yazmadıkça yazasım gelmiyor.tüm istediğin ,şevkin kırılıyor.ama aklının bir yarısı da burada..bu gelgitler arasında yitip gidiyorsun.hastahane işleri olduğundan haziran ayında GÜLEN' le beraberdik.
hayat o kadar süprizlerle dolu ki hangi gün ne getireceğini asla tahmin bile edemiyorsun.
bir takım sıkıntılarımız vardı ama bir yandan da mutluyduk.bebek haberi hepimizi sevinç ve
neşeye boğmuştu..sonrası!..onlar fethiye'ye döndü.ben bebeğimi kaybettim.toparlamak için
İZMİR'e gittim.o esnada gülen İZMİT'te kardeşinin yanındaydı.uzun süredir yazmıyor.
bir çok nedeni var kendine göre...hakan abimde İZMİR'deydi.gülen taa izmit'ten plan ,projeyi yapmış
''hakan kızlar çok bunalmış onları dışarı çıkar'' diye organizasyonu ayarlamıştı.ve biz hakan abi kardeşi volkan ben ve gülem zuzum buluşup çok güzel bir gece geçirmiştik.
onca sıkıntısına rağmen izmit'ten bile yetişmişti.fedakar,cefekar ahh ahh anlatılmaz ki!.. yaşanır..
yine hastahane işleri olduğu için ANTALYA'dalar.
aynı dakikalar içersin de hüzün,gözyaşı,üzüntü,sevinç duygularının birbirine karıştığı
yoğun duygu seli yaşadık hep beraber.
çoğu kez onun yerine koyup kendimi ben olsaydım ne yapardım?? sorusunu sordum kendime.
sevdiğin,eşin,canın..sorumun cevabını bile veremedim kendime..
ama bunu ben değil kendisi yazsın.olayı yaşayan
ve birebir içinde olan ve aynı zamanda anlatma uslubü benimkinden daha şahane olan
ve eşini çok seven kadın yazsın..
bilgisayarım göçtüğünden ekrana bağladığımız notebooktan dolayı ekran çözünürlüğü
oldukça büyük.karşı koltuktan oturan görüyor ne yazdığımı:)) sayfayı daha fazla kaydırma
imkanım olmuyor.önizleme yapmak mümkün değil.
o yüzden yazının nasıl olduğuna dair hiç bir fikrim yok..geçici rahatsızlık için
özür dilerim..
ruhen ve bedenen çok yorgunum..geçecek bu yorgunluklar..yüce rabbim kimseyi darda
bırakmasın.dermansız dert vermesin..tüm hastalara şifa bekleyenlere acil şifalar versin..
28 Eyl 2012
10 Eyl 2012
saçaklı börek. sevmedik misafire çay peskuvit:))
baklava açamıyorum ama en azından kendimi kurtaracak kadar yapıyorum:))
buda beni oldukça mutlu ediyor.
misafiri severim misafir ağırlamasını da hele ki gelen birde sevdiğim kişilerse her şey çok güzel olsun isterim..
ama hep sevdiğimiz insanlar gelmez elbet..bazen sevmediklerimizde gelebilir.
saygıda kusur etmem ama hizmette ederim:)) öyle çok özenip bezenmem
hatta çayın yanına ekstra bişeyler bile yapmam..püskevit çeşitlerini sıralarım tatlısı ,tuzlusu:))
ama neden ?? aslında ayırım yapmak hani sevdiklerine bal börek sunupta
sevmediklerine çay peskuvit biraz ayıp elbet ama!..
taa ezelinden dedim. yine diyorum ben merkezci insanları SEV-Mİ-YO-RUM..
herşeyi ben bilirim edalarını , insanları komuta etmelerini ,herşeye karışmalarını,
maşallahhh a- dan z'ye her konuda her yerden fırlamaları..kulaklarıda keskindir haa
bildiği aslında hiç bilmediği bir konuda bile atıp tutmaları..atıp tutsa tamam. birde diklenir itiraz eder kızar ''hayır efendim o öyle değil'' hımmm gerçeğini uzmanımızdan dinleyelim:)) neysee neysee...
vakti zamanında bir pizza yapmıştım. allahım tuzu eksik olmuş,acısı olsaydı eyi olurdu
hamuru kalın ,bol acılı olacak?? acılı adana değil anam bu pizza:))
işte sütten ağzım yanınca bu kişilere çay pesküvitt:))
saçaklı börek demek ki sevdiceklerim gelmiş:))
saçaklı börek hamuru un, tuz ve yumurtadan oluşuyor.az kalın şeritler halinde kesilir.üstü yağlansın diye az sıvı yağ ile yağlanır fırında üstü kızarıncaya kadar pişirilir.öte yandan tavuk bol suda haşlanır.tavuk didelenir.
kızarmış olan saçakların üstüne tavuklar serilir.tavuğun suyuda bunların üzerine üstünü geçirecek kadar gezdirilip ocağa alıp kaynaması sağlanır..sonra servise hazırdır..
buda beni oldukça mutlu ediyor.
misafiri severim misafir ağırlamasını da hele ki gelen birde sevdiğim kişilerse her şey çok güzel olsun isterim..
ama hep sevdiğimiz insanlar gelmez elbet..bazen sevmediklerimizde gelebilir.
saygıda kusur etmem ama hizmette ederim:)) öyle çok özenip bezenmem
hatta çayın yanına ekstra bişeyler bile yapmam..püskevit çeşitlerini sıralarım tatlısı ,tuzlusu:))
ama neden ?? aslında ayırım yapmak hani sevdiklerine bal börek sunupta
sevmediklerine çay peskuvit biraz ayıp elbet ama!..
taa ezelinden dedim. yine diyorum ben merkezci insanları SEV-Mİ-YO-RUM..
herşeyi ben bilirim edalarını , insanları komuta etmelerini ,herşeye karışmalarını,
maşallahhh a- dan z'ye her konuda her yerden fırlamaları..kulaklarıda keskindir haa
bildiği aslında hiç bilmediği bir konuda bile atıp tutmaları..atıp tutsa tamam. birde diklenir itiraz eder kızar ''hayır efendim o öyle değil'' hımmm gerçeğini uzmanımızdan dinleyelim:)) neysee neysee...
vakti zamanında bir pizza yapmıştım. allahım tuzu eksik olmuş,acısı olsaydı eyi olurdu
hamuru kalın ,bol acılı olacak?? acılı adana değil anam bu pizza:))
işte sütten ağzım yanınca bu kişilere çay pesküvitt:))
saçaklı börek demek ki sevdiceklerim gelmiş:))
saçaklı börek hamuru un, tuz ve yumurtadan oluşuyor.az kalın şeritler halinde kesilir.üstü yağlansın diye az sıvı yağ ile yağlanır fırında üstü kızarıncaya kadar pişirilir.öte yandan tavuk bol suda haşlanır.tavuk didelenir.
kızarmış olan saçakların üstüne tavuklar serilir.tavuğun suyuda bunların üzerine üstünü geçirecek kadar gezdirilip ocağa alıp kaynaması sağlanır..sonra servise hazırdır..
3 Eyl 2012
İZMİR Yeşilyurt Devlet Hastanesinde rezillik diz boyu...
izmir'de görümceme refaketçi kalırken hastanede olan bitene seyirci ve hayran kaldım.bir gece, sadece bir gece sessiz,dingin bir uyku istedim ama ne mümkün..her gece mi kavga olur arbede çıkar evet her gece hasta yakınlarıyla ,hemşireler,refakatçiyle doktor..doktorun asistanından ,asistanın proftan haberi yok kim kime dum duma.ve bir gün değil her gün mü hasta dosyası karışır evet her gün dosyalar karışıyor.rezalet diz boyu sistem diye bir şey yok.dikişli amilyatlı hastalar oda ,oda taşınıyor eziyetten başka bir şey değil. rahimi alınan bayan hasta yatağında inim ,inim inliyor. rengi beti benzi gitti kadının nefes alması gittikçe zorlaştı. 3 gün gastereloji doktoru beklediler. midesi ile bir sıkıntısı var bayanın ama ortada doktor yok..kadın bildiğin ölüyor. öyle kötü oldu ki sonunda abisi,eşi hemşirelerin orda arbede çıkardılar.eşi masaya yumruğu vurdu.insan haklarına şikayete gittiler,ordan başhekime nitekim gasteroloji doktoru geldi ve kadın apar topar tekrar bir amilyata daha alındı..
proflar vizite çıkıyor hasta soruyor '' dr bey ne zaman taburcu olurum'' dr'' kendini iyi hissediyorsan bugün taburcusun'' hasta daha iyileşmemiş ayağa zor kalkıyor ve ateşi yüksek bu hastanın?? bu hasta görümcem oda haklı sıkıldı kavgadan hastanenin piss tuvaletlerinden daha çok mikrop kapması olası..wc ye gittiği vakit hemşireye soruyor ''taburcumuyum ben'' hemşire bilmiyor yanındakine soruyor oda bir başkasına..sonra geliyorlar ve diyorlar ki ''güneş hanım şuraya imza isim soyisim''
o güne kadar sesim çıkmamıştı ama orada hopsss diyorum..hemşireye ''doktor taburcu etmediyse ve siz kendi yetkisiyle diyerek imza attıracaksınız. bütün mesuliyeti hasta kabul etmiş olacak.bu hastanın ateşi çok yüksek ve henüz iyileşmedi.neden imzanın ne için olduğunu açıklamıyorsunuz.herhangi bir şey olduğunda bunun mesuliyetini kim alacak'' hemşire hemen arızaya geçti ses tonunu yükseltti neredeyse beni dövecek.taburcu işleminide iptal ediyor artistlik hareketlerle..''bakın dedim atar yapmayın ben olay çıkarmaya gelmedim sadece sorumluluk ve mesuliyetini anlasın diye görümcemi uyarmak istedim.ses tonunuzu düşürün. kimsenin canı sıkılmasın arızaya geçmek üzereyim'' dedim teyze,yenge beni bekleme salonuna çıkardı.
tam bir rezalet baştan sona...
şimdi antal'ya tıp fakültesindeyim..buradakilerin hepsi çömez bir işlem yaptırana kadar canınız çıkıyor.en ufak birşeyde bile telefon açıp birbirlerine soruyorlar çünkü..geldiğinize ,geleceğinize bin pişman oluyorsunuz.
birde binalar birbirinden o kadar uzak ki a blok, b blok bildiğin labirent çık çıkabilirsen.
gülem'in işi için burdayım hastanede köşe kapmaca oynuyoruz..binalar arası mekik dokuyoruz.a kişisi b ye gönderiyor b kişisi c ye..neyse uzun maratondan sonra alacağımızı aldık.doğru doktorun yolunu tuttuk..tam 4 kapı gezdik..girdiğimiz kapılardan aldığımız cevaplar'' ben bilmem dr'un kimse ona git'' ''benim branşım değil ''
burası değil bayan falancı yere gideceksiniz''sonuncu odada aynı kelamları duyunca '' siz bilmiyorsunuz,o bilmiyor,nöroloji dr bilmiyor. ben şurdan yoldan geçen vatandaşa sorayım onlar sizden iyi bilir ozaman'' dedim.. ve dr bey beni psikiyatriye sevketti:)) traji komik
durum vahim vay halimize!...
proflar vizite çıkıyor hasta soruyor '' dr bey ne zaman taburcu olurum'' dr'' kendini iyi hissediyorsan bugün taburcusun'' hasta daha iyileşmemiş ayağa zor kalkıyor ve ateşi yüksek bu hastanın?? bu hasta görümcem oda haklı sıkıldı kavgadan hastanenin piss tuvaletlerinden daha çok mikrop kapması olası..wc ye gittiği vakit hemşireye soruyor ''taburcumuyum ben'' hemşire bilmiyor yanındakine soruyor oda bir başkasına..sonra geliyorlar ve diyorlar ki ''güneş hanım şuraya imza isim soyisim''
o güne kadar sesim çıkmamıştı ama orada hopsss diyorum..hemşireye ''doktor taburcu etmediyse ve siz kendi yetkisiyle diyerek imza attıracaksınız. bütün mesuliyeti hasta kabul etmiş olacak.bu hastanın ateşi çok yüksek ve henüz iyileşmedi.neden imzanın ne için olduğunu açıklamıyorsunuz.herhangi bir şey olduğunda bunun mesuliyetini kim alacak'' hemşire hemen arızaya geçti ses tonunu yükseltti neredeyse beni dövecek.taburcu işleminide iptal ediyor artistlik hareketlerle..''bakın dedim atar yapmayın ben olay çıkarmaya gelmedim sadece sorumluluk ve mesuliyetini anlasın diye görümcemi uyarmak istedim.ses tonunuzu düşürün. kimsenin canı sıkılmasın arızaya geçmek üzereyim'' dedim teyze,yenge beni bekleme salonuna çıkardı.
tam bir rezalet baştan sona...
şimdi antal'ya tıp fakültesindeyim..buradakilerin hepsi çömez bir işlem yaptırana kadar canınız çıkıyor.en ufak birşeyde bile telefon açıp birbirlerine soruyorlar çünkü..geldiğinize ,geleceğinize bin pişman oluyorsunuz.
birde binalar birbirinden o kadar uzak ki a blok, b blok bildiğin labirent çık çıkabilirsen.
gülem'in işi için burdayım hastanede köşe kapmaca oynuyoruz..binalar arası mekik dokuyoruz.a kişisi b ye gönderiyor b kişisi c ye..neyse uzun maratondan sonra alacağımızı aldık.doğru doktorun yolunu tuttuk..tam 4 kapı gezdik..girdiğimiz kapılardan aldığımız cevaplar'' ben bilmem dr'un kimse ona git'' ''benim branşım değil ''
burası değil bayan falancı yere gideceksiniz''sonuncu odada aynı kelamları duyunca '' siz bilmiyorsunuz,o bilmiyor,nöroloji dr bilmiyor. ben şurdan yoldan geçen vatandaşa sorayım onlar sizden iyi bilir ozaman'' dedim.. ve dr bey beni psikiyatriye sevketti:)) traji komik
durum vahim vay halimize!...
1 Eyl 2012
oje dediğin nedir ki sen yumurta kırabiliyon mu ondan haber ver bana:))
bu hatunlar aşmışş sanat eseri bunlar. vala ben sol elime düzgün süremiyorum tek renk ojeyi
kabiliyet yoksunu:)) birde börtü ,böcek yapacağım ha pehh:)
saç konusunda da öyleyim bir topuz ,bir model veremem yapamam.
topla tepeye mandal tokayı vur işte bu bitti gitti:))
birde bir ton malzeme aldım maşasıydı ,fönüydü vs vs çekmecede duruyolar.beni anca kuaför paklar.kıskandım şimdi bu hatunları.
birde kuaföre gitmeden ellerindeki malzemeyle ne saçlar yaptılar yahu
fiyonk ,örgü vs vs.. fiyonk yapayım dedim açtım videoyu tekrar tekrar izledim.
başladım yapmaya ne fiyonk yaptım beaa saçım kördüğüm oldu çözmem bi 15 dk aldı:))
dedim bu işler bana göre değil.hevesim kaçtı,canım sıkıldı..
dedim gideyim mutfağa bir kek ,tatlı profiretol neyin yapayım.
aman canım onlarda mutfakta başarılı değildir demi?? oje dediğin nedir ki!..
yemek faslını geçtim çay demlemeyi bilmeyen öğrenciler var:)) temizlik nasıl yapılır bi haberler
yumurtayı bile kabuğuyla kırıyorlar :)) ahh ahh anneler aman kızım okusun ben yaparım diye
hiç bir iş vermemiş bunlara.öyle alışmışlar ki aman annem yapıyor nasılsa diyorlar.
yarın bir gün evleneceksin o zamanda mı ananı çağıracaksın evladım.
çocukların suçu yokki..ama insanda biraz merak olur
ne bileyim çay demlemeyi bile bilmiyorsan ben daha ne diyeyim.
nerden geldi şimdi bu konu aklıma?? ha ben şimdi bunları yapamıyorum ya bahanelerime bak öğrencileri
eleştiriyorum fenayım fena:)))
ohh mis gibi kokuyor bak ortalık..patatesli açma yanınada çay demledim mi benden mutlusu yok valla :)))
kabiliyet yoksunu:)) birde börtü ,böcek yapacağım ha pehh:)
saç konusunda da öyleyim bir topuz ,bir model veremem yapamam.
topla tepeye mandal tokayı vur işte bu bitti gitti:))
birde bir ton malzeme aldım maşasıydı ,fönüydü vs vs çekmecede duruyolar.beni anca kuaför paklar.kıskandım şimdi bu hatunları.
birde kuaföre gitmeden ellerindeki malzemeyle ne saçlar yaptılar yahu
fiyonk ,örgü vs vs.. fiyonk yapayım dedim açtım videoyu tekrar tekrar izledim.
başladım yapmaya ne fiyonk yaptım beaa saçım kördüğüm oldu çözmem bi 15 dk aldı:))
dedim bu işler bana göre değil.hevesim kaçtı,canım sıkıldı..
dedim gideyim mutfağa bir kek ,tatlı profiretol neyin yapayım.
aman canım onlarda mutfakta başarılı değildir demi?? oje dediğin nedir ki!..
yemek faslını geçtim çay demlemeyi bilmeyen öğrenciler var:)) temizlik nasıl yapılır bi haberler
yumurtayı bile kabuğuyla kırıyorlar :)) ahh ahh anneler aman kızım okusun ben yaparım diye
hiç bir iş vermemiş bunlara.öyle alışmışlar ki aman annem yapıyor nasılsa diyorlar.
yarın bir gün evleneceksin o zamanda mı ananı çağıracaksın evladım.
çocukların suçu yokki..ama insanda biraz merak olur
ne bileyim çay demlemeyi bile bilmiyorsan ben daha ne diyeyim.
nerden geldi şimdi bu konu aklıma?? ha ben şimdi bunları yapamıyorum ya bahanelerime bak öğrencileri
eleştiriyorum fenayım fena:)))
ohh mis gibi kokuyor bak ortalık..patatesli açma yanınada çay demledim mi benden mutlusu yok valla :)))
31 Ağu 2012
26 Ağu 2012
ilk tokatımı yedim patilisinden:)))
havalar çok sıcak yımırta nerede yatacağını bilemiyor.kah balkonda,kah antrede şimdi banyoya dadandı:) ama haklı banyonun beton buz gibi. anlamadığım şey bütün gün normal yiyor,içiyor,uyuyor lakin gece saat 3.30civarlarını gösterdi mi bir atraksiyon başlıyor tazı gibi pırr balkona, pır vitrinin tepesine arada bir bana gelip pati atıp pırr şayet uyuyorsam yatakodasına öyle bir hışımla üstümüzden atlayıp cama çıkıyor ki!..eşim uyandı aşağı düştü bu demiş:)) kafayı uzatıp cama baktı burun buruna geldiler:)) birde biz uyurken ayağımızı ısırıyor.çoğu zaman ayak ucumuzda uyuyor.bu aralar pek sevgi delisi kendini sevdirmiyordu uzun zamandır.izmir'den geldiğimden beri hiç yanaşmamıştı yanıma..şimdi ben uzanmışsam hemen üstüme çıkıp gıdısını kaldırıp sev beni diyor sevdikten sonra kafasını gögsüme koyup beraber uyuyoruz.sonra ya sıcaktan ya da sıkılıyor atlayıp gidiyor.
öyle komik şeyler yapıyor ki ölüyoruz gülmekten.şimdi çekmece deşme ,çekmecedekileri dışarı atma ,çamaşır sepetinin içine girme birde okadar tırsak ki!..balkondayız karşı aptmandan aşağı tahta attılar bir kaçısı var içeri :)) sonra balkona geldi çok garip bir ses hırıltılı içten gelen bir ımmmmmm onlaramı kızıyor sonra kuyruğu dahil bütün tüyleri havaya kalkıyor kamburu çıkıyor ve yan yan gidiyor ama bir türlü çekemedim o halini:)
vileda yaparken peşinden koşuyor ,sıkarken pati atıyor viledaya..pcdeyken yanıma geldi ayağa kalkıp kucağıma çıkmak istiyor bende bakmıyorum tabi enemm birde ne görim vileda kovasının içine düşmüş türüm türüm kokuyor:)) korkmuş titriyor ne güldüm:))))
dün misafirlerim vardı.yemekti,çaydı birde gelenlerden birinin astımı var.yımırtayı odaya kapattık.çocuklar var ufak olan tutturdu mu tediyi istiyomm tediyi istiyom yırtıyo kendini:) kapalı durmaya hiç alışkın değil salon kapısının önünde yatıyor kapı açılınca pırr içeri:) alıp dışarı çıkardım mutfaktayım geldi bildiğin tokat attı
şaştım :)) içerden aldım diyemi onunla ilgilenmedim diyemi çözemedim:)
bu çikolatalarda çiçek annem getirdi.azerbeycan'dan gelmiş.öyle güzeller ki yemeğe kıyamadım ya:))
sevgi ve dostça kalın...
öyle komik şeyler yapıyor ki ölüyoruz gülmekten.şimdi çekmece deşme ,çekmecedekileri dışarı atma ,çamaşır sepetinin içine girme birde okadar tırsak ki!..balkondayız karşı aptmandan aşağı tahta attılar bir kaçısı var içeri :)) sonra balkona geldi çok garip bir ses hırıltılı içten gelen bir ımmmmmm onlaramı kızıyor sonra kuyruğu dahil bütün tüyleri havaya kalkıyor kamburu çıkıyor ve yan yan gidiyor ama bir türlü çekemedim o halini:)
vileda yaparken peşinden koşuyor ,sıkarken pati atıyor viledaya..pcdeyken yanıma geldi ayağa kalkıp kucağıma çıkmak istiyor bende bakmıyorum tabi enemm birde ne görim vileda kovasının içine düşmüş türüm türüm kokuyor:)) korkmuş titriyor ne güldüm:))))
dün misafirlerim vardı.yemekti,çaydı birde gelenlerden birinin astımı var.yımırtayı odaya kapattık.çocuklar var ufak olan tutturdu mu tediyi istiyomm tediyi istiyom yırtıyo kendini:) kapalı durmaya hiç alışkın değil salon kapısının önünde yatıyor kapı açılınca pırr içeri:) alıp dışarı çıkardım mutfaktayım geldi bildiğin tokat attı
şaştım :)) içerden aldım diyemi onunla ilgilenmedim diyemi çözemedim:)
bu çikolatalarda çiçek annem getirdi.azerbeycan'dan gelmiş.öyle güzeller ki yemeğe kıyamadım ya:))
sevgi ve dostça kalın...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)