3 Eyl 2012

İZMİR Yeşilyurt Devlet Hastanesinde rezillik diz boyu...

izmir'de görümceme refaketçi kalırken hastanede olan bitene seyirci ve hayran kaldım.bir gece, sadece bir gece sessiz,dingin bir uyku istedim ama ne mümkün..her gece mi kavga olur arbede çıkar evet her gece hasta yakınlarıyla ,hemşireler,refakatçiyle doktor..doktorun asistanından ,asistanın proftan haberi yok kim kime dum duma.ve bir gün değil her gün mü hasta dosyası karışır evet her gün dosyalar karışıyor.rezalet diz boyu sistem diye bir şey yok.dikişli amilyatlı hastalar oda ,oda taşınıyor eziyetten başka bir şey değil. rahimi alınan bayan hasta yatağında inim ,inim inliyor. rengi beti benzi gitti kadının nefes alması gittikçe zorlaştı. 3 gün gastereloji doktoru beklediler. midesi ile bir sıkıntısı var bayanın ama ortada doktor yok..kadın bildiğin ölüyor. öyle kötü oldu ki sonunda abisi,eşi hemşirelerin orda arbede çıkardılar.eşi masaya yumruğu vurdu.insan haklarına şikayete gittiler,ordan başhekime nitekim gasteroloji doktoru geldi ve kadın apar topar tekrar bir amilyata daha alındı..

proflar vizite çıkıyor hasta soruyor '' dr bey ne zaman taburcu olurum'' dr'' kendini iyi hissediyorsan bugün taburcusun'' hasta daha iyileşmemiş ayağa zor kalkıyor ve ateşi yüksek bu hastanın?? bu hasta görümcem oda haklı sıkıldı kavgadan hastanenin piss tuvaletlerinden daha çok mikrop kapması olası..wc ye gittiği vakit hemşireye soruyor ''taburcumuyum ben'' hemşire bilmiyor yanındakine soruyor oda bir başkasına..sonra geliyorlar ve diyorlar ki ''güneş hanım şuraya imza isim soyisim''

 o güne kadar sesim çıkmamıştı ama orada hopsss diyorum..hemşireye ''doktor taburcu etmediyse ve siz kendi yetkisiyle diyerek imza attıracaksınız. bütün mesuliyeti hasta kabul etmiş olacak.bu hastanın ateşi çok yüksek ve henüz iyileşmedi.neden imzanın ne için olduğunu açıklamıyorsunuz.herhangi bir şey olduğunda bunun mesuliyetini kim alacak'' hemşire hemen arızaya geçti ses tonunu yükseltti neredeyse beni dövecek.taburcu işleminide iptal ediyor artistlik hareketlerle..''bakın dedim atar yapmayın ben olay çıkarmaya gelmedim sadece sorumluluk ve mesuliyetini anlasın diye görümcemi uyarmak istedim.ses tonunuzu düşürün. kimsenin canı sıkılmasın arızaya geçmek üzereyim'' dedim teyze,yenge beni bekleme salonuna çıkardı.

tam bir rezalet baştan sona...

şimdi antal'ya tıp fakültesindeyim..buradakilerin hepsi çömez bir işlem yaptırana kadar canınız çıkıyor.en ufak birşeyde bile telefon açıp birbirlerine soruyorlar çünkü..geldiğinize ,geleceğinize bin pişman oluyorsunuz.
birde binalar birbirinden o kadar uzak ki a blok, b blok bildiğin labirent çık çıkabilirsen.
gülem'in işi için burdayım  hastanede köşe kapmaca oynuyoruz..binalar arası mekik dokuyoruz.a kişisi b ye gönderiyor b kişisi c ye..neyse uzun maratondan sonra alacağımızı aldık.doğru doktorun yolunu tuttuk..tam 4 kapı gezdik..girdiğimiz kapılardan aldığımız cevaplar'' ben bilmem dr'un kimse ona git'' ''benim branşım değil ''
burası değil bayan falancı yere gideceksiniz''sonuncu odada aynı kelamları duyunca '' siz bilmiyorsunuz,o bilmiyor,nöroloji dr bilmiyor. ben şurdan yoldan geçen vatandaşa sorayım onlar sizden iyi bilir  ozaman'' dedim.. ve dr bey beni psikiyatriye sevketti:))  traji komik

durum vahim vay halimize!...
Bumerang - Yazarkafe