17 -18 yaşlarımda yerinde duramayan ,oldukça hareketli,muzip,zıpır fırlamanın önde gidenlerindendim:)
pek şey kaybetmiş sayılmam sadece bir kaç şey haricinde ben yine benim.mesela sokalarda bağıra bağıra şarkı söylemiyorum,yağmurda dolaşmıyorum ,darbuka çalamıyorum unutmuşum:) vb gibi..
lisedeyken ah ah ne günlerdi.keşke o yıllara geri dönebilme imkanım olsa.sınıf başkanıydım o dönemler ama ne sınıf başkanı!.. ders boşsa öğretmen masasına oturur tempo tutar ve bütün sınıf şarkı söylerdik..nöbetçi öğretmen gelince''hocam bütün sınıfı yazdım listeye susmuyorlar napayım ki'' derdim:))
ne kadar aykırı giyim yasak şeyler varsa bendeydi.renkli çoraplar,kazaklar.takılar..
Biz 6 kişiydik hiç ayrılmayan her daim beraber..kantinde ,bahçede eğer takım eksikse 3 ,4 kişiysek ekürüleriniz nerde denirdi.tam gündü okulumıuz.öğle yemeklerini yaz zamanı bahçede yerdik.sofra bezi serer herkes evden birşeyler getirirdi.o dönemler kredili sistem çıkmış ama ne öğretmenler ,ne müdür kimse anlamamıştı sistem daha oturmamıştı.bize istemediğin derse girmeme hakkımız olduğunu ,ders saatinin toplamı kadar devamsızlık yapma imkanımız olduğu söylenmişti.elimize böyle bir fırsat geçmiş kaçırırmıydık?
atölye derslerinde 14 kişiydik.normal derste 2 branş birleşince 45 kişiydik.boş derslerde özellikle atölyede çok eğlenirdik.ne sapkınlıklar yapardık.istemediğimiz derse girmez okulun hemen arkasında ama öğretmenlerin yoldan geçerken görüş mesafesinde olduğu Buca Belediyesinin kafeteryasında sigara tüttürürdük.ne cesaret ama!..okey oynamaya giderdik.gençlik başımda duman hepimizde aşk meşk türküleri
olmayacak şeyler peşinde koşmak..mesela ben okulun biraz aşşağasında concorde düğün salonu üst katı sinama ,alt katı kafe olan yerde garson çocuğa aşıktım.ama onun bundan haberi yoktu:)
dersleri eker koştur ,koştur oraya giderdik.onu görünce elim ayağım titrer ne kadar salaklık ve sakarlık varsa yapardım:) şair kesilmiştim o zamanlar ne şiirler yazardım..annem kalp hastasıydı benim.hastalandığında hastane maceramız başlardı.kalp kapağında büyüme olduğundan diğer organlarda büyüme yapıyordu.karnı hep şişti hamileler gibi..
lise 2.dönemde babam rahatsızlanmıştı.dr akciğer kanseri olduğunu ve 3 aylık ömrü kaldığını söylemişti.Annnem babamın tedavisini üstlendi ve babam 1 yıl yaşadı..sınıftayız ve sınavdayız.kapı çaldı ve müdür yardımcımız kürşat bey odaya girdi.''funda'cım evden çağırdılar.acil gitmen gerekiyor. ben sana sınav için izin kağıdı vericem'' demişti.çantamı toparlayıp çıktım sınıftan.annem fenalaştı galiba diye geçirdim içimden.lakin üzerimde para olmadığı için sınıfa geri dönüp kızlardan alayımda gideyim demiştim.kapı benim bıraktığım gibi aralıktı.ve bütün arkadaşlarım hocanın etrafına toplanmış ''hocam ne olmuş''diye soruyorlardı.
''arkadaşınızın babası ölmüş çocuklar''demişti..ben elimdeki çanta bir yana ben bir yana yığılmıştım öylece...
beni eve kürşat hocam bıraktı..aradan 1 ay geçti annem ufak bir kalp spazmı geçirdi..refaketçi kalıyordum başında..okulu iyice boşlamıştım..devamsızlığım artmış ders notlarım en kötüsüne düşmüştü..o yıl sınıfta kaldım ben.arkadaşlarım bir üst sınıfa geçmiş bense benim altım olan sınıfla aynı odadaydım..onlar seneye mezun oldu.benimse 1 dönemim daha vardı..sonrası daha acı!..abimle olan kısım ama o bölümü hatırlayıp kendimi üzmeyi ,ağlatmayı ,yıpratmayı istemiyorum.buraya gelinceye kadar doldum zaten:((
bütün irtibatımız kopmuş sonbaharda dökülen yapraklar gibi hepimiz bir yerlere savrulmuştuk.oysa hayallerimiz vardı.okul bitince üniyi kazanacak hepimiz aynı evde birimiz yemek ,birimiz bulaşık vb :((
yeni edindiğim arkadaşlıklarımda hep lisedeki kızları aradım.ayşe'yi fatma'ya benzettim,gül'ü nazan'ıma hep onlardan birşeyler aradım bunca yıl..
3 değil 5 değil 19 yıl sonra face sayesinde buldum onları..İzmir'de buluştuk..ne buluşmaydı ama!..hiç biri değişmemişti.sadece biraz kilo almış,zayıflamışlardı..özleri aynıydı lisede bıraktığım gibi..iyiki varsın face..