30 Eyl 2009

NE DEMİŞLER!...

''İYİLİĞİN EN MÜKEMMELİ ,İYİLİK YAPILAN KİMSEYİ MİNNETTE BIRAKMAYAN,
ONDA KÜÇÜKLÜK DUYGUSU MEYDANA GETİRMEYENDİR''
                                                                  h.balcaz                
''iyiligi tıpkı çiçeklerin koku saçtıkları gibi dogal şekilde yapmazsanız,iyilik ne mana ifade eder''
                                                               s.maugham                 
''yalnız kendini düşünen insan,yumurtasını pişirmek için komşusunun evini yakar.''
                                                                                    bacon

''zenginlik gübredir.ancak saçıldığı zaman faydalı olur''
                                                                              çin atasözü

''bir ülke karanlıktır ,bir sokağı sönükse''  
                                                                           özdemir asaf

''istediği kötülüğü yapmaya gücü yeterken ,hiç bir şey yapmamak da bir çeşit iyiliktir''
                                                                             andre gide

''en mükemmel insan ,başkalarına en çok yararı dokunanlardır.''
                          hz muhammed                                              

29 Eyl 2009

ÖNLÜK ALMAYA GİDERKEN ÖLDÜ:(((

mutluydum gelen telefonlar dostluklar herşey çok güzeldi...lakin gelen bir mesaj beni öylesine yaktı kavurdu ki..
izmirde çoook sevdiğim ablam gibi abla yerine koyduğum bir ablam kadriye ablam ses çıkmayınca aradım. ..kızından  elif ' ten geliyor mesaj...
''funda abla teyzemin kızı seda 'yı kaybettik perişanız'' :(((((((
herşey yerle bir oldu sıfırlandı daha 10 yaşındaydı ve önlük almaya giderken trafik kazası..
kadriye ablam ölüsünü yıkamış orada kalmış anne ise sessiz bir vaziyette:(((


İzmir'in Buca İlçesi'ndeki 30 Ağustos İlköğretim Okulu'nda okuyan Seda Aksungur'un annesi Ayşe Özkarakulak, Kocaeli'nin Kullar Beldesi'nde yaşayan annesinin yanına taşındı. Anne Özkarakulak, kızı Seda Aksungur'un kaydını da Kullar Vezirçiftliği İlköğretim Okulu 4-B sınıfına aldırdı.


Seda Aksungur, dün akşamüstü önlük almak için annesi Ayşe Özkarakulak'ın bir yakını ile birlikte Kocaeli'ye geldi. Küçük Seda, D 100 karayoyunda üst geçidi kullanmak yerine yoldan karşıya geçmek isteyince G.A.'nın kullandığı 41 P 0424 plakalı servis minibüsünün altında kaldı. Talihsiz kız, olay yerinde can verirken servis şöförü G.A. gözaltına alındı.
mekanın cennet olsun seda geride kalanlarada sabır..
duygularımı yazamayacak kadar acım var..
haberin devamı

27 Eyl 2009

ADRENALİN BOL KAHKAHA GERİLİM HEPSİ BİRARADA:))

bayramdan önce zuzularla çarpaya gitmiştik atm den para çekeceğim para tutarını yazdım işlemi yaptım makbuzu aldım kartı bekliyorum ben kartı beklerken ekranda kartınız alıkonulmuştur demezmi? ama para almadım kart aşkoşun adına.makbuz oldugu için bir şey ispat edemem dedi ve ugraşmadı çok üzülmüştüm ve sana artık kart yok dedi.cuma günü zuzularla beraberiz aşkoş arıyor:
''hayatım naptın para çektin mi?''
'' çektim tabi ..... kadar''
''tek başınamı helal sana' alkışlıyorum türkiye seninle gurur duyuyor':))))
''peki kart sağlam mı?''
''sağlam tabi ne zannettin''
zuzularla buluştuk güllükten başlayıp ışıklara girmediğimiz yer kalmadı attolos heykelinin oradayız hava sıcak hadi kızlar içinden geçelim diyorum kimse gelmiyor gülem haydi diyor ve geçiyoruz tek bir damla bile ıslanmazken tam çıkacagız fışkiye bize oyun ediyor ve öyle bir ıslatıyorki bizde üst baş kalmıyor herkes gülüyor.pınar kıvranıyor gülmekten sadece pınar olsa esnaf oturanlar herkes:)) gülmekten resim çekmek kimsenin aklına gelmiyor..


yemek yemek için en üst kata çıkıyoruz garson siparişi yanlış getiriyor bir marul istemez biri domates istemez öyle olunca garsonda karıştırıyor.ufuk 'la benim yaşlılığımızdan bahsediyorlar bunlar yaşlanmaz elinde sopa saklambaç oynadıgımız sahneyi canlandırıyoruz. (evde oynarısda sürekli  birde cee ee oyunumuz var tam kopmalık) gülmekten iptal haldeyiz..


ışıklarda incik boncuk sokagı var oraya giriyoruz kemal abimiz var onun yaptığı çalışmalar çok ilginç karpuz kabuğundan  kolye uçları şişe mantarlarından daha neler neler sandalye çekiyoruz sohbet koyu çay söylüyorlar bize pınar örgü bileklik örmeyi bildiğinden el atıyor hemen TAKILAR ,DOSTLUK ŞAHANE ALIŞVERİŞ BAHANE..


oradan çıkıp LTB'ye giriyoruz buraya girmek demek zor çıkmak demek .alışverişi yapıyoruz kasaya geliyoruz çantayı açıyorum cüzdan yokk!...
gülem sen dur deyip yemek yediğimiz yere koşuyor boş dönüyor tabi..
girdiğimiz yerlere koşuyoruz yok yok yok!..
ufuk arıyor müsait değilim sonra ara deyip kapatıyorum.hemen gülemi arıyor gülem meşgule atıyor pınarı arıyor.telaşlanmış kavga ettiler başlarına bir şeymi geldi diye..
öglen aradığında kart sağlammı demişti içine mi dogdu ne!..
ehliyet ,nüfus kartlar hepsi içinde çok para yok cüzdanda
girdiğimiz her yerden boş çıkıyoruz.umudu kestik artık son olarak toka aldığımız yere giriyoruz ve cüzdan ordaa zıplıyoruz gülemle bulduk diye gelen geçen bize bakıyo:)) alışverişi yap cüzdanı tezgahın üzerine bırak git .boşuna bendeki unutkanlık hayra alamet demiyorum hafıza kartım dolmuş:))))
eve geliyorum saat 21:00 ufuk gülemi arıyor''ben açım ne olacak gel çabuk yemek yap''
gülemden mesaj geliyor..
UFUK ABİM ARIYO AÇIM GEL YEMEK YAP ANNEM ARIYOR
HADİ GÜLEM HADİ GÜLEM
KENDİMİ OKTAY USTA SANDIM YAA:))
ardından bir mesajda pınar'dan
SEVİYORUM SİZİ...

23 Eyl 2009

UNUTKANLARI UNUTANLARI BURAYA ALAYIM ARTIK UNUTMAK YOK!..

kitap okurken insan bu kadar mı alt üst olur?  bu kadar mı inanır okuduğu kitaba hatta benim gibi oturup ağlar mı? öyle kaptırıyorum ki kendimi kitaptaki karakterleri kendi yaşantımdan birilerine oturtuyorum.abim arkadaşım şu bu vs..sonra yaşanan olayı gerçekten yaşıyormuş ya da yaşamış gibi oluyorum bazende elimdeki kitabın bir bölümünde duraksıyorum..sözlerin yaşanmışlıkların hatta acıların ne kadar tanıdık olduğunu ayrımsıyorum ve bazen şüphe ediyorum birileri aklımı okudu çalmışş bu kitabı ben yazdım:)) allahım sen aklıma mukayet ol:))
deli gibi okuyorum bu aralar nedenini asla bilmiyorum ama ruhaniyetimde bir çalkantı sinyalleri hissettiğimde.
kabuğuma çekilip yalnızlıkların yokluklarına karıştığımda her zaman olduğu gibi kitaplarım ve okumak bana iyi geliyor..en berbat en depresif zamanlarımda en iyi arkadaşım onlardı.çünkü etrafındaki insanlar hatta en yakının bile dinlemiş gibi görünüyor halbuki dinlemiyor ve anlamıyor..
unutkanlıklarım hat safdaha benim arkadaştan bir kitap yürüttüm ahmet yıldız yazarı güçlü hafıza sıkıcı tabi biraz ama ilginç olgular var.testler var içinde sağ beyin sol beyin neleri algılıyor beynimizin ne kadarını kullanıyoruz..
beyin anne karnında gelişim içine girermiş. ve 2 yaşından itibaren uzun süreli hafıza devreye giriyormuş.9 17 ve 24 aylık bebeklerde yapılan araştırmada basit davranış şekilleri ve bu hareketlerin anlamını tarif edilmiş.4 ay sonra gösterilen hareketlerin yapılması istenmiş 21 24 aylık bebekler kendilerine gösterilen hareketleri ve bunların yaptıkları gözlenmiş.13 aylık bebeklerin ise hatırlamadıkları tespit edilmiş..burada annelere ve anne adaylarına çok iş düşüyor sanırım.gelecek yaşamını önemli düzeyde etkileyecek olan bir psiko-biyolojik gelişim içine giriliyormuş..
bu kitaptan ara ara bilgi vermeye devam edecegim...

21 Eyl 2009

TÜRK TELEKOMUN BLOGGER SANSÜRÜ !..

arkadaşlar çogumuz blogumuza giremiyoruz sayfa bulanamadı yada bağlantı hatası veriyor??
nedeni ise türk telekomun sansür uygulaması .  bu yapılan nedir ?? sınırsız internet deniyor birde bunun adına?
yakında mahkeme kararı çıkarsa şaşırmam sizlerde şaşırmayın!..
şimdi yapmanız gereken  dns adresinizi el ile girmek. ag ve paylaşım merkezine gelin sag tık ve özellikler intenet protokolü sürüm 4 (tcp/ıpv4)olanı işaretleyip yine özelliklere tıklayıp aşagıdaki şekilde el ile girin



NOT:arkadaşkar dns ayarlarıyla oynamakda çözüm değil yine girilmiyor ama kaynağı arkadaşımdan aldım. bi giriyor bi girmiyor. okadar çok şey denedik ki yukarıdaki dns ayarıda bir müddet sonra yardımcı olmuyor malesef
başlat -çalıştır'a ipconfig /flushdns yazıp enterlayın  buda işe yaramıyorsa

         68.105.28.79                                   
       69.111.95.106                                                                       
bu dns ile sorunsuz girdim
                                                                       




18 Eyl 2009

OYSA ESKİDEN HAYAT BÖYLE DEĞİLDİ!...

nasıl akıp gidiyor zaman hayat kendi kurallarını uyguluyor ,kendi özgürlüğünü savuruyor alabildigine..
yaşam yaramaz  bir çocuk olsaydıda tutup kulaklarından ''dur bakayım nereye '' diyebilseydim.
ne dur diyebiliyorsun ,ne engelleyebiliyorsun onun özgürlüğünü kıskanmıyor değilim!..
bir bayram geliyor ne havası ne kokusu ne  rengi nede sevinci var bende...aksine bir masumlaştım bir hüzne boyandım..nerdeee o eski bayramlar!...
yaşıyoruz hayat denen kavgada!...
bir gün küs bir gün barışık..
ne çok şey unutmuşuz halbuki!... insan oluşumuzu ,değerlerimizi ,özümüzü ,aydınlığı sezinliyoruz ama göremiyoruz??
sendeliyoruz!...
öyle şeyler yaşıyor ,görüyor ve izliyoruz ki izledikçe ŞAŞIRIYORUZ VE YALPALIYORUZ...
herkese hayırlı bayramlar....

17 Eyl 2009

BLOGLARDA GEZİNİRKEN BİLGİSAYARA NELER DEPOLANIYOR!..

dün bilgisayarda gezinirken  microsott windows-temporary-internet files-adı altında farklı klasör halinde depolanmış bu resimler dikkat edip baktığımda bloggere ait dolaştığım blogların resimlerinden oluşuyordu bir çogunu silmeme rağmen bir çoğuda silinmiyor bu konuda bilgisi olan var mı ?? silinmeyenler ?? bunlar sadece bir kaçı daha çok var eminim sadece bende yoktur değil mi?? bu konuda bilğisi olup yardım edecek birileri var mı?

15 Eyl 2009

GERİ DÖNÜŞÜM

 çıldırmak üzereyim yaa sayfam sayfa bulunamadı bağlantı hatası bu bağlantı bozuk diyor sonra sayfayı görüntüleyebiliyorum ama bu seferde kumanda paneline gelmiyor sayfa bulunamıyor diyor!...
ayy şu bilgisayarın ne çok derdi var ne çok şeyi var bilmediğim internet dosyalarını web geçmişini ve çerezleri temizledim ıp adresi yeniledim yeni ıp adresi aldım kabloları çektim modeme reset attım ayhh daral geldi..
temizle temizle bitmiyooo ev temiliği bundan iyii:))
tabi bi çok bloguda açamadım ve okuyamadım sorun neden kaynaklanıyor anlamış değilim???
neyse zuzularla çarpa yaptık(çarşamba pazarı) varan 1BURADA ama bu pek varan 2 olmadı pek tadımız yoktu..söylenen ''kurtarmıyor abla'' tadımızı kaçırdı yeterince..
bak şimdi ben ne anlatacaktım inanın unuttum:)))
kopan bozulan takılarımızdakı boncukları işe yaramayan şeylerden kopardıklarımızı söktüklerimizi zuzalarda toplayıp bana getirdiler sen halledersin icabına bakarsın dediler siz öyle diyorsanız.
 aldığım bu enerji ve gazla kimse durdurabilemez beni:)) malzeme yok var olan sadece boncuklar ve misina ve az mumlu ip ..ahanda şaheserlerim:))
buda boncuk kutusu çok iş çıkar değil mi??
aman mazallah gene sorun felan yaşarım hepinizin kandili mübarek olsun

11 Eyl 2009

NEDEN BU KADAR SEVGİDEN YOKSUNSUNUZ????

bilgisayarımda sorunlar var sanırım oda benim gibi kırgın kızgın ve öfkeli..neyseki düzeldi hoş düzelmesede ne yazasım nede söyleyesim var!..yazsan söylesen ne değişecek ki!..gidenler geri mi gelecek!..insanların maddi manevi kaybı mı düzelecek!...
yağmacılar yağmalamaktan vazmı geçecek!..
ben üst komşuma haber saldım sizde kalacağız diye aman sakın es geçmeyin önemli bir tedbir sizlerde gidin!..
haa sprey de kullanmayın artık..
derelerin kenarına istanbullar ğaraj yaptı ,yol yaptı tır garajına geçici ruhsatı onlar verdi.tüm suçlu istanbulluların!....
''derenin intikamı ağır olur''


ölüm adın bile soğuk...ölümün soğuk nefesini hiç hissettiniz mi? iliklerinize kadar duydunuz mu?
çaresizce dolaştınızmı yollarda ?? ineceğiniz duragı geçip bilinmedik sokaklarda kayboldunuz mu hiç!...
hastane köşelerinde sandalye tepelerinde sabahladınız mı? evladını kaybetmiş bir ananın babanın acısını feryadını tv den değil yakından gördünüz mü hiç??
yoğun bakımda yatan bir hastanız  için elinize tutuşturulan alınması gereken  ender bulunan ve pahalı bir ilacı almak zorunda olup ellerinizi başınızın arasına alıp ''ne yapacağım allahım bana yardım et'' dediniz mi hiç??
genç ,yaşlı çocuk ellerini tutup gözlerine bakarken iyileşeceksin dediğinizde acı gerçekleri bildiğinizden o an yerin dibine girmek istediniz mi hiç??? acıyla kıvrandınız mı?? paran varsa yaşarsın paran yoksa öl dediklerini duyumsadınız mı hiç??
bu hiçliklerin hiç birini yaşamamış tatmamış olsanız bile bu birilerine yardım etmenizi engeller mi??
yüreğinizi ,duygularınızı ortaya koymayı engeller mi?
 bunu yapan ya da yapacak olanları acımasızca eleştirmenizi!... bu hakkı size kim verdi!...neden sevgiden bu kadar yoksunsunuz!..yetmedimi bunca acı göz yaşı!...


Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme
S gamdan
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme


Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme
Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer

Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme ...

7 Eyl 2009

CAM PİRAMİT VE LÖSEMİLİ ÇOCUKLARIMIZIN SEVİNCİ

5 ve 6 eylülde düzenlenen lösev iyilikler çarşısı antalya,ısparta ve burdur'dan bir çok lösevili aileler kuponlarıyla alış veriş yaptılar.gıdadan ,tekstile kırtasiyeden ,oyuncaga ,halıdan temizlik maddesine...
gönüllü sayısı oldukça azdı bir avuç kadardı.kurulan standlarda gönüllüler duracak ve bir çok gönüllü alışverişte ailelere yardımcı olcaktı ama sayı yetersizdi.bir çok arkadaş standları 2 şerli olarak aldı.
alışverişi biten aileleri bıraktıktan sonra standlara koştuk yardıma .çocuklarla oyunlar oynadık..
hele çok genç henüz 14 yaşlarında 2 tane gönüllümüz vardı  takdire şayandılar..
herkez büyük bir özveriyle çalıştı sayı az olduğundan  açık olan yerleri kapatmak için herkes elinden geleni yaptı..öğleden sonra katılanlar oldu bu biraz sevindiriciydi..
en güzel şeyde çocukların oyuncak aldığında sevinci mutluluğu paha biçilemezdi anne bunuda alalım anne nolur kendimiz götürelim demişlerdi...
içlerinden bir tanesi beni okadar yaralamıştıki sözleriyle ama duygulanmak hele hele gözleri sulandırmak gibi bir lüksümüz yoktu.. saçları olmadığından iyi gözüküyormuyum güzelmiyim demişti..ve ben orada nasıl olduda kendime o derece hakim oldum hiç anlamış değilim nasıl oluyorduda en küçük şeyde sulanan bu  göz akmıyordu??
her zaman olduğu gibi zuzularım pınar ve gülemim meleklerim beni bugünde yalnız bırakmadılar..
lösev personeli ise bizlerden bile çok çalıştılar hiç durmadılar.okadar mükemmel di ki hepsi rabbim böyle insanları eksik etmesin başımızdan ..ve artık herkes görsün görmeye çalışmasın görsün..bu minicik yüreklerin yüzünde bir gülüş olalım


DİPNOT: ramazan fitreleri lösev tarafından kabul edilmektedir ücret ödemeden .0660 tüm bankalardan ..

5 Eyl 2009

AŞK,SEVGİ TUTKU DOLU YILLAR DİLİYORUMMM!...

önceden yazılmış bir post bugün 5 eylül imzayı attığımız dolu dolu 2yıl.. bu yayınlandığında ben sabah işlerim var gecede aşkoşumla olacağım...
evde hiç konuşmadık ne yapacağız? nerde kutlayacağız? sessize aldık kendimizi..yoksa unuttumu!...
hoş unutsada ne kırılırım ne üzülürüm  nede küserim çünkü 1aydır gece gelmeler sabahın 5 de gitmeler..
canı sağolsun...
benim ufak çapta süprizlerim var ama sağolsun veli (aşkoşun arkadaşı evimizin oğlu) bu konuda beni yalnız bırakmadı. güzel bir yerde yer ayırttık.bende canım sıkıldı deyip bir şekilde evden çıkarmanın yollarını arayacağım:)) ..
benim en güzel hediyem aşkım hayatımda  bugüne kadar başıma gelen ennn  güzel armağan..
kanatsız meleğim iyiki varsın seni çok seviyorummmm çok....

bu arada bende sahneye çıktım podyuma:))))) saklan saklan nereye kadar:))

HEPİMİZ KARDEŞİZ BU ÖFKE NE DİYE BİR ANA AĞLIYOR EVLADIM NEREDE!...

bloglarda bir kavga bir polimiktir almış başını gidiyor..hayır neyi paylaşamıyorsunuz üleşemiyorsunuz anlamadım ki!..
herkesin hayatında acılar var kimi evladı ,kimi kocası,kimi parası vs vs bu acıları unutmak için belkide blog camiasına attık kendimizi paylaşmak için bir şeyler katmak öğrenmek için..
seni rahatsız eden bir konuysa ne yorum yap ne de oku bunu bu kadar uzatmanın ne alemi var ki??
açılım var saçılım var şehit ana bablaarın göz yaşları var.yardım bekleyen insanlar var bir baba evladına ekmek götüremedim diye ayakkabı alamadım diye intihar ediyor:((
sürekli gündemi saçma sapan şeylerle meşgul edip saman altından su yürütülüyor..ülke fersah fersah zaptediliyor..devlet havanı koru diye siğara yasağı getirdi sevindiniz değilmi haha yok öyle devlet sizi düşündüğünden sağlıgınızı düşündüğünden değil işletme sahiplerine getir 50 milyarı al ruhsatı içir içerbildiğin kadar diyor.. büyük soygun...
bu en küçük örnek atatürk'ün bize emanet ettiği bizler bumuyuz!..birbirini çekemeyen bir kaşık suda boğacak
didişen kavga eden yazık yazık çok yazık...
ne zaman uyanacağız gaflet uykusundan iş işten geçtikten sonramı!...
nihat genç dinlediniz mi o adamı hiç konuştuklarına kulak verdiniz mi??
hepinizin evlatları var evlatlarınız nasıl bir gelecek içinde olacak??
dinleyin o muhteşem adamı kulağınız gözünüz olsun bırakın kavgaları ...

3 Eyl 2009

NE YAVUZ AZĞIN OL ASIL,NE YAVAŞ ŞAŞKIN MİSKİN OL BASIL.!...

kişinin birbirini sevmesi yaşayıp ölmek kadar eskidir.
 kader diye inandığımız şey bizi birleştiren sevgidir.
hepimiz bir bütünün parçalarıyız aslında ,
bizi biz yapan ,yücelten içimizde ışıldayan sevgidir..
bu benim düğün davetiyemin notu..evet hepimiz bir bütünün parçalarıyız aslında aynı çatı ve bayrak altında hepimiz kardeşiz..ama yokk ben o kardeşliği göremiyorum.eskiye ait izler arıyorum.artık hiç birşey eskisi gibi değil..özğerlerimizi yitirmeye doğru yol almaktayız sevgidem merhamemetten eser yok bir selamı esirğeyecek hale gelmisiz ne acı..
lafa gelince hepimiz müslümanız elhamdülillah denir..müslüman olma  sıfatına erişemiyoruz ne yazık ki!..
müslümanın müslümana etiği zulüm..
kırğınım içimde tarifi mümkün olmayan acılar depreşti anlatmaya ise gücüm yok. hangi acının daha acı verici olduğunu kestirmekde bi okadar zor..
sanırım blog yazmaktan o çok sevdiğim şeyi yapmaktan bile tiksindim...
insanlardaki hırs saçma sapan şeyler canımı sıkmaya yetti..
insanları kırmamak adına kırılan hep ben oldum.varsın kırılsın hatta bin parçaya bölünsün bu yürek ne çıkar. ne acılara halay çekmiş bu yürek...

bugune kadar hiç birşeyden korkmadım haklı olduğumda karşımdaki kim olursa olsun ister polis ister başhekim feriştahı gelse ne yazar bee .. ama ne yalan söyleyim bazı insanlar korkutuyor beni..hakkımıda ne aramaktan ne de almaktan vazgeçtim..
at gözlükleriyle bakmayı ne zaman bırakacağız?? herşeye sus pus  anamızı belleseler yarabbi şükür diyenleride gördüm.bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyenleride...
şimdi okuduğum ve severek takip ettiğim bir kaç blog yüregimi ısıtmaya yetti..
duyarsız olmadıklarını görmek bir şeyler yapmak için elele vermenin sevincini yaşamak istemeleri beni o denli mutlu etti..
gülen   elçin emine albayrak  aysema 
 bir çocuğu mutlu etmenin onun yüzündeki gülümsemenin değeri paha biçilemez bana göre..
çocukluk yıllarımı anımsadığımda alınan bayramlıgımla ayakkabımı yatagımın baş köşesine koyar heyecandan uyuyamazdım.sabah ezanında kalkardım sırf onları giyip şeker toplamaya gidebilmek için
gözden uzak olan gönüle daha yakındır aslında!..göz gördüğüne inanır gönül ise gözün göremediğine..
gözümün göremediği ama yüreğimin hissetiği gönüllere sesleniyorum ...
BİR ELİN NESİ İKİ ELİN SESİ VAR..HAYDİ SES GETİRELİM

31 Ağu 2009

TEPKİSİZLİĞİN SINIRI!...??

ünlü virtüöz,piyanonun başına oturmuş ve salonu hınca hınc dolduran seyircilerin önünde,konserine başlamıştı.
ancak tuşlara basıp çalıyor görünmesine rağmen ,telleri önceden sıkılmış olan piyanodan hiç bir ses çıkmıyordu.
dinleyiciler birbirlerine göz ucuyla bakarak ne yapmaları gerektiğini araştırıyorlar ,fakat nedense tepki gösteremiyorlardı!'...
iki saaat süren sessiz konserden sonra ünlü virtüöz oturduğu yerden kalkarak büyük bir ciddiyetle onları selamladı.
salon sürekli alkış sesleri ile çınlıyordu.
ingiltere'de yaşanan bu olaydan sonra piyanist ,kendisiyle röportaj yapan televizyoncu sipikerine :
''insanlardaki tepkisizliğin nereye kadar varacağını öğrenmek istedim''dedi...
meyer sınırı yokmuşş.......

28 Ağu 2009

LÖSEV İYİLİKLER ÇARŞISI İÇİN ACİL YARDIM!...

6 Eylül Pazar günü  antalya Cam Piramit’te, binlerce lösemili çocuğumuz ve ailesinin gıdadan temizliğe, beyaz eşyadan mobilyaya, kıyafetten kırtasiyeye kadar pek çok ihtiyacını karşılayabileceği ‘LÖSEV İYİLİKLER ÇARŞISI’ için acilen 1.el OYUNCAK, KÜÇÜK EV ALETLERİ, HALI ve HER YAŞTA HER CİNSTE AYAKKABI ihtiyacımız vardır.

 vakıf için buraya  lösev lösemili çocuklar vakfı
iletişim için esen ergörün  0312-447-06-60 dahili  210

sadece 1hatfa kaldı sesimizi duyuralım...



NOT: Bağış yaparak destek olan firmalara bağışları karşılığında LÖSEV Bağış Makbuzu iletilmektedir. Bu sayede bağışçı firmalar, bağışlarının % 100’ünü vergilerinden düşebilmektedirler.

DİPNOT:herkes yayınlayabilir blogunda ne kadar çok kitleye ne kadar çok insana  ulaşırsak okadar iyi arkadaşlar  haydi herkes pc başınaa

27 Ağu 2009

AŞK'A BEŞ SEVGİYE ON KALA:))

uykusuzum yorgunum tek başıma sahur yapmak alışılmış şeylerden uzak ve mahrum kalmak...bekarken boş geçmezdiki iftar yemekleri davetler sahurda sıcak çay ve fırından yeni çıkmış boyoz eşliğinde sohbetler toplanmalar...
bu aralar yoğunum aslında koşuşturmalarım var yapmam gereken işler hazırlamam gereken koliler birşeylere dokunmanın içimde yarattığı huzur ve mutlulukla doluyum..
ve gelecek olan doğum günleri için planlarım 19 ve 21 eylülde benim (pınar gülem) zuzuların doğum günü var.
aklımda değilmiş gibi davranıyorum çünkü süpriz yapacağım.. rahatlıkla yazıyorum gülemin bilgisayarı  yok pınarın pc  servise gitti  okursa süpriz olmaz..ama onlardan öncede evlilik yıldönümümüz var..ne hediye alacagım ben :(( klasik bir şey olsun istemiyorum..
aşkoşum bugün nöbetçi 2 akşamdır 2civarlarında geldi..az önce aradı sen beni bekleme sabahı bulur gelmem yat uyu dedi..sen orda kan ter içinde çalışırken uykusuz yorgun ahhh be bebişim ben nasıl uyurum ki şimdi..
aşkoşu beklemeye koyulmaktayken aldım yine elime bişiler ilk defa denedim sanırım olmadı:)) desteksiz  ayakta duramıyor:))
güzel zamanlar diliyorum ...

26 Ağu 2009

LÖSEV İYİLİKLER ÇARŞISI!...

yardım bekleyen o kadar çok kurum varki!.. gördükçe okudukça çevremdeki insanlara tanık oldukça halime binlerce kez şükrediyorum.başımı sokacak bir evim kaynayan bir aşım ve herşeyden önemlisi sağlıgım var yürüyorum,koşuyorum ,duyuyorum...
lösev ramazan dolayısıyla lösemili çocukların ve ailelerinin yüzünü güldürmek için çalışıyor.
geleneksel eşya dağıtım şenliği duyarlı kişi ve kuruluşların yardımlarıyla 6eylül cam piramitte antalya'da açıyor..
lösev iyiylikler çarsısında ailelerin ihtiyaçları:

 Gıda
 Temizlik Grubu
 Giysi Grubu
 Beyaz Eşya
 Mobilya
Ev Tekstili
 Oyuncak
 Kırtasiye
 Züccaciye
Çocuklarımıza aileleriyle alışveriş sırasında verilecek olan ikramlıklar.

siz neler yapabilirsiniz??
Öncelikle çalıştığınız ya da tanıdığınız üretici firmaları şenliğimizden haberdar ederek işe başlayabilirsiniz.


İletişim kurduğunuz firmalar, LÖSEV İYİLİKLER ÇARŞISINDA bağışladıkları ürünlerini sergileyecekleri stantlar açabilir. Böylece gösterdikleri hassasiyetle yardımlarını hiç aracı kullanmadan, ihtiyaç sahiplerine birebir ulaştırmış olurlar.

 LÖSEV İYİLİKLER ÇARŞISINDA stant kurma imkânı olmayan fakat ürün bağışlamak isteyen duyarlı firmalar, detaylar konusunda vakıf merkezimizle iletişime geçerek diledikleri gibi ürün bağışlayabilirler.

Firmanız adına kurumsal olarak verebileceğiniz desteklerinizin yanı sıra, çalışma arkadaşlarınızın da kişisel katkıları ile Ramazan ayında binlerce dar gelirli lösemili ve kanserli çocuğumuz ve ailelerinin yüzlerini güldürebilirsiniz..

ONLARIN SEPETLERİ HEDİYEYLE;

SİZİN KALBİNİZ MUTLULUKLA DOLSUN!


bu yazıma bağlantı vermek istedim fakat beceremediğimden bağlantı direk yayınlandı onuda silmek zorunda kaldım:((

24 Ağu 2009

YAĞMUR YAĞSA KIŞ DEĞİL Mİ? KİŞİ HALİNİ BİLSE HOŞ DEĞİL Mİ?

sevgili  gönüldenele ve no engel  beni bu ödüle layık görmüş çok mutlu oldum.çok çok teşekkür ediyorum.


bu ödülü almayan kalmadı sanırım bu sayfaya ugrayan herkese armağan ediyorum bende
ilk ödülümde kendimle ilgili 7ilginç olayımı yazmıştım komik olanlardı birde madolyonun öbür yüzü var..

aşırı duygusalım en küçük şey bile beni ağlatır.ablam kadar olamam ama. birgün ablama gittim yoldan bir feryat bir figan ablam ağlıyor merdivenleri soluksuz çıktım yüregim agzıma geldi ya çocuklara birşey oldu ya da enişte dövdü dedim .türk filmine ağlıyormuş dizlerini döve döve:))))

çok safım herkese inanırım arkadaş dost sıfatına koyarım sonra darbe üstüne darbe:((

karanlıktan çok korkarım bir elin beni boğacağını ,elektirik prizine dokunduğumda çarpılacağımı, uykudayken öleceğimden çok korkarıım (annemi kaybettikten sonra yaşamaya başladım bunları )

yılmış ,bezmiş bitmiş  salya sümük deprasyona girmiş hallerde bu deprasyona girmişsem çıkmasınıda bilirim der.allahın izniylede çıkarım doktorlara kalsa kiliniğe yatıracaklar:)))

insanları konum ve sıfatlarına göre ayırmam her konumdan arkadaşım vardır ama böbürlenmem.tek tahammül edemediğim kendini begenmiş burnu kaf dagında dünyayı ben yarattım edalarında küstahlardan nefret ederim ve lafı gediğine koymayı çok severim..

sevmiyorsam sever gibi yapmam tavrımı koyarım.cıvık ve sulu erkeklerden hiç hoşlanmam dışardan eli sopalı cadoloz gibi duruyormuşum :))eşimin arkadaşları ufuk yandın evladımm demişler ama bunu diyenler evden ayrılmıyor benden yanalar şimdi:))

aşkoşumdan hiç bir şeyi gizlemem ne olduysa anlatırım..çok sinirli ve öfkeliysem odaya süzülür yüksek sesle şarkı söyler sinirim yatışınca aşkoşumun yanına öyle giderim..

ne çok konuştum :)) benden bu kadar sevgiyle kalın...
not:klavyem sapıtmış bir durumda canı istediği zaman nokta ve virgüle basıyor canı istedimi basmıyor bazen ğğğ aaa bastı:)) dil kurallarına uyamıyorum buda beni sinir ediyor.....

21 Ağu 2009

DÜNYANIN HALİ!..

Cerir'in rivayet ettiğine göre Leys der ki:


" Adamın bir Hz. İsa'ya arkadaş olur, ona "Senin yanında sana yoldaş olabilirmiyim" diye teklif eder.
Teklifinin kabul edilmesi üzerine yola koyulurlar,
 bir nehrin kenarına varınca yemek molası için otururlar, yanlarında üç çörek vardır.
İkisini yerler, birisi kalır,
bu arada Hz. İsa nehre varıp su içmek üzere kalkar, su içip dönünce üçüncü çöreği bulamaz. Adama "Çöreği kim aldı" diye sorar, adam bilmiyorum diye cevap verir.
yemekten sonra arkadaşı ile birlikte yola koyulur. Yolda iki yavrulu bir geyik görürler. Hz. İsa yavrulardan birini çağırır, yavru Hz.İsa'nın daveti üzerine yanına gelince onu keser, etinin bir kısmını kızartarak yerler.

Yemekten sonra Hz. İsâ geyik yavrusunun kalıntılarına " Allah'ın izni ile canlanıp kalk" der, yavru da derhal canlanıp kalkarak oradan uzaklaşıverir.
Bu olay üzerine Hz. İsâ yoldaşına "Sana az önceki mucizeyi gösteren Allah için soruyorum, çöreği kim aldı?" der. Adam yine "Bilmiyorum" diye cevap verir.
Bir müddet sonra bir nehrin yanına varırlar, Hz. İsâ adamın elinden tutarak su üstünde yürürler, karşıya geçerler. Nehri aşınca Hz. İsâ "Az önceki mucizeyi sana gösteren Allah hakkı için sana soruyorum, üçüncü çöreği kim aldı?" diye sorar, adam yine "bilmiyorum" diye cevap verir.

Bir müddet sonra bir çöle varırlar ve otururlar. Hz. İsâ bir yere kum ve yoprak yığar, meydana gelen yığına Allah'ın izni ile "altın ol" der,yığın da altın olur. Hz. İsâ yığını üçe bölerek adama " üçte biri benim, üçte biri senin, öbür üçte biri de çöreği alanın " deyince adam "çöreği alan bendim" diye gerçeği itiraf eder.
Bunun üzerine Hz. İsâ "Altının hepsi senin olsun" diyerek ondan ayrılır.

Adam altının başında dururken çölde yanına iki yolcu gelir. Gelenler kendisini öldürüp altını almak isterler, adam "Onu aramızda üçe bölüşürüz, şimdi önce biriniz şehre varıp yiyecek bir şey alsın" diye teklif eder. Adamın teklifi kabul edilerek gelenlerden biri şehre gönderilir.


Şehre giden adam yolda giderken "Niye altını onlar ile bölüşeyim, alacağım yiyeceğe zehir katar, onları öldürürüm, böylece altının hepsi bana kalır" diye düşünür ve dediği gibi yapmak üzere şehirden aldığı yiyeceğe zehir katarak döner.


Altının Yanında kalanlar da "Niye ona altının üçte birini verelim, dönünce onu öldürür ve altını ikimiz paylaşırız" diye konuşurlar. Adam dönünce onu öldürürler, fakat yiyeceği yeyince de kendileri ölür, böylece altın çöl ortasında ve her üçünün ölüsünün yanıbaşında sahipsiz kalır.

Daha sonra Hz. İsâ'nın yolu olay yerine yeniden uğrar, durumu görünce yanındakilere "İşte dünya budur,ondan sakının" der.

20 Ağu 2009

STEPHENIE MEYER.BU YAZARI ÇOK SEVDİM:))

yazın son demlerinin tadını çıkardık..gezdik deniz kum güneş eşliğinde  zuzularla uzanmışım kumlara şarkısını söyledik hep bir agızdan..artık son fasıldı deniz malum ramazan geldi hoş geldi sefa geldi..
bu arada kızlarla 7/24mesajlaşırız mesajlarda gülem bir kitaptan bahsetmişti okuyunca bana getirmesini istemiştim çünkü ballandıra ballandıra anlatmıştı..ben korku filimlerini çok severim ama adam gibi korku olacak şimdiki filimlerde kan gövdeyi götürüyor korkmaktan ziyade tiksinti uyandırıyor bende...
vampir kurt filimlerinide hiç sevmem.elimdeki kitapta vampir öyküsü ama anlatım tarzı uslubü kadar akıcı ve heyecanlıki !.. bu kitabı okuyor olmam beni şaşırttı..
alacakaranlık stephenıe meyer..ve kitap bitince filmini izlmeye karar verdim..iyiki izlemişim diyorum.bir daha izleyebilirim..başarılı oyuncular ,sahne ,renkler çekim teknikleri olagan üstü..veee yakışıklımı yakışıklı bal dudak edward gell beni ısır gibi duruyor:)) şiddetle tavsiye ediyorum filmide kitaplarıda ben şafak vakti 4 .kitaba geçtim..
Bumerang - Yazarkafe