25 Tem 2012

bir ben kalmışım ortada birde sen içimde taaa şuramdaa..

İzmir'e gittim geldim.hani denir ya kasap et koyun can derdinde tamdaa o konumdaydım.hangi eve gittiysem beni gören fincan kapattı.1 ,2 kişi olsa amenna ama 8,9 kişi bakmadım tabi..kötü bir ruhaniyete sahiptim.annem (kayınvalidem) oğlu için 'ufuk ne yaptı,ne yedi bu sıcakta ne yapıyor' dedikçe benim içim ezim ezim ezildi.benimde annem olsaydı oda beni düşünürdü dedim. oysa ki!.. hep der annem bunu..kendimi o kadar yalnız hissettim ki en ufak bir sözde ağlarken buluyordum kendimi..
bakıp ,büyüttüğüm ferhatım nişanlandı bir ömür mutlu olsunlar lakin!.. gelin kızımız fenaaaa anlatılmaz ki şimdi nasıl anlatayım birde hisler doğrultusunda hareket ediyorum ki bugüne kadar asla yanılmadım hislerim beni hiç yarı yolda bırakmadı. nişanlanmadan önce bizim kızlardan birini ferhat'ın facesinde silmiş sonra gülem'i şimdide beni:))) ferhat deli divane emrine amede.. ben gelinceye kadar elli kere aradı nişan olunca ne aradı ne sordu neyseee neysee elde var birrrr..

görümcem ameliyat oldu ben refakatçi kaldım.kaldığım bölüm kadın hastalıkları servisi karşımda doğumhane..
ne kadar üzülüp zor ayakta durduğumu asla ifade bile edemem.ama moral olarak iyice çöktüm.hiç kimse ama hiç kimse ruhaniyetimi anlamadı:(( elde var ikiiii..taburcu oldu evde baktım imdadıma gülem zuzum yetişti.gelene ,gidene çay yaptı etraf toparladı.odaya girdiğimde bile iyi olmadığımı anlayan 
öksürdüğümde ,başım döndüğünde iyimisin diye koşan bir tek kişi vardı gülem.
not,gülem ve gülen'i karıştıranlar oluyor.gülen blogger    gülem'de antalya'daki zuzum.kızıldereliye  foto dedim yes dedi:)) bizi bir çekişi var belime bir sarılışı var :))nası kaçtık bilemedim..gülem'in belinde belirgin:))


 4 gün gezip dolaştık.gamzeli anne ile nihayet buluştuk onu daha sonra anlatırım..

doğduğum ,büyüdüğüm mekana gitttim buca'ya anne evi olan evimize yabancı gibi bakarak çıktım yukarıya çocukları göremedim göremedim:((  teyzeme gittim dedikodunun bini bin para anladım ki  hakikatten dogduğun yer değil doyduğun yermiş.nefes aldığın,huzur bulduğun,kalbinin attğı yermiş.Antalya'da bir avuç dolusu kadar tanıdığım olması..fırça yemeği özlermi insan nurgül annemin fırçalarını özledim.yanımdakilerin kıymetini işte o zaman anladım elde var üççç..

hoş yazıp çiziyorum ama kim okuyacak yorum yapacak ?? yazmasam da olmuyor.neysee buda benim sanal günlüğüm olur..şimdi mi dahaaa iyiyim teselliyi uzaklarda aramışım ben..en büyük destek eşimmiş,beni anlayan ruhumu okşayan,yaramı sarmaya çalışan oymuş..hoş bulduk antalya hoş bulduk bloggerr...

elleşenler olmuş demek:)))


 bu treni inciraltından aldık.benimde var ama resmini çekmemişiz:)) bu gülemin ki...

22 Haz 2012

ne diyordu şems; olduğu ''kadar'' olmadığı ''kader''..

klavyenin başında belki yarım saatten fazla elim mausta öylece bekliyorum.ne kadar sinir bozucu olduğunu tahmin bile edemezsiniz.anlatmak istediğiniz o kadar şey varken susmak..söyleyecek sözüm kalmadı..gülüyorum bir kahkaha patlatıyorum bu kahkaha biraz sonra gelecek olan sağanak ve fırtınanın habercisi oysa..sessizlik öncesi fırtınası..kendime telkinler vermeye çalışıyorum yalnız değilim yanımda beni gerçekten seven ''sana bir şey olmasın''diyen bir eşim ve benim için ağlayan bir çift göz üstelik bu gözün benimle hiç bir kan bağı yok? akrabam değil,nasıl olur da bir insan bir insanı bu kadar sever ?nasıl bu kadar içinden ,canından bir parçaymışcasına benimser.kardeşler arasında bile bu bağ yok??  yalnız değilim ama benim bana ihtiyacım var çünkü!..beni benden başkası adam edemez ,iyileştiremez sadece iyileşme sürecimi hızlandırırlar..

telefondaki sesimden bile ne olduğunu sezinleyen içi rahat etmeyip eve gelen çiçek annem (gülem zuzumun annesi)
 cebinde parası olmadığı halde tüm parasını da bana harcayan annem...sizin hakkınızı nasıl öderim ben..

çok yorgunum bu yorgunluğum hiç birine benzemiyor..gözlerimin altı üstü şişmiş kan çanağı açmakta zorluk çekiyorum..ayaktayım etrafımdaki insanları üzmemek için farklı bir kişilik sergiliyorum.iyi gibi görünüp gülümsüyorum.ama o kadar yorgunum ki'.. aslında ne kimin ne dediğini duyabiliyorum ne anlayabiliyorum evet  hayırlarla anlamış gibi yapıyorum.beynim bomboş başım dönüyor ,kulaklarım duyduğum sözle çınlamakta.
bebeğin yaşamsal faaliyeti durmuş bebeğin ölmüş......
öylesine bomboşum ki!..ben kimim ,bu dünya neden var ismimi telaffuz ediyorum defalarca funda ,funda ne kadar anlamsız ve saçma geliyor ismim bile bana..

aşkıma içten ve candan gülümsüyorum ,gülem'e gülümsüyorum ,öpücük atıyorum..operasyona gidiyorum.operasyonda çektiğim acı... orda bırakıyorum artık kendimi .çok canım acıyor öyle böyle değil.
odadan çıktığımda beni böyle görsünler istemiyorum:( ama gizleyemiyorum çok acı çektiğim ve çok üzüldüğüm  yüzümden okunmuş.nasıl salmışsam ,nasıl bırakmışsam kendimi yüzümdeki acı ve keder çok içine oturmuş aşkımın ''çok canı yanmış ,çok üzülmüş''diye tekrarlamış bir kaç kez:((( yanımda o kadar güçlü duruyor ki!..asla açık vermiyor.


biraz uzaklaşmak ,kendime gelmek toparlamak için İZMİR'e gideceğim..sevdiklerimi görmek iyi gelecektir.toparlanma sürecim ne kadar sürer hiç bilmiyorum?? telefonlara çıkacak ,konuşacak gücüm yok..
dualarınız benimle olsun olur mu...
Bumerang - Yazarkafe