ANTALYA KUM FESTİVALİ!...

 

bu yıl hollywood fiğürleri vardı.harry potterden,örümcek adama,batmandan,007 james bonda,piyanist,hulk,fredinin kabusu, titanik,son samuray,matrıx,jaws,aslan kral,üçyüz spartalı,erraynı kurtarmak,buz devri,king kong vb gecedaha güzel bir görüntüsü var lakin ışıkların yansımasıyla oluşan renkler daha bi güzel akşam gitmediğimize üzüldük:)) fotoğraf çeken abi bizim iznimiz ve haberimiz bile olmadan resmimizi tabağa basmış.güzel tuzak okadar güzel görünüyor ki onu orda bırakmak içine sinmiyor mecbur dedikleri fiyattan beş kuruş inmeden alıyorsun elin mahkum:))

 

ASKERLİK SEN NELERE KADİRMİŞSİN:)))

bu aralar yoğunum.ilk sevinç ,ilk heyecan ,ilk torun ,ilk teyze oluşum..ozamanlar doğum yapan kadın lohusalık dönemi bitinceye kadar bırakın dışarı çıkmayı balkona çamaşır sermeye bile çıkmazdı.al basar.karabasan gelir vs vs 40 çıkıncaya kadar başında biri kalırdı.şimdi öyle mi 1 hafta olmadan bile dışarı çıkılıyor artık.artık devir değişmiş ya karabasanlarda başka diyarlara göç etmiş anlaşılan :)) huysuz bir çocukluğu vardı uykusu tavşan uykusu denen saatlerce omzumda evin içinde volta attığımı bilirim.çarşafın içinde saatlerce sallardık uyurdu yatırır bizde kendimizi atardık koltuğa 5 bilemedin 10 dk sonra uyanırdı..ellerimle beslediğim ,uykuya hasret kaldığım,sattlerce omzumda taşıdığım ferhat'ım büyüdü askerliğini bitirip geldi şaka gibi.daha dün ben mamasını ısıtmıyormuydum yahu??ne çabuk geçiyorsunuz yıllar bu aceleniz ne?

 

askerlik acaip değiştirmiş eskiden hadi ,hadi demekten fenalık gelirdi bana o çay buz gibi olurdu.uyanmazdı.zorla kavga dövüş gönderirdik bakkala.zor uyandırırdık misal 10 başlardık bizimki 1de uyanırdı:)) tabi ben o ferhat'a alışkınım bana geldiğinin ertesi sabahı odamın kapısını tıkladı''kahvaltıyı hazırladım'' demezmi nasıl yani ya diye yerimden bir fırlamışım aman yarebbim neler hazırlamış şaşırıp kaldım.şimdi akşam yemeklerini beraber hazırlıyoruz soğan,biber doğrama faslı onun beraber tatlı ,kek yapıyoruz ve erken uyanıyor  vallahi pesss:))) askerde öğrenmiş herbişeyi  bıçak tutmayı bilmezdi ayol bir bardağı bile mutfaga götüren şahıs değildi vala ben bu halini çokk sevdim çok:))ama şimdi zaman daralıyor vakit geçmesin zaman dursun istiyorum ama biliyorum ki bu mümkün değil..şimdilik birşey yok ama gittiğinde biliyorum ki yokluğuna alışmak biraz zaman alacak:((

allahım mutfak önlüğünü takmış biber doğruyor:)) kilo almış askerde iyide olmuş çok zayıftı önceden vay bea askerlik sen nelere kadirmişsin:))

ROMANTİK ,KOMEDİ DRAM FİLM TAVSİYESİ İSTİREM:))

elektronik eşyalar konusunda hiç şanlı değiliz hiç.garantisi biten hopss sırayla bozulma yarışına giriyor.bu sefer garantisi bitmeden bozulan bir fotoğraf makinam var lakinn!..antalya'da teknik servis yok?? kendim kargoyla belirtilen adrese göndermek zorundayım işmi şimdi bu aman..neyse sabahın ilerleyen saatlerinde ben hala uyumamış olmakla beraber bu durumun ne zamana kadar böyle süreceğinden endişeliyim açıkçası bi dr gitmek şart oldu..


okurkende izlerkende çok keyif aldığım kitap ve diziler var.onları paylaşmak istedim..
pasaklı tanrıça: aslında konusu saçma hemde oldukça mantıklı gelmiyor insana hadi be ordan diyorsun ama elindende bırakamıyorsun.sen koskoca avukat küçük bir hata yap sonra gerçeklerle yüzleşme kaç git hizmetçi ol olacak iş değil:)) 

yüregim seni çok sevdi: imkansız bir aşk..neden?? ailelerin bizim aileye yakışmaz, bize uymaz klasiği yüzünden.ve sonunda mutsuz evliliklerini yapan gençler:( kızıyorum burda ki karakterlere hem aslı'ya hem murat'a ama benim kızmamla ya da söylenmemle olmuyor işte:))

bugün yarın diyerek geçiştirdiğim sonrasında kendime neden izlemedin diye kızdığım bir film.

oyunculuk mükemmel zihinsel bir babanın evladını geri alabilmek için verdiği mücadele.sevginin her halini taa derinlerde hissettiğiniz duygusal bir film.

katıla katıla gülmüyorsunuz belki ama sıkılmadan keyif alarak izlediğim adam sandler ve jennifer aniston birleşince tadından yinmez bu kadını seviyorum:))

komedi ,romantik diye başlayan filmin seyri bir anda değişiyor.güldüren ,ağlatan ama dramı ele alan bir film olmuş.konu klasik aslında bana incir reçelini çağrıştırdı ama burada oyuncuların performansı ,konunun işlenişi ve oyuncu kadrosu ve kate hudson başka söze gerek varmı:)

BAYRAM ŞEKERİ,ALANYA PEMBE BURNUNU YİDİĞİMİN:))

hepinizin geçmiş zafer ve şeker bayramını kutlarım..itiraf etmeliyim ki!.. ne okumak ne de yazmak istiyorum bu aralar..sıkıcı şeyler yazıpta can sıkmakda istemiyorum..çünkü herkesin yeteri kadar sorunu,derdi var değil mi dertsiz insan varmı?? bir tek şey var GERÇEK olan sen ne kadar üzülüp ,ağlayıp kendini yıpratırsan kendine ediyorsun.. dert sahibi oluyorsun bir hastalık gelip peydah oluyor..ne ablan ,abin ,kocan vs vs üzüldüğün şahışlarda maaşallah turp gibiler domuz gibiler onlara bir şey olmuyor arkideş:))) onun çünn saldım çayıra mevlam kayıra:)) zaten pozitif olmasam deprasyon denen illet şey avuçları içine alır beni...

şimdi havalar soğumadan yazın tadını çıkarmaya çalışıyorum..hani sılanın dediği gibi ''kafa nereye biz oraya'' biz elmalı'ya diye çıkıp izmir yapan, pikniğe deyip alanya'ya giden konyaaltına sahile deyip olimposa giden vb kişileriz..hatta alanya'da sabahladık gecenin 3 civarlarında aramızda geçen dioloğ

-gülem: ''ya biz hani şimdi yakın mesafe deyip çıkıyoruz ya''

-pınar:'evet''

-gülem: '' işte sonra uzaklara geliyoruz.uzak bi yer deyincede acaba yurtdışınamı gideriz''

2 annemde vardı gülem ve pınarın annesi. yok yok biz gençlik bitmiş ölmüşş.kadınlardaki enerji yürüme azmi ve hala biz yorulmadık demezlermi:))

ters giden birşey vardı!.. anneler kızlarına yapma,otur,oynama,uslu dur felan der.yok tam tersiydi kızlar annelerine anne otur,anne yapma,anne yavaş git anne,oynama vb:)))

annemin yemeklerini özlüyorum:(( her ne kadar kendim yapsamda yoook o lezzeti tutturamıyorum.alt tarafı bir yeşil mercimekli bulgur pilavı ama yok o lezzet yok. halbuki aynı malzeme soğandı,tavuktu ama olmuyor işte..tıpkı burda dediğim gibi dedim..çiçek annem okadar işinin içinde kalktı bana pilavı pişirdi:(( sevilmek güzel şey tek bir sözünle lafınla..iyiki sizleri tanıdım ,iyiki hayatımdasınız..daha çokk macera var pijama partisi ,polis vakası:)) ama arkası yarın olsn.son olarak yımırta anneden küçük yaşta ayrıldığından her akşam bana patileriyle masaj yapıyor sanıyordum:)) oysa süt indirme hareketimiş:(beni yalayıp yuttuktan sonra kolumda,saçımda,gögsümde uyuyor birde sarılır gibi o patilerini uzatmıyomu öyleeee çook seviyorum ki onu!...

ONA GÜVENME ,BUNA GÜVENME BU HAYATI GÜVENMEDEN Mİ? GÖTÜRECEĞİZ!.

iyi bir dinleyici olmaya çalıştım hep maddi olmasada mavevi desteğimi hiç esirgemedim hiç kimseden.yeri geldi kendime kızdım hatta küfürler yağdırdığım bile oldu.bazen isyan boyutuna geçip neden bu kadar yufka yürekli,neden bu kadar merhametli olduğumu sorguladım durdum.kötüyü oynamak istedim ,kötü olmak istedim acımadan diğer insanların yaptıklarını yapmak istedim düşene birde ben tekme atmak istedim..can acıtmak ,gözünün yaşına bakmamak istedim..ama nafileee sadece kendimi kandırdım durdum..her seferinde kendi kendime telkinler verdim.insanları tanıdıkça hayvanları daha çok sevmeye başladım sokaktaki bir köpeğe bir ekmek verdiğinde bile biri sana zarar vermeye kalktığında o köpecik yediği ekmeği bilip hırlamaya seni korumaya çalışır..peki ya insanlar?? çok kaba olucak ama yediği tabağa pislerler..en büyük hasarları ,en büyük darbeleri,en büyük kazıkları hep yakınımızdan almışızdır.bu ya akrabadır ya da çok güvendiğin eşin ,dostun arkadaşın abi abla dediğindir..

şimdi ortam ve ortalık okadar kötü olmuş ki!..gerçekten düşüp bayılana gerçekten ihtiyacı olana bile yardım eli uzatamayacak kadar kötü:(( işte olan onlara olacak..

arkadaşım anlattı gerçekten yaşanmış yaşlı 65 70 yaşlarında nine diyorum artık sen bu insandan ne beklersin ki?? genç bir kızı ''evladım benim burnum koku almıyor kolonya alıcam hangisi güzel kokuyor bunlardan bi bak '' deyip kız koklayınca bayılmış taksi çağırıp torunum vs vs deyip kızı götürmüş ve kızı satmışlar..
başka bir vaaka arkadaşım arkadaşının tanıdığı bir kız öğrenciye evini açıyor..5 ay boyunca yedirip içiriyorlar kendini yabancı hissetmesin diye onada öteberi alıyorlar.bir sabah kalktıklarında bakıyorlar ki ne kız var nede evde para pul..arkadaşının kızının takılarından ,makyaj malzemelerinden tutunda iç çamaşırına kadar kaldırmış evi büyük hasar bırakmış:((

dün denizde küçük bir terrieri yüzdürmeye çalışan kızla arkadaş oldum..anne ve babasıda vardı.
hoş beş sohbet derken.acılı bir aileydi dinlerken tıkandım bir acı çöreklendi boğazıma:(( hikaye gibi bir hayat 3 sene önce dolmuşta evlerine dönerken tren minübüsü sürüklüyo tv ve gazetelerde çıkmış bu kaza bu kazada kadın ve kızı yaralı bir çekilde kurtuluyor kadının kol ve bacağında platin var kızın ise daha düne kadar bacağının kesilmesi söz konusuymuş:( ki allahtan düzelme göstermiş hafif sekeliyor .bu kazada biri 20 biri 12 yaşlarında iki oğlunu kaybediyor aile:(((
baba yolda fenalaşan birine insanlık namına yardım için arabasına alıyor..bu fenalaşan vatandaş birden bıçağı dayıyor adamın boğazına ve ne varsa para pul kart alıp sıvışıyor.
kendi köylerinde anne babası olmayan tanıdıkları esrayı evlerine getiriyorlar.kendi kızlarından ayırt etmiyorlar.sevgi ,ilgi ,şevkatle sarılıyorlar..esrada bu iyiliği bu sevgiyi kızlarının ameliyatı için biriktirdikleri parayı kızının dolabını çekmecelere varıncaya kadar boşaltıp tüyüyor ortadan.

buna benzer bir sürü olay..emniyet müdürlüğü uyarıyor şebeke kurmuşlar arabaya bebek yerleştirip ve ya buna benzer durumlar..okuduklarım,dinlediklerim,gördüklerimden sonra yolda bayılan birini bile görsem artık yolumun istikametini değiştireceğim malesef:(( benim hayatım söz konusu çünkü başıma ne işler gelecek bellimi??

ona güvenme ,buna güvenme anasını sattığımın hayatını güvenmeden mi götüreceğiz!...

SAKALLI İPLE BOZDUK KAFAYI:))

şu yasaklardan sonra ne okumak nede yazmak gelmiyo şevkim mi kırıldı ne?? saat 04:40 ben yine düzeni şaştım ama bu sefer beni uyutmayan o piss o mikrop baş ağrısı tıp dilinde migren deniyormuş.hay dili kopasıca:))tarifi anlatılamaz bu ağrının ancak yaşanır:))) efenim şimdi uzunn bi tatildeyim gönül isterdiki!.. şöylee aşkoşumla bir tatil beldesinde şezlonda uyumak ,denize girmek,yemek ,içmek bulaşığa,çamaşıra vb el sürmemek ah anacım nerdeeee yaz sezonu oteller dolayısıyla aşkoşa izin malesef yok:(( onun izni kışın pehhh..bende kendi kendime tek taşımı kendim aldım şarkısıynan tekk başıma tatil yapıyorum malum tatil bölgesinde yaşıyorum:)) deniz 20dk sabahları erken saatlerde plajda öğleden sonra evde çook sıcaklara kalmadan hem evde yımırta (kedim) var akşamları genelde evde bazı bazı konyaaltında bazı bazı okey oynamalarda paşa da osmanlıda:)) heytt bea ni kadan mikemmel dimi...
neyse biz lütfiye işyerindeki yan komşum artıgın arkedeşim iplere bir merak saldık ki sormayın offf kafayı halı yolluk örmekle bozduk okadar çok aldık ki poşetler ip dolu:)) amma velakin ne zaman biter bi bilgim yok:))

lütfiyenin cimcimesi irem için ördük..çoğunu annesi ördü bende yardım ettim .zaten eşe dosta klozet takımı yapmaktan pembe ,mavi ,karışık renkli yayınladıklarım.. kendime fırsat gelmedi henüz..ecele yok gelir elbet..güzel pazarlar ,tatiller diliyorummm. bitmiş halini çekmemişim :))

GÖRÜCÜ MUHABBETLERİ:)))

bahar gelmiş ee bahar gelmişken bahar temizliği şart..miss gibi türüm türüm kokular sarsın evleri aman dikkat benim gibi çamaşır suyu ve porçözü karıştırıp zehirlenmeyin:))) haa birde bilmediğiniz işe burnunuzu sokmayın mesela yün yastıkları falan sökmeyin benim gibi:))ee napim şimdi rahmetli annemle kayın validem koymuş çeyize atayımmı canm yastık ve yorganları:(( ben yünlerle boğuşurken nerden geldiyse aklıma geldi oturdum gülüyorum yaa:))

konu görücü muhabbetleri evet evet şayet bekarssanız ve yaşınız 25 ve üzerinde ise tüm aile eşrafı abla,teyze,kuzen,yakın aile dostları seferber olurlar bu iş için ama gel gör ki nerde hoşlanmadığınız beğenmediğiniz tipler varsa onları bulurlar:)) buluşulan mekanlar içilen kahveler zehir olur size ama karşınızdaki beğendiğiniz bi tip olsa bir kahvede siz ısmarlarsınız sizde az hınzır değilsinizdir:)) hiç unutmuyorum teyzem nerde arıza varsa bana yollardı ya yaşı büyüktür ya safiştir ya da gece korkulu rüya bile olabilir o derece:)) aman allahım ne günlerdi eve gelenlermi kırılan potlarmı oyy oyy aklıma geldikçe hala karnıma sancılar giriyor..siz kafanızda bir yüz ,sima boy pos çiziyorsunuz gittiğinizde büyük şok sizin hayelleriniz ve kafanızda yarattığınızla uzaktan yakından ilğisi yoktur .ne konuşacağınızı bile bilemezsiniz ve zaman öyle ağır işler ki resmen durur o dakikalar bile geçmez dua edersiniz içinizden bir yardım ararcasına etrafa bakarsınız hatta aklınızdan arkadaşa mesaj çekeyim ya buraya gelsin yada biri öldü haberi versin ki sizde müsade isteyip sıvışın:))

birde eve gelip işin ciddiyete bindiğini fark eden anne oğlunu kaybedecek korkusuyla her türlü arızayı çıkarır ottan boktan sebepler yaratır.oğlanda kıza tutulduysa vay haline stres ve kabus dolu günlere hoş geldiniz:))balık baştan kokar bu işin sonu hayırlı değildir..ne yaparsanız yapın sonuçta ayrılık çanları çalacaktır..

şayet anne ve babanız hayattaysa her şey daha bir kolaydır.ama ne anne ne baba yoksa vah halinize:(( üzerinizdeki baskılar evlen evlen diye baş yenmeler sürekli birilerini bulmalar..
genç kızların bunlara maruz kalmaması dileklerimlee...

KUMANDA PANELİ!..

arkadaşlar sizinde kumanda paneliniz böylemi?? ben hiç sevmedim bunu söyleyim. karmaşık yorucu eski haline nasıl döner?? dip not: yeni ara yüzmüş bu ne yaptıysam olmuyo bi tek bana mı geldi yahu bu ara yüz:((

ARTIK BİR KIZIMIZ VAR YIMIRTA:)))

iş yerinde kapı önünde oturmuş çayımı içiyordum ki!..  9  - 10 yaşlarında  3 beş tane çocuğun  minik yavru bir kediyi bogazına ip bağlamışlar havada yerde sürüklediklerini gördüm hayvan ciyak ciyak..yerimden nasıl bir fırlayışım var nevrim döndü..yakaladım ben bunları tozu dumana katıpçil yavrusu gibi dağıldılar.kediyi aldım ellerinden almasınada şimdi ne yapacaktım? zavallıcık öyle korkmuş ki kalbi yerinden çıkacak şimdi bunu nasıl dışarı bırakırdımki ben..iskitamet doğruuu bizim evin yolu oldu yol boyunca kucağımda uyudu garibim.

şimdi evde minik bir bebeğimiz var sevimli ,şımarık,çok oyuncu:))üzülüyorum aslında çünkü o evde tek başına:(

aklım hep evde hep acabalar dolaşıyor beynimde..akşam olmasını iple çekiyorum..

adını koyamadık bir türlü çok isim söyleyen oldu ama en güzel isim aşkoşumdan geldi yımırta:))) ama ben parisss annemmm diye seviyorum:)) geçen maması yok mama almam lazım ama bulunduğum civarda bulamadım eve geldim aşkoş aradı ''ben arıza geldi gidiyorum beni bekleme yemeğini ye'' dedim yok beraber yeriz sonrada gider mama alırız. ben koltukta uyuya kalmışım öyle derin uyumuşum ki aşkoşda kaldırmamış.sabah uyandım allam yımırtanın maması yok iş yerindeyim ama kıvranıyorum.patrona alt komşum aradı evle ilğili bisorun varmış banyodan su geliyomuş falan fıstık dedim çıktım ben. vakit kaybetmeyim diye atladım taksiye şöför  dayıyla market market mama arıyoruz yok abi hiç bi yerde yok kuşcuda yok ,markette yok kan ter içinde kaldım..

neyse genpada bulduk aldım dayı dedim bayındıra dayı  ''sen nasıl bir insansın bir can için bu koşturma bu telaş allah senden razı olsun ''dedi ..ve dayım benden ücretin yarısını aldı dedim ki!.. dayı sende yufka yürek ve merhametlisin allah sendende razı olsun..eve geldim hemen mamasını verdim sevdim suyunu içirdim etrafı temizledim batırmış haliyle ne yapalım başa gelen çekilirmiş..

  

apartmanda bakmak oldukça zormuş akşamları dibimden ayrılmıyo ben nereye o oraya üstümden inmiyor saatlerce oynuyoruz paçamdan içeri giriyo gögsüme çıkıyo yüzümü yalıyo arada birde ısırıyo niye brakıyon beni tek diye hesapmı soruyo anlamadım...bugünde hastaneye gidicem tomografi sonuçlarımı alıcam allahtan hastanede evde yakın aramızda kalsın ordan ev yapıcam tabisi:)) neyse  efenim sizi yımırtayla tanıştıram ve ben gidem..

TIĞ ŞİŞ YELEK,HIRKA

şu  sorunsalı sorunlardan yok yasaklar yok ttnetin kamplumbağa hızı vallahi girip yazasım gelmiyor istek kalmadı şevkim kırıldı...bu aralar çok yoğunum yeliz geldi bursa'dan pınar'ın abisi geldi askerden mevlütler bahar şenlikleri derken ben perte çıktım yaşlılık hocam yaş-la-nı-yosun:)))
bu kış biz deliler gibi örgü ördük lütfiye ile irem olduğu zamanlar irem'den fırsat kalmadığı için  artık dillendi irem ve çok soru sorma zamanı gelmiş olmalı ki her gördüğünü herşeyi soruyor ama bu ne napıyorlar orda neden vs vs vs uww bazen afaganlar basıyor cevap yetiştiremiyoruz..kızdığı zaman bu acı acı içme yeme diyor:)))


neyse bacılar ablalar abiler saat 04 sularında benim ne işim var burada en güzel gün ve haftalar sizlerle olsun..bunu ben örmedim ama lütfiye ördü ama ben çok beğendim ve paylaşmak istedim..

BU BENDEKİ AŞK DEĞİL CANO CANO SÖYLE BANA NERE GİDEM:)))

aslında çok uykum var ama aklıma gelmişken anlatmak istiyorum eskilere daldım bugün.. ama çok güldüm..izmir'deki evimiz müstakil bizim ön ve arka bahçesi var kocaman bahçesinden taze çıtır çıtır sebzeleri yediğimiz meyvalarını bahçe duvarlarına dadanıp çalan çocuklardan kovaladığımız her sabah taze yumurta aldığımız tavuklarımız horozlarımız ,köpeğimiz,kedimiz,koyunlarımız kazlarımız baya geniş bir aileydik :)) hayvanların içinde büyüdüm ben rahmetli babam bahçeyle ilğilenirdi ne zaman ki  babam rahmetli oldu bahçeden eser kalmadı.ve bütün ağaçlar zeytininden,şeftalisine vermemeye başladı:(( annem kuzu alır biberonla besler çayırda otlatır kurbana büyütürdü onları.misafir geldiğinde hemen bir tavuk ya da horoz kesilir düdüklüye atılırdı.yaramazlık yaptığımda ''seni keser düdüklüye atarım'' derdi annem aman ne ağlardım beni kesecek pişirecek diye:)) ama ozamanlar tabi bilmiyorum ölmek ,ölmüş yok kavramlarını çünkü her horoz ya da tavuk kesildiğinde ertesi sabah bahçede dolu tavuk gördüğümden bize yeniden et vermek için iyileştiklerini sanırdım..benide yiyecekler ama ben iyileşip tekrar et vereceğim sanırdım:))) ama korkardım canm acırmıydı?? çok ağlarmıyım diye hey allam:)) ne zaman ki en son köpeğim öldü daha doğrusu yok oldu ölüsünü bize göstermedi o gün bugündür hayvan beslemiyorum..çok kayıp vermiştim ben hayvan konusunda hangisini çok sevsem bağlansam ya kör olası belediye zehirliyor ya da ölüyorlardı:((

besleyenler bilirler ne kadar sadık ne kadar dost olduklarını ne kadar vefalı olduklarını..onca kalabalığın içinde seni tanıdıklarını okuldan çıkardım bir yığın öğrenci koşa koşa gelir onca kalabalığın içinde üzerime atlar öper koklardı resmen..

şimdi evimde beslemiyorum ama sokakta bir sürü sevdalılarım var ne gariptir ne tuhaftır ki!.. her yerde buluyoruz birbirimizi..şimdi bir kedim var adını pıtır koydum ve hamilee işyerimin orda esnafıda hayvansever yaptım ben besleyince baktım sağdan soldan yardım gelmeye başladı :)) utanmasam mendili alıp halay çekeceğim  tey tey teyy:)))

 neyse efenim bunlar yeni canlar yeni arkadaşlarım tanıştırayım pıtır ve bu dünya güzeli..

SAÇ ÖRGÜLÜ ŞAPKA

60 ilmek başlanır saç örgüsü için 1 ters  1düz 3ters 14 düz ve 3 ters örülür.kalan ilmekler düz örülür. geri dönüşlerde saç örgüsünün önündeki 3 tersten  önce her ters sırada  1 ilmek kesilir.

ve örnek 2.sırada değişir. 

2 sıra  düz 2 sıra ters ön bant değişmeyecek 22 ilmek sabit kalacak değişen bölüm  38 ilmek her 15de ters sırada 23 ilmek kalıncaya kadar kesilecek. 23 ilmek kalınca tekrar tepeden  15 ilmek toplanır devam edilir  5 partiden oluşan şapka kesimlerden sonra hepsi kesilir ve yanı dikilir.

ben ip biraz ince diye 70 ilmek yaptım biraz büyük oldu.ama sökmedim tabi çokda kötü durmuyo yani:))

ELDEN BİRŞEY GELMEMESİ NE ACI:(

gene uyku tutmadı gördün mü blog!..yine heyheylendim ,yine geldiler soldan soldan blog!..ne dedin?? senindemi canın sıkkın blogcum ne oldu? haklısın seninle ilğilenemedim sana vakit ayıramadım arkadaşları ziyaret edemedim.ama ama bu benim suçum değil ki blogcum ne zaman girsem sayfa zaman aşımına uğradı ne zaman okumak istesem kırmızı uyarı çıktı..dur bir bol köpüklü kahve yapayımda barışalım:))

hani  ŞURADA arkadaşımdan bahsetmiştim ya hah işte yine ondan bahsedeceğim blogcan..

düşünüyorum bir insan kendini nereye kadar erteleyebilir acı raddesi nereye kadardır.hepimiz bir takım sıkıntı ve deneyimlerden geçiyoruz zaman zaman.başedilemez acılarla boğuşuyor yüreklerimiz ve hergün bir yenisi daha ekleniyor..yaprak dökümündeki ali rıza bile onca şey yaşadı en son kalp krizi geçirdi her ne kadar film olsada hayatta buna benzer acılar mutlak yaşanmıştır...

bir insanın patlama noktası nedir?? nereye kadardır..ve akıl hastanelerindeki onca insan neden bu hale geldiler hangi acı ya da acılardan dolayı..karmaşık bir bilmece dimi blog..şimdi kim haklı kim haksız?? doğruyu söyleyen hangi taraf?? kafam öylesine karıştıki söylenenler anlatılanlar!..birde o kişiyle benim geçirmiş olduğum 2 hafta var?? o zaman diliminde duyup gördüklerim var..taraf tutmuyorum sadece çok ama çok üzgün olduğumu dua etmekten başka hiç birşey yapamadığımı söyleyebilirim sana..ahh bu ne acıdır biliyormusun blog elinden hiç birşey gelmemesi hiç birşey yapamamak..

 arkadaşım geçirdiği krizden sonra doktorlar şizofren başlangıcı teşhisi koydular..evet arkadaşım bir şizofren ama kendisi bunu bilmiyor tabi..ne yapsak ne söylesek ne desek boşş..kafasında sabitleştirdiği düşünceler hakim ve bunu yapmaya kararlı..keşke bir yolu olsa keşke onu yeniden eski halindeki gibi mutlu,neşeli kahkahalarıyla yeri gögü inleten sevgi pıtırcığı ,dopdolu renkli zamanlara geri getirebilsek..

sende dua et olurmu blogcum..