden.Bugüne kadar söküp tamir etmeye çalıştığı hiç bir şey yabana gitmedi..

takı yastığı ve mini dikiş makinaları!..

çikolata shop   Antalya'da selekler çarşısında nikah,,sünnet ,vs bir çok ürün mevcut.içeriye girdiğimde kendimi kaybettim.bir takı yastığı sordum hemen hemen 25'e 25 civarlarında ufacık ama çokda şirin bir seydi 17.50 dedi onun biraz 30'a 30 civarlarında olana ise 22.50 dedi.belki fiyatlar makul piyasayı tam bilmediğimden.ama ufacık şey dedim fundacan  evde satenin var sen şurdan al mazlemeni kurdelanı vs otur yap..eve geldim dikiş makinamda yok üstelik.scarlet mini dikiş makinası almıştı eşim.ama onun çağanoz yatağında sorun vardı.servisini bulup götürdüm.amca bunu tamir edemeyeceğini söyleyip bana bir telefon numarası verdi.o telefon numarasını arayıp derdimi anlatıncaya kadar akla karayı seçtim.o ona aktardı bu buna sonunda kontörüm bitti:)) ürünü istanbul'a yollayacağım bakılacak eğer uygun görülürse yani benden kaynaklanan bir sorun değilse yenisi gönderilecek.kargo yollarına düştüm göndermek için lakin kargo bedelini duyunca neredeyse makina fiyatına yetişecek evin yolunu tuttum:)) zaten makinayı 30 tl ye almış.

sonra şuncağızı aldım:)amann sizde heves edip sakın almaya kalkmayın ben hevesimide ,havamıda aldım:))) gerçekten boşuna denmemiş ucuz etin yahnisi yavan olur diye..ufak tefek şeyler dikebiliyorum daha teferruatlı şeyleri bilmediğimden hani bir fermuar değiştirmek ,etek ,elbise dikmek falan değil benim yapabileceğim işler.bunlar işimi görür demiştim.

dikiş diken hatunlar siz yaparsınız ki bunlardan:))

31 hafta olduk.lakin tecrübe ve engin deneyimlerim olmadığı için ne almalıyım ya da ne alacağım ne yapacağım bilmiyorum.hastane çantasını hazırlıyorum elli kafadan ses çıkıyor.gecelik giymeyi hayatta sevmiyorum ama illaki gecelik şart diyenler var.eşe dosta soruyorum ya da google amcaya danışıyorum:)) zaman ne çabuk geçiyor. benim için zor geçen dönemler vakit daraldıkça daha bir heyecan,merak,sarmakta tabi.elimde bir defter liste yapıyorum ama bu listenin olmazsa olmazları mesela termometre illaki şartmıdır? almak gerekir mi? vs vs..sonra oturup diyorum biz ne şanslıyız.eskiden ultrason mu varmış. pencereden ,pencereye ip bağlanır beşik yapılırdı. pişik kreminin bile olmadığı dönemler mesela zeytin yağı çözümmüş.bez mesela yıkanıp çarşaf çarşaf sererlerdi. şimdi herşey elinin altında şanlıyız biz şanslı..

 facede dolaşırken bu cicilere rastladım çok beğendim.üstelik yurt dışından sipariş üzerine  çok güzel indirimleri oluyor.220 TL olan bir ürün 60 TL  falan.. çocuk ,yetişkin kıyafetlerinden  çanta ,ayakkabıya kadar bir çok şey mevcut..
ziyaret etmek ya da almak isterseniz  pamukkale bebe'de

yap boz boz yap volum 2

tırmalama tahtasını söküp bir vazo yapmıştım.alt parçasıyla da pano yaptım aslında niyetim saat yapmaktı ama tahta kalın olduğundan saat göbeği delikten geçti ama akrep ,yelkovan kavuşmadı çok içerde kaldı.tahtayı boyadım ve peçete uyğulamak istedim lakin bir tepsi yaptım. çok beyaz geldi gözüme biraz renklendireyim dedim tepsinin üst ksıımlarını yeşile boyadım.hoş olmadı tekrar beyaz geçtim bu sefer yeşil alltan kustu.burdan güzel görünüyor çünkü orta kısma odaklandığımdan kusan yerleri göstermedim:)) tepsinin halini görünce panoya peçete yapmaktan vazgeçtim ve stickerları yapıştırdım geçtim:)) ama böylede hoş oldu bencee ben sevdim:) şimdi kaldı uzun parça onunla da abajur düşündüm ama lamba ,elektirik aksamını nasıl yaparım onu bilemediğmden şimdilik beklemede:))

torun torbaya karışıyorum anneanne oluyorum:)))

ablam geldiğinde yımırta firar etmişti.ben yımırtayı kısırlaştırmadım daha doğrusu kısırlaştıramadım.iki arada bir derede kalmış olsun mu olmasın mı birde o dönemler peşi sıra bitmeyen aksilik ve olaylardan götüremedim yavrumu:( firar ettiğinde sanırsam ki durum vaziyeti onu gösteriyor havlete girmiş..şimdi ne yapacağım ben!.. hem anne hem anneanne olacağım:)) olayım olmasına da nerede doğuracak ,nasıl olacak ve ben ne yapacağım...yavrular ne olacak? bu haliyle hayatta bırakamam bunca zaman idare ettik.onca kişiye rağmen bırakmadım onu..nereyi hazırlayım ne yapayım şaştım kaldım.
eşim bir kucağımda çınar bir kucağımda yavrular kafamda huniyle gezerim artık diyor:))) allah büyük...bir yolu yordamı olur elbet..

 biz evde şarkı ,türkü söyleriz beraber biz ne zaman türkü söylesek birşey dikkatimizi çekti.yımırta garip sesler çıkartıyor ve sanki bize eşlik ediyor:)) video çektim lakin silmişim.facede var ordan indir vs vs uğraşamadım.yatışlarına ölüyorum ben :)) şu yatışa bakarmısınız...

pişi cankurtarandır candır o can:)))

ben geceleri acıkınca yemek yiyenlerdenim:)) aklıma ne düştüyse hiççç üşenmem gecenin bir yarısı tost da yaparım az makarna da yeterki canım istesin. yataktayken uyku modundayken bile kalkarım. hatta bir gün yine acıktım ben eşim tuttu ''boşver aşkım yat uyu kilo alcan ''dedi ben  acıktımmmm yiyecemmmm diyerek fırladım yataktan.şimdi bu espiri aramızda yiyecemmmm:))) .işte bu yüzden balık etli hatunum ya:)) yemek ya da tatlı vs yaparken hiç erinmem tatlı isterse beş kat olsun..

bu sabah da pişi istedi canım.mutfaga girip sıvadım kolları.bir çoğunuz biliyorsunuzdur bunu.davetsiz ,haber vermeden gelen misafirler..işte o zaman can kurtarandır bu benim için candır can:)) hazırlaması kolay yanına peynir,salatalık,domates birde çay oh miss..

ben yaparken ölçü kullanmıyorum göz kararı 1 yumurta ,kabartma tozu ,yoğurt ve un.sonra istediğiniz şekli verip kesip kızart..kurabiye kalıplarını kullandım bugün:) hadi afiyet olsun..

ailevi akdeniz ateşi fmf nedir? bir yardım ricası

 nehir ida'dan yardım ricası

 

 Önceki gün sözünü etmiştim. Akşamında hastanede sonlanan bir atak yaşadım. Şimdi çok daha iyiyim. Birkaç yıldır sürekli araştırıyorum ama ne yazık ki bu kadar yaygın bir hastalığın herhangi bir derneği veya örgütlenmesi yok. Birkaç defa girişimlerim de oldu ama bireysel çabalarla yasalara bir şeyleri dahil etmek  mümkün değil. Avrupada FMF hastalarının uygun istihdamı ve kazanılmış birçok dava örneği olmasına rağmen  Türkiye de birşeye rastlayamadım. Facebook grupları olduğunu okudum ama girişimlerine tanık olamadım. Bende Fmf kaynaklı olduğu düşünülen epeyce sorun var. Bunların 1 tanesi bile hayat kalitesini düşürebilecek hastalıkken hepsini varın siz düşünün. Şikayetçi değilim. Ama yasal düzenlemelerle en azından haklarımızı kazanabileceğimizi düşünüyorum. Akşam yatarken sabaha vücudunuzun neresinin bir arıza vereceğini düşünerek uyumayı deneyin. Bir gece ellerim yorganı kaldıramıyor, bir sabah ayağımın üzerine basamıyorum. Bendeki gen mutasyonu M694V. atakları en ağır geçen mutasyon ne yazık ki. Ve bunları yaşayarak çalışmak zorunda kalan o kadar çok insan var ki. Bir yanda da işe gitmeden maaş alanlar. İşe gitmeden maaş alalım demiyorum. Ödenmiş primlerimle vergi indirimi, emeklilik gibi haklarım var ve bunlar düzenlenmediği için muaf tutuluyoruz. İzin alıp başvuru dahi yapamıyorum. Çevrenizde fmf hastaları var ise veya fmf hastası yakını iseniz lütfen destek verin.

Daha örgütlü bir çabaya evrilene dek bana destek olmanızı rica ediyorum. İlana değer bulur sayfalarınızda duyurusunu yaparsanız sevinirim. Her bir sayfanın ayrıca ulaşabildiği kişiler olabilir. Meclis Yasa uzmanı bir müşterimiz sayıca çoğunluk oluşturup başvuru yapın demişti. Bu nedenle sayımızın çok olması önemli. Hasta veya yakını olmanız önemli değil. Tanık olmuş da olabilirsiniz. Geçmiş yıllarda yalnızca FMF %30 özürlülük anlamına gelirken şimdi %17'ye düşürülmüş. Askerlikten muaf olanların sayısı da oldukça fazla. Kazanılmış hiçbir dava örneği yok. Daha önceden şurada söz etmiştim hastalığın detaylarından tık
 Buraya üye olarak. (tık) destek verebilirsiniz.

 otozomal resesif geçiş nedir ?

Hastalığın oluşabilmesi için hastanın her iki ebeveyninin de taşıyıcı olması gereklidir. Ülkemizde taşıyıcı sıklığının %20 olduğu bilinmektedir. Bu nedenle akraba evliliği olmasa bile iki ebeveynin de taşıyıcı olma olasılığı çok yüksektir. 

FMF’den nasıl şüphe edilir?

• 38-40 derece arası yüksek ateş
• Tekrarlayan karın ağrısı
• Tekrarlayan göğüs ağrısı
• Ağrılı ve şiş eklemler
• Kabızlığı takip eden ishal
• Bacaklarda özellikle diz altlarında kırmızı döküntüler
• Nadiren kas ağrıları, kadınlarda üreme organları iltihabı, erkelerde şiş ve hassas testisler ve vaskülit (damar iltihabı) de görülebilir.  
•  
• FMF’in ciddi komplikasyonları var mıdır? Evet. Hastalık tedavi edilmez ya da düzensiz tedavi edilirse oluşabilecek önemli komplikasyonlar vardır.
  Amiloidoz FMF’de en sık rastlanan komplikasyondur. Organlarda özellikle böbreklerde ileride nefrotik sendroma yol açabilecek şekilde Amiloid A denilen bir proteinin birikmesine yol açar. Nefrotik sendrom idrarda aşırı protein kaybı ile karakterize olan ve sonunda böbrek yetmezliğine gidebilen bir durumdur. Amiloidoz riski bazı mutasyonlarda çok yüksektir. En sık görülen M694V taşıyan olgularda kronik böbrek yetmezliğine yol açan amiloidoz gelişme riski %50 civarındadır. Bu nedenle amiloidoz riskinin saptanabilmesi için genetik test yapılması ve mutasyona özgü risk bilgisinin hastaya genetik danışma ile verilmesi önerilmektedir.
  İnfertilite FMF üreme organlarında inflamasyona yol açarsa görülebilir.
  Kronik artrit En sık etkilenen eklemler diz, ayak bileği, kalça ve dirsektir. Çoğu vakada eklem tahribatı olmadan iyileşir.
  Hayat Kalitesinde Azalma Çok ağrılı bir durum olabildiği için günlük hayatın akışı etkilenir.

bereket filleri

küçük parça keçeler kaldı elimde.ne yapayım derken bereket getirsin diye bu filcikleri yaptım.hastane odamızı süslemek istiyorum.aklımdan çok güzel şeyler geçiyor.ama burada tanıdıklarım bir parmağın toplamını geçmeyecek sayıda 10 kişi bile yok.şimdi onca uğraş ,onca emek izmir'den pek fazla kimse gelemeyecek malum okul zamanına denk geliyor ve herkesin çocukları var.o yüzden karar veremedim bilemiyorum.

keçe ile bebek badisi süsleme

pek boş durduğum söylenemez.bu aralar badi süslemekle geçti.ilk yaptığım badiler
sonra izmir'deki arkadaşımın oğluna efe'ye
kuzen ve arkadaşın kızlarına
doğup büyüdüğüm mahallemdeki canım arkadaşımın oğluna hediye olarak yaptım ve gönderdim.
bunları kendimize yaptım.bu kadar badi kafi. at aslında dolduracaktım ama dikip geçmişim:) bi yerde kullanırım elbet.
şimdi eğer başarabilirsem yapabilirsem hastane odasını süslemek için yapılacak olan listeye geçeceğim.ama nasıl olsun ne renk olsun karar veremediğimden bir de üstesinden gelebilir miyim adet sayısı fazla olucak yapabilrmiyim endişesinden bir türlü cesaret edemedim.ya hazır alacağım ya yapacağım bakalım..

boz yap yap boz:))

ağır ,aksak ve yavaş yavaş temizlik yapıyorum.bir yeri derleyip topluyorum 1saatt dinleniyorum:)) öyle çok göbeğim çıkmadı ama yoruluyorum.bütün eş,dost bugüne kadar ''sen hamile kalırsan boyun yok kilon da var çok kilo alırsın''dediler hatta bir arkadaşım bir benzetmeyle topan patlıcan olursun demişti:)) hiçde öyle olmadı.halimden mennunum en azından aldığım kiloları vermek zorunda kalmayacağım.her gün yeni birşeyler ekleniyor.bel ağrısı ,mide yanması,şiddetli kusma devam ediyor.yemek yapamaz durumdayım.geçici menülerle idare ediyoruz.allahtan eşim neden yemek yapmadın diyenlerden değil.ne koyarsan yiyor garibim:)


 en küçük oda ıvır zıvırlarla dolu halı,yolluk,takım edavatlar vs vs.burayı ayıklayıp toparlamam lazım çınar'ın odası olacak.olacak da henüz bir şey almadık.açıkca söylemek gerekirse çok varlıklı bir insan değilim.oda takımı falan almaya kalksam dünya para artı kiracı insanım.ne yapacağımı henüz bende bilmiyorum.bu çok canımı sıkıyor moralim bozuluyor.tam alışverişe çıkarım şöyle yaparım ,böyle yaparım diyorum hoppp ekstra bir şey çıkıyor.eşime maliyeden ceza geldi. bizim arabamız yok şirket arabası hiç bir şekilde trafik cezası almadı,yemedi ama kesilen fatura eşimin adına.azbuz bir rakamda değil 1.800 gelde delirme..
herşeyi ben düşünecek değilim ya!..anne ,amcalar,teyzeler var yaparlar heralde bir şeyler.aslında kimseden bir beklentim yok.kimsede yapmak zorunda değil böyle bir mecburiyetleri yok ki onlara mı güvendik evlenirken.
neysee...

bizim hanımefendiye tırmalama tahtası almıştım bir kez olsun kullanmadı.koltukları halletmekle meşgul:) odada yer kaplıyor.aldım elime kapının önüne koyuyordum ki bir fırat doğuverdi bi şey yaparım ben bunla ki:)) dedim ve aldım içeri..söktüm ,parçaladım.ilk vazomu süsledim.diğerleriyle ilgili fikir ve planlarım var ama gerekli malzemeler yok.onları temin ettikten sonra onlarıda tamamlayacağım..