8 May 2009

ANNELER GÜNÜ'NÜN ORTAYA ÇIKIŞ HİKAYESİ

Amerika'nın Philedelphia eyaletinde 9 Mayıs 1966 günü Jarvis isimli bir kızın annesi öldü. Annesini çok seven Jarvis'in üzüntüsü aylarca sürdü. Hayatla kimsesi kalmayan Jarvis ölüm olayına bir türlü alışamadı, yaşama küstü, canlılığını ve yaşama sevincini yitirdi. Yemedi, içmedi bir ara ölmeyi bile düşündü. Jarvis'in bu durumunu yakından izleyen komşusu Jarvis'le arkadaş oldu. Bir gün yaşlı komşu söyleşi sırasında Jarvis'e “İnsanlar doğar, yaşar, ölür. Bu bir doğa kanunudur” dedi. Bu iki cümle, Jarvis'i çok etkiledi. Ölümün de doğmak, yaşamak gibi bir doğa olayı olduğunu düşündü. Ancak bu doğruyu bulmak Jarvis'in annesine olan sevgisini azaltmadı. Aradan geçen süre içinde ölüm sözcüğünün soğukluğu gitti. Yerine anne sevgisinin sıcaklığı geldi. Artık Jarvis annesini gözyaşları ile değil, severek anmaya başladı, acıları azaldı. İçinde arı, duru bir sevgi oluştu. Aradan bir yıl geçti, bu süre içinde Jarvis, hemen her gün annesinin mezarına çiçekler götürdü. Jarvis'in annesinin ölüm yıldönümünde bütün arkadaşları eve geldi. O gün Jarvis arkadaşlarına:


“Geçen bir yıl içinde çektiğim acılar bana şunu öğretti, dünyada anne sevgisinin yerini dolduracak hiçbir sevgi yoktur. Yılın bir gününü annelere ayıralım. O günü annelerimizle ilgili anılarla dolduralım. Böylece annelerimize olan sevgi borcumuzu ödeyelim” dedi.

Arkadaşları Jarvis'in önerisini çok beğendiler. Birlikte hemen kentin belediye başkanına gittiler. Başkan onları dinledi, öneriyi içtenlikle benimsedi. Daha sonra bu öneri gazetelere, yazarlara anlatıldı. Jarvis ve arkadaşlarının çalışmaları kısa sürede sonuç verdi. Amerika Birleşik Devletleri Kongresi Mayıs ayının ikinci pazar gününün Anneler Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı.

Aslında annelerle ilgili kutlamalar, alışılmış Anneler Günü anlamında olmasa da Sümerler’e dek dayandırılabiliyor. Anaerkil düzenin hüküm sürdüğü tarihin ilkçağlarından bu yana birçok yerel ve dönemsel isimlerle annelik, doğurganlık niteliğiyle ön plana çıkmış; doğanın uyandığı, yeniden doğduğu bahar mevsimi ile özdeşleşmiş. 1600'lü yıllarda ise İngilizler arasında 'mothering sunday" adıyla kutlamalar yapılırmış. İçinde bulundukları dönemde zor koşullar altında yaşayan ve çoğu zaman çalıştıkları yerlerde barınan İngilizler bu özel günde izinli sayılır ve tüm günlerini evlerinde anneleri ile geçirirmiş.

Yani bugün milyonlarca kişi tarafından kutlanan bu özel günün aslında yüzlerce yıl önceki toplumlar tarafından başlatıldığı da söylenebilir.

Anneler Günü, ülkemizde 1955 yılından bu yana Mayıs ayının ikinci pazar gününde kutlanıyor.

1 yorum:

yorumlar: yalnız olmadığını bilmektir..değerlidir önemlidir.beni yalnız bırakmazsınız değil mi?

Bumerang - Yazarkafe