Oğlum doğduğundan bu yana ufak tefek sıkıntılar haricinde ne gaz sancılarımız ne uykusuz gecelerimiz oldu bizim. ılımlı,sessiz uyum sağlayan bir çocuktu.
Bir çok grupta annelerden okuyorum bebeğim hiç durmuyor eve kapandım bunalıma girdim diye
çok şükür ki ne eve kapandım ne bunalıma girdim etkinliklere katıldım ,hobilerimi yaptım kitap okudum.
Büyüdükçe işin rengi değişmeye başladı apartmanımıza alt kata biri 5 diğeri oğlumla yaşıt iki kızı olan komşumuz taşındı.Çocuğa ,çocuk gerek dedim ve neredeyse 7-24 beraberdik.Büyük olan kız bir çığlık çığlığa ,çığlık atıyor ki yandı üzerine bir şey devrildi canı çok yandı sanıyorsunuz yok canı istediği için atıyor ve o kadar çok şımarıyor ki kapıları çarpmalar,deli gibi kriz geçirinceye kadar ağlamalar annesine '' yapacaksın kalk ver sus konuşma''vb annesi ne bir dur kızım ,ne yapma ya da herhangi bir şey demiyor...
Evet oğlum rol model olarak Melissa'yı seçti onun gibi morarıncaya kadar çığlık atmalar neredeyse ağlamak için sebep aramalar ,hayır dediğimde kendini yere atmalar ,tepinmeler canı çıkıncaya kadar ağlamalar sakinleşsin diye yanına gittiğimde yaklaştırmamak ve daha da hırçınlaşmak...
İşin en kötü yanı ne yapmanız ve nasıl davranmanız gerektiğini bilmiyor olmanız.
Kendisiyle beraber beni de yıprattı zorlanmadım desem yalan söylemiş olurum tuvalet eğitiminde bile bu kadar zorlanmadım 3.gün olayımız bitti.
bir kere altına kaçırdı ''olsun olsun bir şey olmaz yıkarız annecim'' dedim.Şimdi bir şey döküp kırdığında ''oçun oçun biçe omaz yıkalız '' diyor :)
Melissa okula başladı biz her gün etkinlik ,faaliyet yaptık evin işi bekledi her gün karşımda koca bir insan varmışcasına konuştum anlattım ,her gün en az 2 saat parkta oynadık ve her gün ''seni çok seviyorum canım ,bir tanem''vurguladım akşamları babamız devraldı.
Ağlama krizi tuttuğunda istediği şeyi elde edinceye kadar ya da anne gelip kucağına alıncaya kadar sürdürüyordu.Hiç ilgilenmedim çayımı ,sigaramı alıp balkona çıkıyor ve ya başka bir şey ile meşgul oluyordum içim cızzz ediyordu ağlamasına dayanamıyordum ama,şimdi gidip alırsam öpüp koklarsam bu ileride asla baş edemeyeceğim bir sorunla karşı karşıya bırakacaktı beni..Araba ,müzik aletleri hemen kendime bir atmosfer yaratıp şarkı söylüyor oyun oynamaya başlıyor yüksek sesle oynuyordum.Ben ağlamasını kessin diye direnirken oda ağlayacağım diye direniyordu.
Yok yok ne denersem deneyim ,ne yaparsam yapayım olmuyordu gençlik hayatımdan bu yana herkese kafa tutan ,baş eden ben küçücük çocuğa yenik düşüyordum.Beni en çaresiz ,en savunmasız yerimden vuruyordu.
Sabahları erken uyanmayanlardanız biz en erken vaktimiz 10:30 11:00 kitap okurken zaman nasıl geçmiş anlamamıştım daha saat 09:00 bile değil uyanmaz diye çıkıp markete gitmiştim.Geldiğimde uyanmış ve ağlıyordu daha kapıdan girer girmez üzerime atlayıp kafasını boynuma gömdü yüzünde kestiremediğim korku ve endişe vardı
Çok şükür biraz iyiyiz düzelme var gibi...
Bugün parkta kum oynarken 2 kadın konuşuyorlardı kadın ağlamaklı oğlunu şikayet ediyor bıktım dayanacak gücüm kalmadı tükendim vb.İçimden kızdım kadına hangi çocuk keşke doğurmasaydım diyebilecek kadar olabilirdi ki? ta ki oğlunu görene kadar!.. 3 yaşında hiç konuşamıyor acayip hiperaktif oyun oynama süresi 3 dk ben hırçınlık görmemişim dedim ve 15 dk içinde havuza düşme tehlikesi ve çocuklardan birini ittirip kafasının kanamasına sebep vermesi ,kadının çantasını alıp tüm içindekileri kuma bulaması...
Kaydıraktan kayan ,kendi kendine oynayan oğlumu kucaklayıp doyasıya öptüm ve bir kez daha şükrettim öpüp başıma koydum..
Annelerimiz anne olunca anlarsın derlerdi ya hep sanırım tamda o yerdeyim..