27 Eyl 2009

ADRENALİN BOL KAHKAHA GERİLİM HEPSİ BİRARADA:))

bayramdan önce zuzularla çarpaya gitmiştik atm den para çekeceğim para tutarını yazdım işlemi yaptım makbuzu aldım kartı bekliyorum ben kartı beklerken ekranda kartınız alıkonulmuştur demezmi? ama para almadım kart aşkoşun adına.makbuz oldugu için bir şey ispat edemem dedi ve ugraşmadı çok üzülmüştüm ve sana artık kart yok dedi.cuma günü zuzularla beraberiz aşkoş arıyor:
''hayatım naptın para çektin mi?''
'' çektim tabi ..... kadar''
''tek başınamı helal sana' alkışlıyorum türkiye seninle gurur duyuyor':))))
''peki kart sağlam mı?''
''sağlam tabi ne zannettin''
zuzularla buluştuk güllükten başlayıp ışıklara girmediğimiz yer kalmadı attolos heykelinin oradayız hava sıcak hadi kızlar içinden geçelim diyorum kimse gelmiyor gülem haydi diyor ve geçiyoruz tek bir damla bile ıslanmazken tam çıkacagız fışkiye bize oyun ediyor ve öyle bir ıslatıyorki bizde üst baş kalmıyor herkes gülüyor.pınar kıvranıyor gülmekten sadece pınar olsa esnaf oturanlar herkes:)) gülmekten resim çekmek kimsenin aklına gelmiyor..


yemek yemek için en üst kata çıkıyoruz garson siparişi yanlış getiriyor bir marul istemez biri domates istemez öyle olunca garsonda karıştırıyor.ufuk 'la benim yaşlılığımızdan bahsediyorlar bunlar yaşlanmaz elinde sopa saklambaç oynadıgımız sahneyi canlandırıyoruz. (evde oynarısda sürekli  birde cee ee oyunumuz var tam kopmalık) gülmekten iptal haldeyiz..


ışıklarda incik boncuk sokagı var oraya giriyoruz kemal abimiz var onun yaptığı çalışmalar çok ilginç karpuz kabuğundan  kolye uçları şişe mantarlarından daha neler neler sandalye çekiyoruz sohbet koyu çay söylüyorlar bize pınar örgü bileklik örmeyi bildiğinden el atıyor hemen TAKILAR ,DOSTLUK ŞAHANE ALIŞVERİŞ BAHANE..


oradan çıkıp LTB'ye giriyoruz buraya girmek demek zor çıkmak demek .alışverişi yapıyoruz kasaya geliyoruz çantayı açıyorum cüzdan yokk!...
gülem sen dur deyip yemek yediğimiz yere koşuyor boş dönüyor tabi..
girdiğimiz yerlere koşuyoruz yok yok yok!..
ufuk arıyor müsait değilim sonra ara deyip kapatıyorum.hemen gülemi arıyor gülem meşgule atıyor pınarı arıyor.telaşlanmış kavga ettiler başlarına bir şeymi geldi diye..
öglen aradığında kart sağlammı demişti içine mi dogdu ne!..
ehliyet ,nüfus kartlar hepsi içinde çok para yok cüzdanda
girdiğimiz her yerden boş çıkıyoruz.umudu kestik artık son olarak toka aldığımız yere giriyoruz ve cüzdan ordaa zıplıyoruz gülemle bulduk diye gelen geçen bize bakıyo:)) alışverişi yap cüzdanı tezgahın üzerine bırak git .boşuna bendeki unutkanlık hayra alamet demiyorum hafıza kartım dolmuş:))))
eve geliyorum saat 21:00 ufuk gülemi arıyor''ben açım ne olacak gel çabuk yemek yap''
gülemden mesaj geliyor..
UFUK ABİM ARIYO AÇIM GEL YEMEK YAP ANNEM ARIYOR
HADİ GÜLEM HADİ GÜLEM
KENDİMİ OKTAY USTA SANDIM YAA:))
ardından bir mesajda pınar'dan
SEVİYORUM SİZİ...

23 Eyl 2009

UNUTKANLARI UNUTANLARI BURAYA ALAYIM ARTIK UNUTMAK YOK!..

kitap okurken insan bu kadar mı alt üst olur?  bu kadar mı inanır okuduğu kitaba hatta benim gibi oturup ağlar mı? öyle kaptırıyorum ki kendimi kitaptaki karakterleri kendi yaşantımdan birilerine oturtuyorum.abim arkadaşım şu bu vs..sonra yaşanan olayı gerçekten yaşıyormuş ya da yaşamış gibi oluyorum bazende elimdeki kitabın bir bölümünde duraksıyorum..sözlerin yaşanmışlıkların hatta acıların ne kadar tanıdık olduğunu ayrımsıyorum ve bazen şüphe ediyorum birileri aklımı okudu çalmışş bu kitabı ben yazdım:)) allahım sen aklıma mukayet ol:))
deli gibi okuyorum bu aralar nedenini asla bilmiyorum ama ruhaniyetimde bir çalkantı sinyalleri hissettiğimde.
kabuğuma çekilip yalnızlıkların yokluklarına karıştığımda her zaman olduğu gibi kitaplarım ve okumak bana iyi geliyor..en berbat en depresif zamanlarımda en iyi arkadaşım onlardı.çünkü etrafındaki insanlar hatta en yakının bile dinlemiş gibi görünüyor halbuki dinlemiyor ve anlamıyor..
unutkanlıklarım hat safdaha benim arkadaştan bir kitap yürüttüm ahmet yıldız yazarı güçlü hafıza sıkıcı tabi biraz ama ilginç olgular var.testler var içinde sağ beyin sol beyin neleri algılıyor beynimizin ne kadarını kullanıyoruz..
beyin anne karnında gelişim içine girermiş. ve 2 yaşından itibaren uzun süreli hafıza devreye giriyormuş.9 17 ve 24 aylık bebeklerde yapılan araştırmada basit davranış şekilleri ve bu hareketlerin anlamını tarif edilmiş.4 ay sonra gösterilen hareketlerin yapılması istenmiş 21 24 aylık bebekler kendilerine gösterilen hareketleri ve bunların yaptıkları gözlenmiş.13 aylık bebeklerin ise hatırlamadıkları tespit edilmiş..burada annelere ve anne adaylarına çok iş düşüyor sanırım.gelecek yaşamını önemli düzeyde etkileyecek olan bir psiko-biyolojik gelişim içine giriliyormuş..
bu kitaptan ara ara bilgi vermeye devam edecegim...

Bumerang - Yazarkafe