merhabalar uzun zaman olmuş yazmayalı..ama ne yalan söyleleyim gezi olaylarından bu yana elim varmıyor buraya nedense.ülke bu haldenken gençler perişan olup ve gencecik fidanlar ölürken ve ben kedilerimle olan savaşımı verirken bir çok yerde pisi pisine ufacık bebeler ölürken gelipte burada yedim ,içtim ,gezdim tozdum yayınları yapamıyorum.halbuki çok şey var anlatacağım ,paylaşacağım..onlar şimdilik bekleye dursun..içimdeki üzüntü ve kırgınlık dinince yazacağımı ümid ediyorum..
sosyal medyaya paylaşılan bu resim sürekli dolanıyor gördüklerime yorum yapıyorum.oyuncak ihtiyacı karşılanmıştır oyuncak eksiği yoktur.lakin başka ihtiyaçlarımız var kuru gıda ,bakliyat,kırtasiye ürünleri, hepinizin çocuğu vardır onların küçülen ,küçük gelen kıyafetlerini bile ayırsanız ne mutlu bize lakin mümkünse fazla yıpranmamış kullanılabilir durumda olmalıdır.iç çamaşırı 2.el olmamalıdır.adres ve telefon bilgileri doğrudur. oğluşum küçük olmasa kargolarla ben ilgilenecektim. ama topla teslim et benim için zor olacağından yardım etmek isteyen arkadaşlarım bu adrese direk olarak kargolarını yollayabilirler..
5 Eyl 2013
7 Tem 2013
YARDIM VE DESTEĞİNİZE İHTİYACIM VAR.
Antalya'da 16 farklı yerde kedi evleri yerleştirildi.
kedi evlerinde onlarca görevli kedilerin bakımlarını üstleniyorlar.
yemeklerinden,sularına,bakımlarından ,tedavilerine..
bu görevliler hayvan sevgisi ile yoğrulmuş işini severek ve aşkla yapan insanlar.
kimi emekli öğretmen,kimi ev hanımı,kimi öğrenci,kimi yaşlı bir amca vb
buradaki kediler geniş bir alanda kurulan evlerde hoplayıp,zıplayıp özgürlükleri kısıtlanmadan kafeslere mahkum olmadan yaşıyorlar.
her kedi evinin kapasitesi sınırlı sayıda. sahipsiz hayvanlar bu alanlara bırakılıyor
aynı zamanda sahiplendiriliyorlar.
park alanı konyaaltı plajlarına inen yol kısmında olduğundan güzel sevimli yavru kedileri sahiplenip alanlar oluyor.
lakin biz insanlar herşeyin cılkını çıkarmakta üstümüze yoktur ya..
çok fazla sayıda anneleriyle birlikte yavru kedi bırakılmış. bırakılmış derken atıp kaçılmış yani..
çoğu anne durumu kabullenmeyip yavruları terk edip gitmiş.
bazı annelerde kendi yavrusu olmayanları sahiplenip emzirmiş.
sohbet ettiğim gönüllü emekli öğretmen olan serpil hanımdan aldım bu bilgileri.
atılan kedilerin bir çoğunun aşıları olmadığından bir çoğu gençlik hastalığına yakalanmış durumda.
Belediye bu durumda hiç bir şekilde yardımcı olmuyormuş ne bir veteriner ne aşıları konusunda.
gönüllüller amansız bir mücadele veriyorlar.
serpil hanımla sohbetimiz sırasında oğlum olmasa gelip gönüllü çalışacağımı ama bu durumda elim kolum bağlı olduğunu söyledim.
bana interneti kullanıyormusun diye sordu.evet cevabını alınca benden bir ricada bulundu.
''sosyal medya kuvvetli ,blogunda varmış belki yazarsan sesimize ses getirenler olur''dedi.
tek ihtiyacları ilaç ve aşı. hayvanlar ve gönüllüler zor durumda.
sosyal medya kuvvetli de ben nasıl yaparım ,nasıl olur bilemiyorum.
sizlerden ricam bana yol gösteren yardım edebilecek arkadaşlara ihtiyacımız var.
blogunuzda yayınlayarak veteriner tanıdıkları olanlar onlardan ricada bulunsalar. burada bulunan veteriner arkadaşlarına yönlendirseler sizlerin de her türlü öneri ve fikirlerinize açığım
şimdiden hepinize teşekkürlerimi ileteceğim.biliyorum ve umut ediyorum ki bu yazım cevapsız kalmayacak..
Follow my blog with Bloglovin
kedi evlerinde onlarca görevli kedilerin bakımlarını üstleniyorlar.
yemeklerinden,sularına,bakımlarından ,tedavilerine..
bu görevliler hayvan sevgisi ile yoğrulmuş işini severek ve aşkla yapan insanlar.
kimi emekli öğretmen,kimi ev hanımı,kimi öğrenci,kimi yaşlı bir amca vb
buradaki kediler geniş bir alanda kurulan evlerde hoplayıp,zıplayıp özgürlükleri kısıtlanmadan kafeslere mahkum olmadan yaşıyorlar.
her kedi evinin kapasitesi sınırlı sayıda. sahipsiz hayvanlar bu alanlara bırakılıyor
aynı zamanda sahiplendiriliyorlar.
park alanı konyaaltı plajlarına inen yol kısmında olduğundan güzel sevimli yavru kedileri sahiplenip alanlar oluyor.
lakin biz insanlar herşeyin cılkını çıkarmakta üstümüze yoktur ya..
çok fazla sayıda anneleriyle birlikte yavru kedi bırakılmış. bırakılmış derken atıp kaçılmış yani..
çoğu anne durumu kabullenmeyip yavruları terk edip gitmiş.
bazı annelerde kendi yavrusu olmayanları sahiplenip emzirmiş.
sohbet ettiğim gönüllü emekli öğretmen olan serpil hanımdan aldım bu bilgileri.
atılan kedilerin bir çoğunun aşıları olmadığından bir çoğu gençlik hastalığına yakalanmış durumda.
Belediye bu durumda hiç bir şekilde yardımcı olmuyormuş ne bir veteriner ne aşıları konusunda.
gönüllüller amansız bir mücadele veriyorlar.
serpil hanımla sohbetimiz sırasında oğlum olmasa gelip gönüllü çalışacağımı ama bu durumda elim kolum bağlı olduğunu söyledim.
bana interneti kullanıyormusun diye sordu.evet cevabını alınca benden bir ricada bulundu.
''sosyal medya kuvvetli ,blogunda varmış belki yazarsan sesimize ses getirenler olur''dedi.
tek ihtiyacları ilaç ve aşı. hayvanlar ve gönüllüler zor durumda.
sosyal medya kuvvetli de ben nasıl yaparım ,nasıl olur bilemiyorum.
sizlerden ricam bana yol gösteren yardım edebilecek arkadaşlara ihtiyacımız var.
blogunuzda yayınlayarak veteriner tanıdıkları olanlar onlardan ricada bulunsalar. burada bulunan veteriner arkadaşlarına yönlendirseler sizlerin de her türlü öneri ve fikirlerinize açığım
şimdiden hepinize teşekkürlerimi ileteceğim.biliyorum ve umut ediyorum ki bu yazım cevapsız kalmayacak..
Follow my blog with Bloglovin
3 Tem 2013
hayvanlara eziyet eden deyyuslar mahşerde zebaniler kovalasın sizi
mesaim sabah 5te başlıyor benim.oğluşumu uyuttuktan sonraki ilk işim yavru kedileri ve anneyi beslemek.bazen öyle anlar oluyor ki kucağımda oğluşum ağlarken kızımda kapıda ağlıyor.şikayetçi değilim halimden bir şekilde üstesinden geliyorum.ben şikayetçi değilimde apartman sakinleri pek bi şikayetçi özellilke 1.kat ve 5.kat gözü dönmüş caniler diye adlandırıyorum ben onları ne zaman görsem şiddet içerisindeler.
kavga etmekten fenalık geldi ne laftan ne sözden anladıkları yok.bu gece en alt kattaki dışarı çıkıp mama kaplarını alıp uzağa götürdü.yetmedi hepsini terlik dayağından geçirip yakalamayınca sinirden küplere bindi.tüm hınzını anneden aldı.okkalı bir kaç tane yerleştirdi kızıma:(( olanca hızımla aşşağı indim nasıl korkmuşsa yavrum bana bile gelmedi çıkmadı arabanın altından:((( yavrulardan biri o korkuyla duvardan atlayıp gitti.şu an ciyak ciyak sesi geliyor.bu kör karanlıkta nerden bulayım ben şimdi onu allahım o bağırdıkça içim eziliyor.bir an önce sabah olsun olsun da gidip bulayım.bir yere mi sıkıştı ? burayımı bulamıyor? annesi neden gidip bulup getirmiyor? offf allahım sen aklıma mukayet ol ,bana dayanma gücü ver.
hayvanlara eziyet eden deyyuslar soyunuz tükensin.mahşerde zebaniler kovalasın sizi....
yavruları dışarıda olduğu için eve gelmiyor kızım.geliyor biraz koklaşıyoruz gidiyor.yavrulara yuva bulabilirsem anneyi alacağım.
kavga etmekten fenalık geldi ne laftan ne sözden anladıkları yok.bu gece en alt kattaki dışarı çıkıp mama kaplarını alıp uzağa götürdü.yetmedi hepsini terlik dayağından geçirip yakalamayınca sinirden küplere bindi.tüm hınzını anneden aldı.okkalı bir kaç tane yerleştirdi kızıma:(( olanca hızımla aşşağı indim nasıl korkmuşsa yavrum bana bile gelmedi çıkmadı arabanın altından:((( yavrulardan biri o korkuyla duvardan atlayıp gitti.şu an ciyak ciyak sesi geliyor.bu kör karanlıkta nerden bulayım ben şimdi onu allahım o bağırdıkça içim eziliyor.bir an önce sabah olsun olsun da gidip bulayım.bir yere mi sıkıştı ? burayımı bulamıyor? annesi neden gidip bulup getirmiyor? offf allahım sen aklıma mukayet ol ,bana dayanma gücü ver.
hayvanlara eziyet eden deyyuslar soyunuz tükensin.mahşerde zebaniler kovalasın sizi....
yavruları dışarıda olduğu için eve gelmiyor kızım.geliyor biraz koklaşıyoruz gidiyor.yavrulara yuva bulabilirsem anneyi alacağım.
3 Haz 2013
25 May 2013
süper babaanne seni çok seviyoruzz:))
pişik geçmeyince soluğu sağlık ocağında aldık.aile hekimimizden de fırçamızı yedik:) otobüs ,dolmuş derdi yok iki adımlık yer bu çocuk böyle oluncaya kadar nerdeydin be kadın?? pişik malesef mantara çevirmiş:(
ben balık etli bir hatunum yazın Antalya'nın sıcağı ve neminde kot giydiysem mutlak pişik olurum.o ne acıdır ben bile dayanamazken bu acıya bu sabim nasıl durdu??neyseki kullandığımız trosyd 2 günde anında etki yaptı..pişik olduğunda çoğu bezi değiştir demişti ve bende öyle yapmıştım.ama bu yanlışmış.bezi değiştirmeyecekmişiz..
annem (kayınvalidem) hasta olmasına belinde 4 ayrı yerde fıtık olmasına rağmen durmuyor dolanıyor iş yapıyor.eski toprak alışkın kadın ne yapsın.balkonlar sayesinde gün yüzü gördü tencereler tencere olalı böyle yemekler görmedi:)) eve arkadaşlarımız geldiğinde gençler özel bişe konuşacaktır deyip odadan dışarı çıkmaz.gündüzleri oturup ufugu yani kendi oğlunu çekiştiririz hatta yerden yere vurduğumuz da olur:))
yaşanmış hayat hikayeleriyle beni çok güldürüyor bazen de hüzünlendiriyor.
eşi çok hasta midesinden ameliyat olmuş.ama anneye eziyet ediyor hastalığından dolayı..kadın peşinde dolanmaktan yorgun düşmüş sızmış uyumuş kalmış .sabah uyandığında yastığının yanında su bardağı görmüş.
gece sesini duyuramayan eşi fırlatmış bardağı.bu esnada kendi annesi de hasta hastane de yatıyor.
taburcu olacağı gün hastaneye gitmiş.orada da kızkardeşinin gazabına çemkirmesine uğramış.
neyse annem,kızkardeşi sedyede annesi asansöre binmişler.
annem asansörde kızkardeşine ''sevim bunlar kim''demiş:)))
ne hikayeler var annemde kolu komşu ,mahallenin delileri..envayi çeşit deli varmış..
babaannesi oğluşuma örgüler örmüş biraz büyükler ama olsun:) şimdi bir tane daha başladı.bana anlattı gösterdi ama ben çözemedim kafam basmadı:)
ben balık etli bir hatunum yazın Antalya'nın sıcağı ve neminde kot giydiysem mutlak pişik olurum.o ne acıdır ben bile dayanamazken bu acıya bu sabim nasıl durdu??neyseki kullandığımız trosyd 2 günde anında etki yaptı..pişik olduğunda çoğu bezi değiştir demişti ve bende öyle yapmıştım.ama bu yanlışmış.bezi değiştirmeyecekmişiz..
annem (kayınvalidem) hasta olmasına belinde 4 ayrı yerde fıtık olmasına rağmen durmuyor dolanıyor iş yapıyor.eski toprak alışkın kadın ne yapsın.balkonlar sayesinde gün yüzü gördü tencereler tencere olalı böyle yemekler görmedi:)) eve arkadaşlarımız geldiğinde gençler özel bişe konuşacaktır deyip odadan dışarı çıkmaz.gündüzleri oturup ufugu yani kendi oğlunu çekiştiririz hatta yerden yere vurduğumuz da olur:))
yaşanmış hayat hikayeleriyle beni çok güldürüyor bazen de hüzünlendiriyor.
eşi çok hasta midesinden ameliyat olmuş.ama anneye eziyet ediyor hastalığından dolayı..kadın peşinde dolanmaktan yorgun düşmüş sızmış uyumuş kalmış .sabah uyandığında yastığının yanında su bardağı görmüş.
gece sesini duyuramayan eşi fırlatmış bardağı.bu esnada kendi annesi de hasta hastane de yatıyor.
taburcu olacağı gün hastaneye gitmiş.orada da kızkardeşinin gazabına çemkirmesine uğramış.
neyse annem,kızkardeşi sedyede annesi asansöre binmişler.
annem asansörde kızkardeşine ''sevim bunlar kim''demiş:)))
ne hikayeler var annemde kolu komşu ,mahallenin delileri..envayi çeşit deli varmış..
babaannesi oğluşuma örgüler örmüş biraz büyükler ama olsun:) şimdi bir tane daha başladı.bana anlattı gösterdi ama ben çözemedim kafam basmadı:)
13 May 2013
hastane çantası yükten başka birşey değil..birde geçmeyen pişik:(
hastane çantası dedikleri!.. ve benim haftalar öncesinden hazırladığım biraz netten biraz eş dosttan öğrenip hazırladım ne telaşeydi..lakin o çanta koca bir yükten başka bir şey değil. cicili ,bicili pijama takımları aldım
iç çamaşırları,emzirme sütyenleri,lohusa külotları,hırka ,çorap vs vs..ne pijama takımlarımı giyebildim ,ne iç çamaşırları nede başka bir şey..o kocaman çantadan tek kullandığım terlik ve ıslak mendiller oldu..
bebek çantamızda burun aspiratörüne kadar vardı.bebek çantamızda en çok ihtiyaç zıbın takımları oldu.altını her açtığımızda işediği için:) bolca atl üst ve zıbın takımı şart..
sonda takılacağından gecelik istendi.hadi buyur burdan yak gecelik almamıştım ki ben!..bir koşuşturma neyse gecelik tedarik edildi. heyecanla beklemeye koyulduk.beni sedyeyle aşşağıya götürmeye geldiklerinde zangır zangır titriyordum.bacaklarımı durdurmak ne mümkün takır takır titriyorlardı.aşağıda sakin olmam istendi.ama yapamıyordum bütün vücudum oynuyordu resmen..bir iğne yapıldı amilyat için hazırlandım.sonra bir hemşire elinde maske abla buraya konuş diyerek sohbet ediyordu benimle. nerden geldin falan filan derken maskenin ağzıma kapandığını hatırlıyorum sadece..
bir kaç gün sonra 1 aylık olacağız.evde babaannemiz var.bizde oğluşu yıkamak olay oldu:)) manevi annelerim ve babaannemiz arasında ittifak sağlanamadı biri perşembe çocuk yıkanmaz diyor babaannemiz cuma yıkanmaz perşembe yıkanır diyor.tuzlanır ,tuzlanmaz derken çocuğum kokacaktı kirden valla:))
neyse el birliği ile yıkadılar şükürr..
bez olarak prima pampers almıştım lakin bizde pişik yaptı:(( pişiğide geçti deriler soyuldu:( bephantol ,çinko oksit ,hametan bir işe yaramadı.bezimizi değiştirdik biraz has zeytinyağı ,biraz çinko oksitle bephantolü karıştırıp sürdüm.biraz iyileşir gibi oldu.babaannemiz ''ben biliyorum pişiktir'' diyor:)) ''anne diyorum bak kaç gün oldu geçmedi ve deriler soyulmuş.enfeksiyon kapmış olabilir bu mantar olabilir dr görmesi şart cevap şu ''ben biliyorum ben biliyorum pişiktir kız'':)))
uykusuz geceler bebiş kucağındayken gözünün kapanıp kafanın düşmesi:)) ama o mis kokusu dünyalara bedel.rabbim tüm bebek bekleyenlere ve isteyenlere yaşatsın bu duyguyu..
geceleri bunu mu yapsam acep:)) sevgi ile kalın
iç çamaşırları,emzirme sütyenleri,lohusa külotları,hırka ,çorap vs vs..ne pijama takımlarımı giyebildim ,ne iç çamaşırları nede başka bir şey..o kocaman çantadan tek kullandığım terlik ve ıslak mendiller oldu..
bebek çantamızda burun aspiratörüne kadar vardı.bebek çantamızda en çok ihtiyaç zıbın takımları oldu.altını her açtığımızda işediği için:) bolca atl üst ve zıbın takımı şart..
sonda takılacağından gecelik istendi.hadi buyur burdan yak gecelik almamıştım ki ben!..bir koşuşturma neyse gecelik tedarik edildi. heyecanla beklemeye koyulduk.beni sedyeyle aşşağıya götürmeye geldiklerinde zangır zangır titriyordum.bacaklarımı durdurmak ne mümkün takır takır titriyorlardı.aşağıda sakin olmam istendi.ama yapamıyordum bütün vücudum oynuyordu resmen..bir iğne yapıldı amilyat için hazırlandım.sonra bir hemşire elinde maske abla buraya konuş diyerek sohbet ediyordu benimle. nerden geldin falan filan derken maskenin ağzıma kapandığını hatırlıyorum sadece..
bir kaç gün sonra 1 aylık olacağız.evde babaannemiz var.bizde oğluşu yıkamak olay oldu:)) manevi annelerim ve babaannemiz arasında ittifak sağlanamadı biri perşembe çocuk yıkanmaz diyor babaannemiz cuma yıkanmaz perşembe yıkanır diyor.tuzlanır ,tuzlanmaz derken çocuğum kokacaktı kirden valla:))
neyse el birliği ile yıkadılar şükürr..
bez olarak prima pampers almıştım lakin bizde pişik yaptı:(( pişiğide geçti deriler soyuldu:( bephantol ,çinko oksit ,hametan bir işe yaramadı.bezimizi değiştirdik biraz has zeytinyağı ,biraz çinko oksitle bephantolü karıştırıp sürdüm.biraz iyileşir gibi oldu.babaannemiz ''ben biliyorum pişiktir'' diyor:)) ''anne diyorum bak kaç gün oldu geçmedi ve deriler soyulmuş.enfeksiyon kapmış olabilir bu mantar olabilir dr görmesi şart cevap şu ''ben biliyorum ben biliyorum pişiktir kız'':)))
uykusuz geceler bebiş kucağındayken gözünün kapanıp kafanın düşmesi:)) ama o mis kokusu dünyalara bedel.rabbim tüm bebek bekleyenlere ve isteyenlere yaşatsın bu duyguyu..
geceleri bunu mu yapsam acep:)) sevgi ile kalın
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)