ateşi yakalamak alaycı kuş!..ve bir kaç film!..

kitaplar geldi...el işlerine ara verdim.şu an kitaplarla meşgulüm..yalnız 2.kitap 1.gibi sürükleyici gelmedi ondaki tadı vermiyor ama yinede meraktan bırakamıyorsunuz.. bakalım neler olacakk..

bu aralar filmlerede takmış durumdayım.hatta elimde kağıt kalem kayda değer olanları not alıyorum ki film tavsiyesi soran oldumu vermek için:)) genelde dans filmlerini sevmem hint filmlerini de pek ilğimi çekmez benim.ama bu izlediklerim gerçekten süper ötesiydi..kesinlikle tavsiye ediyorummm:)

 

3 aptal ismi ve afişi dikkatimi çekmedi.isminden dolayı absürt birşeydir dedim kesin.ama 626 yorum almış.şaşırdım bir bakayım sarmazsa başka açarım dedim..öyle güzel ki kah gülerken ,kah ağlarken buluyorsunuz kendinizi ve aslında güzel bir tema işlenmiş.çocukların üzerindeki baskı.ne istedikleri sorulmayan gençler anne ve babalarının olmasını istediği kimlik ve branşı yaşamak zorundalar sevmedikleri halde..

her çocuk özeldir.ve her çocuk bir yıldızdır.okuma yazmayı sökemeyen hafleri karıştıran bunları yapamadığı için yaramazlığa vuran 9-10 yaşlarında bir çocuk.çok güzeldi.bir babanın ilğilendiğini sanıp aslında ilğiyle uzaktan yakından alakası olmadığını öğretmeni açık ve net gösteriyor babaya..

bu filmi sadece gülmek istiyorsanız seyredeceksiniz.gülmek için iyi :))başkada bir şey beklemeyin..

 

açlık oyunları 1.kitap!..

eskiden ne kitap okurdum.şimdi ise okuma hevesimi mi kaybettim bilmiyorum.bir türlü adapte olamıyorum,sıkılıyorum ya da okuduğumdan bir şey anlamıyorum.kafanda kırk tilki dolaşıyorsa kitap okuman mümkün olmuyor işte.biraz kitaplardan bahsedecek olursam.
ısırgan otlarım hüzün gülüm; kısa öykülerden oluşuyor.kah gülüyorsunuz,kah hüzünleniyor.kah kendinizi ağlarken buluyorsunuz.bazen okuduğum kitaplar beni öyle çok etkiler ki günlerce hafızamdan çıkmaz.hep beynimim içinde tekrarlanıp durur.hüzün gülüm'ü okuduğumda bir kaç hikayede saatlerce ağladığımı biliyorum.

nefes nefese; adı gibi bir solukta okuyacağınız bir kitap..ahmet altan'ı ilk defa okudum.en uzun gece beni gerçekten derinden etkiledi.güzel bir anlatım ve sürükleyici sıkılmıyorsunuz..ve kitap bittiğinde geç kalmanın sevdiğine seni seviyorum diyememenin ne denli acı ve ızdırap verici olduğunu  zaman kavrayabiliyorsunuz.. açlık oyunları: başta ilk 17 sayfaya kadar çok sıkıldım.hatta kitabı okumayı bıraktım.sonra elime aldığımda ilk gün 175 sayfa okumuşum:) 2 günde bitti kitap.şimdi devamı kızlarda okusunlar bekliyorum. şimdi kitabı okuduğuma göre flmini seyredebilrim.ama genelde filimlerde hayal kırıklığına uğruyorum.kitaptaki gibi akıcı sürükleyici ve o tetikleyen heyecan olmuyor..mesela alacakaranlık serisinde kitap o kadar güzeldi ki.. heyecan gerilim kitapla birlikte her türlü duygu ve hissi yaşayabiliyorsunuz.ama flminde öyle değildi.. ben beğenmemiştim.açlık oyunlarını tavsiye ederim..

ROMANTİK ,KOMEDİ DRAM FİLM TAVSİYESİ İSTİREM:))

elektronik eşyalar konusunda hiç şanlı değiliz hiç.garantisi biten hopss sırayla bozulma yarışına giriyor.bu sefer garantisi bitmeden bozulan bir fotoğraf makinam var lakinn!..antalya'da teknik servis yok?? kendim kargoyla belirtilen adrese göndermek zorundayım işmi şimdi bu aman..neyse sabahın ilerleyen saatlerinde ben hala uyumamış olmakla beraber bu durumun ne zamana kadar böyle süreceğinden endişeliyim açıkçası bi dr gitmek şart oldu..


okurkende izlerkende çok keyif aldığım kitap ve diziler var.onları paylaşmak istedim..
pasaklı tanrıça: aslında konusu saçma hemde oldukça mantıklı gelmiyor insana hadi be ordan diyorsun ama elindende bırakamıyorsun.sen koskoca avukat küçük bir hata yap sonra gerçeklerle yüzleşme kaç git hizmetçi ol olacak iş değil:)) 

yüregim seni çok sevdi: imkansız bir aşk..neden?? ailelerin bizim aileye yakışmaz, bize uymaz klasiği yüzünden.ve sonunda mutsuz evliliklerini yapan gençler:( kızıyorum burda ki karakterlere hem aslı'ya hem murat'a ama benim kızmamla ya da söylenmemle olmuyor işte:))

bugün yarın diyerek geçiştirdiğim sonrasında kendime neden izlemedin diye kızdığım bir film.

oyunculuk mükemmel zihinsel bir babanın evladını geri alabilmek için verdiği mücadele.sevginin her halini taa derinlerde hissettiğiniz duygusal bir film.

katıla katıla gülmüyorsunuz belki ama sıkılmadan keyif alarak izlediğim adam sandler ve jennifer aniston birleşince tadından yinmez bu kadını seviyorum:))

komedi ,romantik diye başlayan filmin seyri bir anda değişiyor.güldüren ,ağlatan ama dramı ele alan bir film olmuş.konu klasik aslında bana incir reçelini çağrıştırdı ama burada oyuncuların performansı ,konunun işlenişi ve oyuncu kadrosu ve kate hudson başka söze gerek varmı:)

HERŞEYE RAĞMEN!...

 sıradan, sade bir ailenin ve yakınlarını akıl almaz serüvenlerini içeren trajik bir öyküdür. Olay Drama'da başlar, Anadolu'da sürer; İzmir ve Bursa ovalarında ırgatların, İstanbul Tütün üretim mağazalarında (işyeri) emekçilerin hak arama savaşımıyla sosyalist mücadeleye dönüşür.

Bu mücadelenin her aşamasında emek sömürüsüne, acılara, açlıklara, dayatmalara, işkence ve ölümlere dirençle karşı koyan yiğit insanlar vardır. Proleter devrimcilerin simgeleşmiş isimlerinden Şoför İdris bunlardan biridir. Bu kavganın sıra neferidir. Tüm olumsuzluklara, "Herşeye Rağmen" yaşamını sosyalist mücadeleye adayan bu yürekli insanın kişiliğinde çilekeş, yurtsever düşün ve kol emekçilerimizi minnet ve gönül borcumuzla selamlıyoruz..

okuduğum en güzel kitaplardan biriydi (gerçek bir öykü)
tüm emekçilerin bayramı kutlu olsun..